Kendi çağının dışında bir uyurgezer
Silgi kırıntılarından bir kalp taşır
Motiflerine insanlığın her halini işlemiş
Bitmeyen merhametinin tortusunda kendiyle savaşır
Müzik kutusuna sıkışmış eski zaman repliği
Ucu yanık mektupların samimiyetini kırarken yeni dünya
Döner, tozlu ama gerçek bağların taşıyıcısı hızla
Çerçevelerde ağlayan yetim yakınlıkların tınısı bu
Havası değişti odanın bağırırken unutulanlar
Bırakıp gitmesin, sarılsın isterken kilitle korunanlar
Bulutları dağıldı zamanın, yıllar okşarken başını
O an bir sızıyla silkti üstünden yarım kalmışlığın pasını
Çitin ardındaki dünyadan bir haber yaşanmış yıllar
Çekmecede eski bir çığlık ,damlalarıyla konuşurken anladı bugün
Kokusu güneş dün, kar küresi hayaller anlattı pervasızca
Nağmeleri değerken yastığına, gün boyu sarılıp yattı onunla
Gün bitimine yine umudun sofrasına oturdu
Gözlerindeki hüzün camının buğusunu silerken
Kabuk bağlamış bu kalpte umudun gürültüsü duyuldu
İnanıyordu rengarenkti, umut doluydu oltaya takılan gelecek
Perde çekerken yıllara odaya dağıldı huzurlu, bilinen bir sıcaklık
Kekre kılıfından sıyırır insanı, ah gözlerindeki o mahsun inançlı ışık!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENDİMCE
PoesíaÇoğu kez hayata karşı ifadesi eksik kalan duygularımızın kendimce yorumu...