Tahterevallide ağır basar güz
Kırıldığınız yerin daha da derinini bulur,
Kanadıkça sel olup akmak yerine
Kabuk olup kalmayı yeğler yaşanmışlıklarınız
Döner balerinde o malum anılar havuzu
Şu anı yaşamak mı geçmişle yüzleşmek midir doğru?
Sorarken yönsüzlüğüne şaşarsınız cevapların
Bulanır kalp, mitomanikleşir hisleriniz
Neyse ki hala aynaya bakmaya var cesaretiniz
Güzün gondolu geçmişe sürükler
Günün solukluğu geceye sarılır ve siz de uykusuzluğunuza,
Eksikseniz hala akıntıya karşı duramaz mutluluklarınız
Düşen sarı yapraktan nemalanır, yanıltan güneşte telaşlanır
Ve bir yağmurda daha pencere ardından bakakalırsınız bu resme
Sözler naifliğini kaybeder, birden çok kırılınca hayaller
Yastık altı tüm kuytu hüzünleriniz sizinle büyür,
Bitirmedikçe yenisine başlayamaz
Değişime adapte olamadıkça aksileşirsiniz
Yaklaşılması güç bir diken olarak selamlarsınız hayatı
Böyle olmasın bu kez, anlayın kabullenin ve affedin kendinizi
Güze düşman olmayın, havaya kızmayın, olmazlara küsmeyin
Hayrı olanın hayır'ına gücenip kendinizi üzmeyin
Yaratılışınızın mayasıyla, olanca kuvvetinizle sevin
Beklemeden, yormadan ; geçici, dünyevi araçdaşlara takılmadan
Araç olduğumuz şu dünyada amacın kıblesini kendimize çevirdiğimiz her an kayıp
Gücü sevgide bulamayıp hayatın anlamını keşfetmeden yolcu olmak ;
Sizi anımsatan kokular rüzgara karışıp giderken teninizden
Silinir gibi adınıza yakışan renklerle bir bir bedeniniz,
Düşerken yeryüzünden soğuk bir mermere, köksüzlüğünüze hayret edip pişman olmak değil mi?
Mezar taşınıza vuran mevsimlerle beraber açılmamış bir kitabın yok olması gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENDİMCE
PoetryÇoğu kez hayata karşı ifadesi eksik kalan duygularımızın kendimce yorumu...