~14~

387 37 11
                                    

(Bayram hediyesi niyetine yazdım,biraz geç oldu ama  umarım beğenirsiniz )

Namie şatonun en üst katında bulunan kralın odasında Kral suta 'nin tahtında oturmuş çayını yudumlarken,Varona şatodaki değerli eşyaları bulmak için etrafı karıştırmakla meşguldü.
Girmediği oda kalmamıştı şu an karşısında bulunan oda dışında.

-"Sıra sende kapı açıl ve içindeki değerli şeyleri bana ver haha"

Varona eski ahşap kapıya tekme atıp açtı.Içerisi tozla kapalıyken eskimiş eşyalara bakıp burun kıvırdı.

-"Tch.Bu odada değerli birşey yok"

Varona arkasını dönmüş odadan çıkmak üzereyken üstü örtülmüş yeri farketti.Açtığındaysa ağzı açık kalmıştı,Karşısında harika bir resim duruyordu.

Varona şaşırarak resmi incelerken çok değerli olabileceğini anlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Varona şaşırarak resmi incelerken çok değerli olabileceğini anlamıştı.
Altındaki ismi okuduğundaysa daha çok şaşırmıştı.

-"Kral Orihara Izaya yani maskeli kralın yüzünü artık biliyoruz"

Varona portreyi de alıp Namie ye koştu.Namie resmi inceleyip gülümsedi.Çayını yudumlamaya devam ederken

-"Artık yüzünü biliyorum seni bulabilirim ha"

Namie gülerek çayını cam masaya koyup resmi eline aldı ve odadan çıktı.

__________________~________________

Izaya sarışının kendisine sıkıca sarılması ile kafası iyice karışmıştı.Izayada ellerini omzuna koyup ona destek olmak istedi biran diğer yanı ise-ne yaptığını sanıyorsun sen tanrısım o ise sıradan biri sadece neoluyor sana- kendiyle olan tartışmasına öyle çok dalmıştı ki siyah saçlı çocuk,sarışının geri çekilip dudakları arasında birkaç santimlik mesafe bıraktığını farketmemişti.Sarışın ilk günden beri özlemini çektiği dudaklara yapıştı.Hem tutkulu hemde aşkla öptüğü lezzettli durakların kendisine karşılık vermediğini farkedince ayrılmak zorunda kaldı.

-"Kendimi kaptırdım sana dokunmamaya söz vermiştim özür dilerim."

-"Sorun değil shizuo-chan"

Shizuo izayayı ayağa kaldırıp saklı mabedin içine doğru sürükledi.Siyah saçlı çocuk hala kendiyle çelişkideydi bir yanı bu sadece planın parçası derken diğer yanı bu hayat diyordu.

Sarışınsa izayayı ferah geniş bir okadar da aydınlık bir alanda durdurdu.Izayaysa meraklanmıştı.

-"Burası neresi Shizuo-chan ?"

-"Burası babamın mezarı demiştim ya  önceden babamla kral suta çok iyi arkadaşmış,planlar ve icatlar tasarlarmış kral suta 'nin özel eşyaları hepsi burda ölünce babam açılmaması üzere odayı kilitledi.Sonraysa yangında babamda annemde öldü.Kim derdi ki ülkenin en yardımsever,diğer insanlardan hiçbir farkı olmayan adamı kral olup birgün ölecek ve yerine oğlu demek bile istemeyeceğim lanet kişi geçecekti ve babamı öldürecekti hatırlayınca bile sinirlendim,onu kendi ellerimle gebertip kellesini köpeklere yedireceğim"

Tanrı nın Kuralları (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin