BUNA DA ŞÜKÜR

22.6K 1.2K 416
                                    





Ne oluyordu şimdi bu?
Hiç bir şeye basmıyordu beynim.
Resmen tüm organlarım işlevsiz hale gelmişti.
Yere çöktüm ağlamaya başladım istemsiz bir şekilde.
Huzurumuz kaçmasın istiyordum zar zor elde ettiğimiz huzurumuzun kaçması beni hayatta tutan umudun da kaçması anlamına geliyordu..
Ve o giderse kaçınılmaz bir son ile karşılaşırdım,karşılaşırdık...
Gözlerimi bir kaç kez kırptım ben bunları Doğuş'uma yansıtamazdım ki.
Hem o bunların hiç birini hak etmiyor, o benim dahi hayal edemiyeceğim kadar uçsuz bucaksız bir dünyayı,hayatı hak ediyor ve ben ona bunu veremiyorum lanet olsun ki elimden hiç bir şey gelmiyor..
Ona güzel bir hayat yaşatmanın aksine onu her zaman kırıp döküyorum olayların sonunda onu toplamam,onu kırdığım gerçeğini  değiştirmiyor.
Bu düşüncelerin ardından aniden gelen bir mide bulantısı ile hızla ayaklanıp tuvalet kabinlerinden rastgele birine girdim ve midemde ne var ne yok kustum.
Sonunda ise yediklerime son bir bakış atıp sifonu çektim ve biraz denge sağlayabilmek için kapıya yaslandım.

Kötü hissediyordum kendimi hem de hiç olmadığım kadar kötü...

Tuvalet kabininden çıkıp lavabo mermerine ellerimi koydum ve kendimi inceledim;
Az önce ağladığımdan dolayı kızaran gözlerim dağılmış saçlarım solgun tenim ve yorgun bedenim..
Tam anlamıyla bitik haldeydim Doğuş'a nasıl anlatırdım bu olanları onun o uçsuz bucaksız umutlarını,hayallerini nasıl Yok ederdim!?
Yo hayır!
Ben hiç bir zaman bu kadar cani olmadım,olmam da...

Bu işi kendim halletmeliyim,onu bulaştırmadan..

Suyu açıp elimi ve yüzümü iyice yıkadım.
Saçımı da sıkı bir at kuyruğu yapıp az da olsa toparlandım.
Yüzüme sahte olduğu belli olmayan bir gülüş takınıp açık büfeye geçtim.
Doğuş'un az önce oturduğumuz masada olmadığını görünce açıkçası ürperdim ya Rüzgar ona bir şey yaptıysa!?

Arkamdan iki el gözlerimi kapatınca yine aynı şeyleri yaşayamıyacağımı düşünüp arkamdaki kişinin karnını dirsekledim ve olabildiğince hızlı bir şekilde ayağımla arkaya doğru rastgele bir tekme savurdum.

Arkamdaki şahıs acıyla inleyip yere düşünce nihayet arkamı döndüm.

Karşımda,yerde yatan Doğuş'tu..

...

"Ya kızım yaptığın da iş mi?"

Diye söyleniyordu Doğuş.
Revire gelmiştik.

"Çocuğum olmazsa keserim seni Dolunay"

Diyip kızıyordu bana açıkçası hiç gülesim yoktu lakin şu an ki ortam komikti.

Doktor hanım gelip bir kaç işlem daha yaptıktan sonra bana döndü.
Kadın kendini zor tutuyordu gülmemek için,

"Sorun yok gülebilirsiniz."

Diyip kahkaha attım
Doktor hanım da saldı kendini..
Birlikte bilmem kaç dakika güldük ama sonunda Doğuş iyice sinirlenmişti.

"Yetmez mi!?"

Dedi bize sinirle bakarak.
Doktor hanım biraz toparlandıktan sonra konuşmaya başladı;

"Herhangi bir hasar yok ama idrar yollarınız az da olsa zedelendiği için tuvalet konusunda bu günlük rahatsızlık çekebilirsiniz."

"Teşekkür ederiz"

Diyip kadınla el sıkıştım ve Doğuş'u kaldırıp elini tuttum sonra da revirden çıktık..

ERKEK VAMPİR LİSESİNDE TEK İNSAN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin