Ben ölmeden önce ne çoktuk
Sizdik, bizdik, hep beraberdik sokaklarda
Sonra seni hoş geldinledim ben
Ben ölmeden biraz öncesiydi, iyi hatırlarım
Uçuşan saçlarını, dağınık kokunu ve kimse oluşunu sevdim
Ellerimde yanık bir kağıt, seni yazdım en son
Sana ağladım son mendilimle sırılsıklam ve yalnız
Hatırlarım çoktular sen gelmeden , ben ölmeden önce
Herkesin bizlendiği, sizi dışlayan bir yerde sahiplenmiştiler beni
Yalnızlığımı ölmeden önce seni sevdiğimde fark ettim
Ne kimsesizdi çamurlu yüreğimin sevme yetisi, onu da kaybettim
Ben ölmeden önce evde kızlarla bizim bitmezdi sözümüz
Oğlanlar hep bir taraftı, bizimle olmayan kötüydü, böyleydi özümüz
Sıkılırdım ait olmadığım, o yanık kokulu dile düşülen masalarda
Gözlerin gözlerimle bir olup kaçtığında özgür oldum
Ve gittiğinde fark ettim bu görünen beni hiç sevmediğimi
Sonra yavaş yavaş yanarken mumum
Olması gerekenler kravatı, sıktı ruhumu
Boş laflar, dedikodular sağır etti kulaklarımı
Samimiyetsiz yüzler kör etti, köreltti içimi
Ben ölmeden önce başka bir ben vardı herkesin sevdiği,
Sevdikleri için koşulsuzca yollara düşen fedakar bir külkedisi
Anlaşılmayan mısralarında, bilmem kaçıncı satırdan attı kendini
Ve ben öldüğümde ne sen ne diğerleri yoktunuz
Kalabalık, geveze ve avizelerini 'kim ne yaptıcılar'ın yaktığı
Başka hayatlar, bizden olmayanlar, türlü riyakarlıklar yoktu artık
Kelebeğin düşüşü gibiydi, dışarıdan kaçışım
Dağlar devrildi içimde, sendeledim, çiseledi hatalarım yüzüme
Yılmadım yine de fötr bir şapka taktım, vicdanımı değnek ettim yürüdüm
Şimdi 'ben' varım kalben,uzunca bir esaret sonrası,
Yolunda inatla halen, şeffaf ve acımasız bir ayna
Külüm ve özgürüm, ne mutlu bu yeni yabancılığıma !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENDİMCE
PoetryÇoğu kez hayata karşı ifadesi eksik kalan duygularımızın kendimce yorumu...