Yine Mi Sen!

33.9K 1.6K 305
                                    


...Hiç beklemediğim bir bölüm oldu  ben de hayal gücüme çok şaşırdım...




'Bu gün bizim günümüz'
Diye geçirdim içimden
Okuldan çıktığımızda bahçedeki abartısız herkes bize bakıyordu
'Ayı mi oynatıyoruz kardeşim'
Demek ne kadar istesem de bişey demeden ilerlemeye devam ettim.
Doğuş'un durmasıyla ben de durdum.
Tam kapının önünde durmuştuk.
Doğuş beni çekiştirerek arkamı döndürdü.
"Bakın ben bir kaç kere söyledim söylemekten bıkmam da
Bu kız yani Dolunay benim!
Elleyenin Azrail'i olurum!
Şimdi söyleyin hangi şerefsiz dün onu kaçırmaya çalıştı?"
Dedi korkunç bir sesle ayrıca bağırmıştı ta
Ben bile korktum diyebilirim.
"Sanane"
Diyen biri çıktı öne
"Rüzgar"
Diye mırıldandım
Ama hayır yaaa
olamaz yaaa
"Yine mi sen!"
Diye bağırdı Doğuş
"Dolunay'ın tapusunu göremiyorum"
Dedi Rüzgar büyük bir rahatlıkla
Ardından kahkaha attı.
Doğuş elimi ve çantayı bırakıp Rüzgar'a doğru koşmaya başladı.
Gözlerimden akan yaşlara engel olamadım.
"Doğuş Değmez"
Diye bağırdım ve yere çömeldim.
Doğuş Rüzgar'a yumruk attı diyemeyeceğim çünkü atamadı.
Rüzgar kafasını geri çekince Doğuş afalladı ve Rüzgar ona sert bir yumruk attı.
"Okul müdürüne çok büyük terbiyesizlik"
Dedi Rüzgar kahkaha atarak
Kaş'larım çatıldı birden.
Doğuşta eli havada kalakalmıştı.
"Okul müdürü mü?"
Diye sordum
"Evet zaten okulu alım işlemleri yeni başladığında seni görmüştüm tatlı Dolunay."
Dedi gülümseyerek
Şaşkınlıkla ona baktım.
Rüzgarın parmağını şıklatmasıyla arkadan iki kişi Doğuşun yanına gelip Doğuşu tuttu.
Rüzgar da gülümsemesini sürdürerek bana yaklaşmaya başladı.
Ben de geri geri ilerliyordum ki sırtımda kapının sert ve soğuk yüzeyini hissedince durmak zorunda kaldım.
Kim kapattı bu kapıyı!
Az önce açıktı!
Lanet olsun!
Rüzgar tam ayak uçlarımız birbirine değince durdu.
İki elini de açtı.
Ben bana vuracak ya da zarar verecek diye düşünürken bana sarılmasıyla büyük Şok'a uğradım.
Beni kendine daha çok çekip sımsıkı sarıldı.
"Seni çok özledim"
Diyip saçlarıma bir buse kondurdu.
"Senin defterin kapandı"
Diyebildim sadece
"Çok yanlış düşünüyorsun Dolunay!"
"Uzak dur Lan Dolunay'dan!!!"
Diyen Doğuşun sert ve meydan okuyan sesini duyunca içim kan ağladı.
"Artık çekilirmisin!"
Dedim ben de son çare.
Rüzgar tekrar saçlarıma bir buse kondurup geri çekildi.
Onun yüzüne bile bakmadan Doğuş'a doğru ilerledim.
Tam Doğuşun karşısında durup yandaki onu tutanlara baktım.
"Bırakın!"
Diye bağırdım
Ses tellerim can çekişti bile diyebilirim.
Tam bir tanesi elini kaldırmış bana tokat atacakken
"O elini indir yoksa bir daha kaldırabileceğin bir elin olmaz!"
Dedi Rüzgar aşırı tehditkar bir ses tonuyla.
Bana elini kaldıran şahıs anında indirdi elini.
"Bırakın"
Dedi Rüzgar.
Adamlar Doğuş'u bırakıp geri çekildiler.
Doğuş'un elinden tuttum ve kapıya doğru ilerledim.
"Açın"
Dedi Rüzgar
iki kişi kapıyı hiç zorlanmadan açtılar.
Rüzgara döndüm.
"Bidaha seni görmek istemiyorum bizi rahat bırak"
Dedim ve yerden çantayı alıp Doğuş'u da sürükleyerek okuldan çıktım.
"Bidaha bu okula gelmeyeceğiz!"
Dedi Doğuş
"Hayır geleceğiz"
Dedim sakin bir ses tonuyla
Doğuş bir şey söylemeden önüne döndü.
Ben de derin bir nefes alıp konuşmama devam ettim.
"O bizimle eğleniyor Doğuş biz de ondan korkup onu eğlendirmeyeceğiz.
Eğer ki sana zarar verirse emin ol bunu ona ödetirim"
Dedim
Yerdeki taşları ayağımla fırlatıp yürümeme kaldığım yerden devam ettim.
"Peki ya sana zarar verirse"
Demesiyle düşünmeye başladım.

Rüzgar bana zarar verebilir mi?
Eğer gerçekten seviyorsa veremez

"O bana zarar veremez emin ol."
Dedim.
Ve devam ettim.
"Neyse bu önemsiz konuyu kapatalım bu gün bizim günümüz Doğuş hadi gezelim ve al şu çantayı"
Diyip Doğuşun eline tutuşturdum çantayı.
Gülümsedi.
"Tamam o zaman"

...

