BÖLÜM 6

55 8 11
                                    

  

Sema'nın ağzından;

    "Patron kendine geliyor " denmesiyle gözlerimi açtım. Kimin söylediğini ve ne demek istediğini anlamaya çalıştım ama aklıma çarşıdaki sahne geldi. " Neredeyim ben" derken gözlerimdeki bulanıklığa aldırmadan kafamı etrafa gezdirdim.  İri yarı bir adam ve silahını suratıma doğrultmuş olan esmer kızla gözgöze geldim. Gözlerimin bulanıklığı iyice geçince esmer kızın görüntüdeki kız ve neredeyse görüntünün aynısı olduğunu görünce gözlerim şaşkınlıktan irileşmişti.

Neler olduğunu anlamaya çalışarak bir kez etrafıma bakındım. İki odadan oluşan kulübe gibi bir yerdeydim. Bir sandalyeye oturtulmuş, ellerim ve ayaklarım bağlanmıştı. Diğer odadan adam konuşmaları duyuyordum ama ne hakkında konuştuklarını anlayamıyordum. Karşımda dikilen ve dik dik bakan esmer kıza gözlerimi dikip "neredeyim ben, neden burdayım ve sen kimsin" diye sorduğumda adının Mira olduğunu söyleyip sustu. Diğer sorduğum sorular havada kalmıştı. Aptal gibi hissediyordum kendimi, neler olduğu ile ilgili aklıma bir tek sevgilisi yakalandı diye bizim suçladığımızı düşünüp kaçırdığı ihtimali geldi.
    Gülümseyerek " ağlaman birşeyi değiştirmez " dedi ben ağladımı bile farketmemişken. "Lanet olsun" dedim kendi kendime,  neler oluyordu böyle önce o aptal görüntüler şimdide bu kaçırılış..neler oluyordu böyle...

   Düşüncelerimden Mira'nın "hadi bakalım anlat sende kurtul bizde" demesiyle sıyrılmıştım. " Ne anlatıcam ne istiyorsunuz bizden, biz yakalatmadık sevgilini" dedim ağlamaklı sesimle. Mira yanındaki adama gözleriyle işaret yapınca adam tokadı bastı yanağıma. Küçük bir çığlık atmıştım ve bağırarak ağlamaya başladım, çok fazla acımıştı ve sanırım dudağım kanıyordu.
  "Ne istiyorsunuz" dedim titreyen sesimle. Baya bir dayak yemiş iyice bitkin düşmüştüm. "Konuş artık sıkıldım" deyip telefonuyla oynamaya başlamıştı Mira. Oflayarak diğer odaya giderken adama konuştur dedi ve çalan telefonu kulağına götürüp "efendim" dedikten sonra malesef kalanını duyamamıştım. Hayvan herifin karnıma geçirdiği yumruktan sonrası karanlıktı.
  
  Dürtülerek kendime geldiğimde Mira yine karşımdaydı. Canı sıkılmıştı belliki. Her yanım acıyordu ve gözlerim ağlamaktan yanıyordu. "Senin bu kadar dayanacağını sanmıyordum dayanıklı çıktın " dedi. Anlamaz gözlerle Mira'ya bakıyordum, hiçbir şey düşünemez haldeydim. "Ailenle başlasak acaba bu seni konuştururmu " derken gözlerim telefonunun ekranına kaydı ve gözyaşlarım yine akmaya başladı. Ailemin resmi vardı ekranda. Korkudan titriyordum ve sinirlerim bozulmuştu. Ne yapmıştım ki ben onlara ailemi bile bulaştırabilecek kadar, ne yapmış olabilirdim."ne yaptım ben size, ne diyorsun, ne istiyorsun" diye bağırmaya başlamıştım. Mira hemen " sen ne istediğimizi biliyorsun sendeymiş, nereye sakladın " diye bağırarak ve vurgulayarak susturmuştu beni. Daha ne söylediğini algılamaya çalışıyordumki " konuşman hem senin, hemde ailenin açısından iyi olur" dedi ve sırıtarak telefonun ekranını göstermişti yine.

Düşündüm...dona kalmış bir yüz ifadesiyle aklıma gelen tek şey görüntülerdi. İçsesim "görüntüler mi" diye sorarken cevabı "saçma, ne alaka o saklanacak birşey değilki" oldu.

"Off sıkıcı" diyip odadan çıkan Mira'ya bakarken hala neler olduğunu anlayamamıştım. İri yarı adam karşıma geçip bir tokat daha atana kadar düşüncelere daldığımın farkında değildim. Tekrar tekrar yediğim tokatlarla iyici bayılma eşiğine gelmiştim. " Beni biriyle karıştırıyorsunuz ben sıradan biriyim" diye mırıldanmıştım adama ama adamın umrunda değildi söylediklerim. Programlanmış bir makine gibi durup durup bana vuruyordu. Ağzımda kan tadı vardı, yüzümün şeklinin değiştiğinede emindim.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum. Yüzüme atılan bir kova suyla kendime geldim. Bu bir rüya değildi evet peki bir kabus olabilirmiydi? Kendime gelipte gözlerimi her açtığımda karşımda Mira duruyordu. Elleri göğsünde bağlamış bana bakıyordu. "Cevap vermediğin her saat için bir can" dedi. Yine ne demek istediğini anlayamamıştım. "Tamam artık uyanmak istiyorum bitsin bu kâbus" diye bağırdım. Gözlerimi sımsıkı yumup açtım ama değişen birşey yoktu. "Allahım daha çok gencim" dedim bu seferde, anlamaz gözlerle bana bakıyordu Mira.

GÖRÜNTÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin