~7~

400 49 10
                                    

Ağaçlarla etrafı çevrilmiş köye doğru yaklaşıyorlardı Shizuo izaya nin elini hiç bırakmıyordu,
izaya birkaç defa elini geri almaya çalışmıştı.
ama sarışın mücadele edilecek gibi degildi içinden Shizuo ya en ağır küfürleri ederek yürümeye devam etti.

I-Daha ne kadar yürüyeceğiz? "

S-Az kaldı"

aralarında geçen tek diyalog bu olmuştu ve bu durum Shizuo nun sinirini bozuyordu.Çünkü ilk gördüğü andan beri izayadan çok etkilenmişti.Adını,nereden geldiğini yada kim oluşunu bilmeden içinde hissettiği duyguya kapılmış ve akışına bırakmıştı.Ama tanrıya şükrediyordu onu tekrar karşısına çıkardı diye ve yıldızlarada yakalamışken kaçmasına müsade etmeyecekti.
Köyün kapısına gelmiştiler girişte dört özgürlük savaşçısı bekliyordu.Shizuo görünce biran dahi  tereddüt etmeden kapıyı sonuna kadar açtılar.
Shizuo içeriye girdi ve izayi iyice yanına çekti.Bunu içgüdülerine dayanarak yapmıştı.
izaya yi kolunun altına alması ile bütün gözler onlara döndü.
konuşmalar kesildi.
simon köyde açtığı yeni dükkandan çıkıp araya katıldı

-"Hey Shizuo geldin demek  bu ufaklık da kim ?"

izaya yüzünü buruşturdu.
"Maskem olsa böyle diyemezdiniz ama ben size göstereceğim hem senin yemeklerini severdim buraya taşındın demek göstereceğim sanada"
izaya içinden sayıp sövdürürken,
köydeki genç kızlar izaya nin etrafını sarmıştı.Üstünü yanağını burnunu çekiştirdiler
-"Ayy çok şeker"

-"Ne kadar masum bakıyor"

-"Küçük bir kedi gibi aynı"

Kızların arkasından gelen beş yaşlarındaki küçük bir kızda izayayi görünce

-"Siyah pisicik"  demişti.

Izaya sinirinden elini tutmakta olan Shizuo nun elini sıkmıştı.
izaya 'nin gerildiğini farkedip kızlardan uzaklaştırdı.
Kızlara öfkeli gözlerle bakarak
-"Ona yaklaşmayın benim özel misafirim"

Kızlar gözlerini hayranlıkla büyütürken birisi

-"Bence kıskandı"

Izaya Shizuo nun peşinden eve giderken içinden
"ben nereye düştüm" böyle demişti.

izayayı iki katlı ahşaptan yapılma evlerden birinin önünde durdurdu.Çevresi sarmaşıklarla.doluydu ve tepesinde rengarenk kuşlar ötüp mutluluk saçıyordu.
bu fazla mutlu ve iyimser görüntü maskesiz krala kusma isteğini getiriyordu.
Shizuo elini kavradı ve içeriye girdiler.
içerisi sade ve ferahlatıcıydı gündüz güneş  ışığı geceleri ise ay ışığında uymanın en güzel yeri olsa gerekti.
Duvarlar sade yerler sade ve heryerde beyaz rengi hakimdi.
Shizuo sonunda konuşma konusu açmak adına izaya soruları soracaktı:

S-"Burayı sevdin mi ?"

I-Sevdim."

S-"Peki önceki evin nasıldı? "

I-Bunu neden sordun ?"

S-Belki aynısından yapabilirim diyecektim"

I-Benim odam neresi ?"

S-Üst katta ilk kapı orası boş sonuçta yalnız yaşıyorum kendi evin gibi rahat et"

I-Tamam."

Izaya yukarıya çıktı ve sonunda yalnız kalınca derin bir nefes aldı kendi kendine- "oyun oynamayı özellikle rol yapmayı severim de bunlar çok tuhaf"

Izaya yatağa uzandı ve en iyi zaman geçirici olan şeye kendini bıraktı uykuya...

shizuo izaya odadan çıktıktan sonra başını ahşap direğe vurdu.Direk eğillirken kendi kendini azarlamakla meşguldü.

Tanrı nın Kuralları (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin