GÖRÜNTÜ

BÖLÜM 13

  Sema'nın ağzından;

   Bayılmak; size bir başkasının ilaç vermesi ile olabileceği gibi başa alınan sert bir darbe ya da siddetli acı, ağrı ile de olabilecek bir durum.

  Yine bayıldım ve yine geçen seferlerim gibi acı yüzünden. Eğer o doktora güvenseydim ve ağrı kesiciyi kabul etseydim belki bu kadar acı çekmez ve bayılmazdım. Nedense artık bu tür davranışlarım normal gelmeye başladı.

Sıradan giden hayatımın aslında en renkli günlerini yaşamama rağmen bana yine de sıradan geçiyormuş hissini veriyordu ve ben bu durum karşısında en bezmiş hallerimi takınmaya devam ediyordum.

Neden böyle oldu? Nasıl bu hale geldim? Neden ben? sorularını düşünmeye bile vaktim olmadı. Artık kendimi dinlemek ve bu sorularımın cevabını bilmek istiyorum. Herşey o kadar hızlı gelişti ki nerede bir hataya kurban gittiğimi bilmek ve bu hatayı düzeltmek için geçmişe gitme planları yapmak istiyorum.

   Şuan hastane odasındayım yine bayılmış olmalıyım. Sesler var... sahiplerini biliyorum bu seslerin en azından bazılarının. Gözlerimi açmak istemememe rağmen açmak ve ses uğultusunu susturmak zorundayım.

  Herşey dönüp dolaşıp bana bağlanıyor ve bu beni sinirlendirdiği gibi üzüp yoruyor da. Kaçmak istiyorum buradan, herkesten uzaklaşmak istiyorum. Acaba kaçıp gitsem herşey düzelir mi? Bir sahil kasabası bulsam mesela orda balık tutsam kendi kendime yaşasam. Yok ya o sadece filmlerde oluyor baya baya saçmalamaya başladım, en iyisi gözlerimi açmak ve bu saçma hayalleri geride bırakıp gerçeğe, gerçek hayata dönmek. Off yarabbim sen bana yardım et..

  Gözlerimi aralamamla birlikte odadaki uğultu son buldu. Herkesin gözü üzerimdeydi. Oldukça rahatsız edici bir durum aslında. Başka bir ortamdayken gözlerin üstünde olması hoş olabilirdi ama sedye üstünde yatarken hiç hoş olmadığı kesin..

    Baş ağrısı, sırt ağrısı yetip artarken bir de omzumun ağrıması çıkmıştı. Nasıl olmuş olabilir? Acaba düştüm mü bayılma anımda? En son ne olmuştu?

  Off ya bir günümde sakin geçsin lütfen lütfen yaaa.. Ağrılar bir yandan, rahatsız edici bakışlar diğer yandan beni köşeye sıkıştırmışken elinde kayışla bekleyen bu adamda kim böyle?

   Bulut ve ailem yanımda olduğuna göre iyi birisi olsa gerek. Peki Bulut'un bana bakışları neden öyle? Konuşmadan gözleriyle sorguya çeker gibi.. Geriliyorum, gerildikçe kendimi sıkıyorum, kendimi sıktıkça başım ağrıyor. Bitsin bu işkence anne birşey söyle!!! Bu sessizlik bozulsun lütfen.

Ben deliriyor muyum acaba? Neden kendimle paylaşıyorum bu düşüncelerimi? Neden dışımdan söyleyemiyorum? Benim kendime güvenim olmalıydı bir yerlerde, beni terketti sanırım. Tam ihtiyaç duyulan zamanda hangi deliğe saklandıysa artık ortaya çıksa çok iyi olur!!!!

"Sema hanım iyimisiniz? Benim ismim Deniz."
    Deniz mi? Daha önce bu ismi duymuştum sanırım. Ama nerden? Haa!! evet şimdi hatırladım Bulut'un arkadaşı. 
"Size ne olduğunu anlamak için izin verirseniz kan testi yapmak istiyorum" diyor Deniz doktor ve ben içimden kendi kendime konuşmaya devam ediyorum. Yakında muhabbet yanı çayda demlemesem iyidir!! Bulut'un arkadaşı olduğuna göre Bulut ona güveniyor demekki. Gözlerim Bulut'un gözleriyle buluştuğunda amacını anlamak istedim. Beni düşündüğü için mi kan testi yaptırmak istiyor yoksa gördüğüm görüntülerle ilgili kanımda birşey bulabileceğini mi sanıp beni denek olarak mı kullanıyor? Aaah keşke aklını okuyabilseydim.

Çaresizce kolumu Deniz denen doktora uzattım. Umarım acıtmaz ve yine umarım kanımda yabancı birşey bulup ta deneme tahtasına çevirmezler beni.