"Dolunay yeter hadi gidelim size!"
Diyen Doğuşun bilmem kaçıncı yalvarışını duymamla göz devirdim.
"Offf tamam"
Dedim ve oturduğumuz bankta ben de Doğuş gibi ayaklandım.
"Dört saattir hiç oturmadık Dolunay farkındamısın?"
Diye ciddi ciddi sordu Doğuş
"İşte akşam oldu zaten tam da gitme saati şimdi"
Dedim ve yürümeye başladım.
Harbiden çok yürüdüğümüz için ayaklarım sızlıyordu bide Allahtan topuklu giymemişim.
Eğer giyseydim ölürdüm bu saate kadar.
"Dolunay şimdi Nasıl gideceğiz sizin eve?"
Diye sordu Doğuş arkamdan yürümeye devam ederek
"Bilmiyorum"
Dedim
Doğuş ıslık çaldı ben de reflex olarak ona döndüm.
"Hadi atla"
Dedi önümüzde duran taksinin arka kapısını açarak
Hiç birşey demeden bindim o da hemen yanıma kurulup kapıyı kapattı.
"Dolunay adresi tarif et"
Deri Doğuş
Hemen adresi tarif edip
Doğuş'a döndüm bizim paramız o kadar fazla yoktu ki
Doğuşun kulağına eğildim.
"Paramız yok Doğuş"
Diye fısıldadım
"Senin yanındayken hiç vampir olamıyorum paslanmamak lazım"
Diye fısıldadı ve göz kırptı
Gülümsedim.
Bu aralar şizofrene bağladım herşeye durmadan Gülümsüyorum maşallah
Bide kendime iç sesimle fırça atıyorum yakında tamamen deliririm artık
Bi zahmet te deliriyim zaten vampirlerle okuyorum
Vampirle sevgiliyim
'Erkek vampir lisesinde tek insan kızım ben.'
Bu düşünceme de gülümsemeden edemedim.
Doğuş kulağıma eğildi.
"Erkek vampir lisesinde tek insan kız ha?"
"Evettt"
Dedim ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.

...

"Tamam geldik gençler"
Dedi taksici
Bize genç diyene bak 20'li yaşlarda Adam.
Gözlerimi devirdim yine ve yine
Doğuş bana gözleriyle in işareti yaptı.
Ben de indim.
Taksici bize anlamsızca bakıyordu.
Benim ardımdan Doğuş ta inince taksici işkillendi galiba.
Arabanın motorunu durdurup indi.
"Gençler para diyorum nerde diyorum?"
Dedi bize ağır abi gibi yaklaşarak
"Yok"
Dedi Doğuş ve ardından kahkaha attı.
Adam kaşlarını çattı.
"Ne diyorsun Lan sen dingil?"
Doğuş birden dişlerini çıkardı.
Ama benim en çok dikkatimi çeken şey ise gözlerinin mor olmasıydı resmen mosmordu ve siyaha çok yakındı.
Adam Doğuşu böyle görünce anında bembeyaz oldu.
"Hassiktir!!!"
Diyip arkasına bakmadan taksiye bindi ve Gazi kökleyip gitti.
O gider gitmez kahkaha attım.
Doğuş ta kendine geldiğinde kahkaha atmaya başladı.
Bizim eve baktığımda derin bir nefes aldım.
"Hadi geçelim"
Dedi Doğuş bana bakıp
Başımı evet anlamında salladım ve onunla birlikte kapıya kadar geldim.
Gözlerimi kapatıp zili çaldım.
Bir kaç dakika sonra annem kapıyı açtı.
"Kuzumm"
Dedi Özlem'le ve bana sımsıkı sarıldı tabi ben de ona sarıldım.

Annem zor da olsa benden ayrılıp Doğuş'a baktı ve Kaş'larını çattı
"Annecim sen bu kim demeden ben söyleyeyim bu Duygu'nun abisi Doğuş Duygu hasta olunca abisini bana göz kulak olması için gönderdi."
Dedim tek nefeste.
Annem gülümsedi.
"Tanıştığıma memnun oldum Doğuş"
Dedi ve ona da sarılıp içeri geçmemiz için yer verdi.
Önce ben ardımdan da Doğuş geçince kapıyı kapatıp o da salona geçti.
"Kızım mutfağa gelin biz de yemek için seni bekliyorduk"
Dedi.
Gülümsedim ve mutfağa Doğru ilerledim.
Babam beni görür görmez sarıldı.
"Seni çok özledim kızım"
Dedi saçlarımı okşayarak
Gülümsedim
"Ben de"
Dedim ve ondan ayrıldım.
Direk masaya oturdum.
"Kurt gibi açım ben anne"
Dedim
Annem kahkaha attı.
"Her zamanki halin kızım"
Doğuşta masaya oturdu.
Ardından annem ve babam da yerlerine oturdular.
Masaya daha dikkatli bakınca fazladan bir servis olduğunu farkettim.
"Anne bir servis fazla kurmuşsun."
Dedim annem bana sıcacık bir gülümseme yolladı.
"Hayır kızım Rüzgar oğlum lavaboda birazdan gelir."
Demesiyle Kaş'larımı çattım annem salonun mutfağa açılan kapısına bakıp.
"İşte geldi"
Dedi
Direk gözlerimi Oray'a diktim ama gülümseyen bir Rüzgar Armağan görmeyi hiç mi hiç beklemiyordum.
"Yine mi sen!"


*...*...*...*...*


KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN CANLARIM...

CANIM ÇOK SIKILDI BEN DE BÖLÜM YAZAYIM DEDİM....

UMARIM BEĞENİRSİNİZ BÖLÜMÜ :)) :))

*...*...*...*...*

ERKEK VAMPİR LİSESİNDE TEK İNSAN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin