Tanrı nın Kuralları (Shizaya)

~11~

Ikili yanan şehrin içinde koşarken Shizuo duyduğu sesle aniden durdu.Bu bir yardım çığlığıydı.Izayada noldu dercesine kendine bakıyordu.

-"Sen burda kal şu evde biri var yardım etmeye içeriye giriyorum"

Shizuo izaya nin cevap vermesini beklemeden yanan eve girdi içeriden bir kızın çığlıkları yükseliyordu heran artarak da devam ediyordu.Izaya ise içinden- çok saçmasın sarışın sapık  kul ölmesi sana bişey kaybettirmeyecek hem niye gittin ki of - Izaya oflayarak etrafı ıncelemeye başladı.Uzaktan kendi şatosunun olduğu yeri görebiliyordu.En kötüsü de Eski Kral Suta 'nin sarayında en sevdiği cam balkonda kendi yerinde o olması gereken yerinde Namie vardı.
-Sürgüne gönderdiğim geri gelmiş,senin eğlenmene müsade etmiyorum bu benim eğlencem-
Shizuo ve yoldaşları bunu yapanın kral olduğunu sanıyorlardı belli ki şimdi de tam harekete geçme vaktiydi.Izaya gelen askerleri görünce birköşeye saklandı. Geçmelerini bekledi o ara saklandığı yerin arkasından geçip karanlık şato ya doğru yola çıktı.
Herzamanki gizli sarmaşıkları kullandığı yola ulaşmıştı.Etrafta dolaşan iki askerin arkasından geçti birinin kılıcını alıp kalbine geçirirken gelen diğer askerin kurşunundan kaçıp shizuo dan farkettirmeden almış olduğu bıçağı sapladı.

Adamların ikisini de yere serdiğinde gizli geçiti açıp sarmaşıklı gizli yoldan yürürken aklı nedense hep dudaklarının üstünde oluşan sıcaklıktaydı neden bu kadar iyi hissettirmişti.
Istemsizce eli dudaklarının üstüne gitmişti.Yürüyerek baştan sonra içi dışı siyaha boyanmış şatoya ulaştı.Siyah giyimli askerler kapıda yabancı birini görünce silahlarını izayaya çevirmişlerdi.

-"Kimsin küçük bir çocuk nasıl yerimizi bulur hemen kaybol burdan küçük"

Izaya yüksek sesle kıkırdadı.Askerlerinin onun yüzünü bilemiyor oluşlarını unutmuştu.

-"Komutan Derek le görüşmeye geldim"

askerse alaycı birşekilde
-"Üzgünüm ama çocuklarla uğraşacak vakti yok"

Izaya yine sırıttı.Arkasında sakladığı bıçağı belli etmeden hızla askeri itip içeriye girdi,

-"Heyy nereye gidiyorsun dur!"

Izaya askerlerden daha iyi biliyor olduğu sarayında iki kat yukarıdaki en son  odaya girdi.
Derek içeride oturuyordu karşısında izaya yi görünce gözlerini şaşkınlıkla açmıştı.

-"Efedim ?"

-"Uzun zaman oldu ha derek yüzümü bilen nadir ınsanlardan biri olarak heyy o arkandaki kişi doktor shinra değil mi onu niyr bağladınız ?"

Derek selam verdikten sonra kalktı.Shinra bağlanmış köşede duruyordu.

-"Şey kralım biz saldırı olunca bizi iyileştirmesi için onu da kaçırdık"

-"Anladım Derek."

-"Peki şimdi ne yapacağız efendim"

Izaya düşüncelere dalmıştı ne yapacağını aslında tasarlamıştı belkide şimdi tam da uygulama zamanı gelmişti.

-"Sana birkaç ay olmayacağımı söyledim köye geri döneceğim tam bir ay sonra bugüne kadar iyileşin ve Namie nin ordusuna karşı kazanacak kadar kendinizi geliştirin kendini kraliçe ilan edeni ülkeden attığınız zaman beni almaya köye geleceksiniz anladın mı ? Doktoru da benle gelecek "

Derek karşı çıkamazdı onun için kabul etti.Izaya ise gerçek yüzünü bilenlerden biri olan Shinra yi çözdü.

-"Şey izaya neler oluyor ?"

-"Arkadaşım olduğun için sana ayrıcalık yapacağımı sanma adımı bilmiyorsun beni tanımıyorsun yolda seni buldum eğer kral olduğumu anlarlarsa elimden kurtulamazsın shinra"