Shizuo odasında bir yukarı bir aşağıya yürüdü zaman geçmiyordu uyuyamıyordu onu düşünmekten iki defa onu düşünerek kendini rahatlatmıştı, ama yinede kesmiyordu. normalde yapmayacağı birşeyi yapmaya karar verdi.Içinden geçenleri duygularını,bitmek bilmeyen taştıkça taşan arzularını kağıda dökmeye karar verdi.Aklından geçen herşey o gece gün doğumuna kadar satırlarda can bulacaktı.
"Hayatımda bir ilki yaşıyorum birini arzuluyorum.Hemde hiç olmadığı kadar çok hiçkimse için hissetmeyeceğim hisleri hissediyorum böyle nasıl anlatılabilir sanki çok susamışsın kızgın kumlarda yürüyorsun, güneş tam tepende ve karşında su var ama içemiyorsun senin için yasak o.Kendimi böyle bir durumda hissediyorum.Onun heryerini öpmek, kucağıma almak,Onla uyumak onun ipkesi siyah kısa saçlarının boynuma değmesini istiyorum.Göğsümün üstüne ellerini koyup yavaş nefeslerimizin uyumla inip kalktığını hissetmek istiyorum.
Yalnızlığı hiç olmadığı kadar çok hisseder oldum ailem gittiğindem beri.Şimdi ise o var hayatımın sadece bir intikamdan ibaret olmadığını gösteriyor bana,yanımda durması aynı evde kalmak ilk başta yetse de artık yetmiyor onu her görüşümde etkileniyorum ve onu düşünmeden rahatlayamıyorum bu daha ne kadar böyle devam edecek acaba,ne kadar daha kendimi tutabileceğim ? Beni sevmesi için herşeyimi veririm tanrım."Shizuo "ne yapıyorum ben" diyip kağıdı buruşturup bi köşeye attı.
Ellerini başının arasına aldı.Biraz sakinleştikten sonra kendini yatağa bıraktı ve yattı.Bedeni ısınmış ve uyanmıştı.Güneş yüzüne vuruyor pencerenin önündeki perdenin aralığından sarışına gülümsüyordu.
Aşağıya inip yiyecek birşeyler hazırladı.Izaya da aşağıdan seslerin geldiğini duyunca artık ineyim diye düşündü.Kapısını açıp merdivenlere geldiğinde Shizuo nun odasının kapısında yerde buruşturulup atılmış kağıdı gördü.Sessizce yürüyüp kağıdı aldı ve bir çırpıda okudu.
Okuduktan sonraysa yüzünü buruşturmuştu içinden
-diyecek söz bulamıyorum iğrenç kul nasıl böyle birşeyler düşünebilirsin hemde tanrıyla beni tanrın olarak görmüyor hemde eşin olarak düşünüyorsun ve o şeyi beni...neyse aşağıya inicem ve hiçbirşeyi belli etmeyeceğim sonuçta bunun acısını sana çektireceğim senle işim bittiği zaman şeyini kesmek istiyorum hahaha"Izaya gülümsedi onu sevmesi ve böyle şeyler yapması tanrının kurallarını hiçe saymak olduğundan en büyük cezaya çarpılacaktı ama şimdilik bu durumu kullanıp eğlenebilirdi.
Aşağıya indi ve sarışın mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.Arkası dönüktü.Sesinin tatlı çıkmasını umarak
-Im Günaydın"
Shizuo hızla arkasını döndü izayanin gözlerinin içine bakınca biranda kendini kaybetti ve cevap veremedi.Sanki hayalet görmüş yada boşluğa bakar gibi öylece izayaya bakıyordu.
izayada içinden-noldu sadece bir kelime ettim yamuldu kaldı-
Sonunda cevap vermesi gerektiğini farkeden shizuo,
-Günaydın"
diyebilmişti.Izaya sandalyelerden birini çekip oturduğunda Shizuo da karşısına oturmuştu.Birsüre konuşmadan kahvaltılarını yapıp tabakalarına baktılar.Içerideki oluşan tek ses rüzgarla sallanan ağaçların uğultusu ve kuşların ötüşüydü.
Shizuo karşısındaki tatlılığa bakarsa durumunun iyi olmayacağını bildiğinden gözlerini kaçırıyordu.Izaya ise biraz konuşmanın iyi olacağını düşündü böylelikle güçlü rakibinin zayıflıkları ile dalga geçip gülebilirdi.I-"Şey Shizuo ava gidecek miyiz ?"
-"E-evet birazdan yola çıkarız"
I-Demek öyle ne güzel"
-"Şey ben sana bişey sormak istiyorum ne zamandır"
I-Tabiki sor Shizuo"
-Adın nedir nereden geliyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrı nın Kuralları (Shizaya)
Fanfiction🗨Yaoidir. 🗨Shizaya çiftinin Ikebukuro'da farklı bir dönemde ve statüde işlemiş şeklidir. 🗨Uyarı: Ikinci sezon Mpreg'tir. Geçmiş zamanlarda,Bir ülke vardı ülke krallıklarla yönetiliyordu ülkenin kralı egoistti hatta kendine tanri dedigi bile söyl...