Ya..birkaç saat arayla bu haftayı kaçırdım ama affedin T^T
Sanırım artık kesin olarak Pazar günleri bölüm koymayı deneyeceğim ki zaten bir süredir böyle yapıyordum çok fazla bir şeyi değiştireceğini sanmam, yine de sabredenlere ve bekleyenlere teşekkür ederim <3
Ve evet, başlıkta gördüğünüz ''S'' harfi, ''Smut'' kelimesinin ''S''sidir. Bu bölümde light da olsa bir tür smut içerik bulunmaktadır, haberin olsun. Fakat, isterseniz bu kısmı atlayıp Extra Bölümden devam edebilirsiniz.
İyi okumalar!
⚜ Miss Mulgogi ⚜※※※※※※※※※※※※※※※
Gözlerimi alt kattan gelen seslerle açtım. Saat neredeyse gece yarısına geliyordu ve Siwon'un çoktan uyuduğunu biliyordum. Peki ya bu sesler neyin nesiydi?
Kapıyı sessizce aralayıp aşağı indim. Elimden geldiğinde yavaş bir şekilde merdivenleri inerken mutfaktan salona vuran ışığı gördüm. Buzdolabı açıktı ve önünde dikilen bir Siwon vardı. Gecenin bu saatinde yemek yemek kesinlikle ona göre değildi.
Yanına doğru gidip kapağı kapatmasını bekledim. Kapağı kapattı ve beni görmemiş gibi yalpalayan birkaç adımla gerileyip elinde tuttuğu su şişesinin kapağını açarak su içmeye başladı. Buz gibi soğuk suyu zorlanmadan içmesine şaşırdım. Solgun gözüküyordu, iyi miydi?
Birkaç kez öksürdüğünde elimi uzatıp ''Siwon'' diye seslendim ama bana gözleri yarı kapalı bir şekilde baktı. Sanki o anda yeni bir şey farketmiş gibi durdu ve kaşları havaya kalktı.
''Buradasın...'' dedi yarı uykulu bir sesle.
Kendinde değilmiş gibiydi. ''Evet?'' dedim soru sorarcasına.
Bir süre kendi kendine güldükten sonra yavaşça bana doğru yaklaştığında geriledim. En son belim mutfak tezgahına denk geldiğinde Siwon bana doğru uzanıp elindeki şişeyi tezgahın üstüne koydu. Tezgaha dayanan ellerinden birini çekip ansızın elinin tersiyle yanağımı okşadığında irkildim.
Başını yana doğru eğip ''Beni mi özledin?'' diye sordu. Ona deliymiş gibi bakıyordum. Ne diyordu?
Yanağımdaki sıcak eli boynumdan kayarak belime doğru indi ve hafifçe kavradı. ''Siwon'' dedim kendine gelmesi için ama pek de etkili olmamıştı.
Dudaklarıma bakarak ''Ne kadar yalnız kaldığımı biliyor musun? Sırf onu kurtardığım için seni kaybetmem... Buna değer miydi gerçekten?'' diye mırıldandı kendi kendine. Yine o günden bahsediyor olmalıydı.
Yüzü yavaşça yüzüme doğru yaklaşırken yutkundum. Ne yapmalıydım? Kendine gelmesi için ne yapmam gerekiyordu? Ona vurmalı mıydım?
Alnını alnıma yaslayıp durduğunda hareket etmeden durdum. Gözlerini kapatıp gülümsedi, daha önce hiç gülümsemediği gibi. Gamzelerini tamamen, uzun uzun gösterecek şekilde gülümsedi. Zaten her şey ben dalmış, gülümsemesini izlerken oldu.
''Ama artık buradasın, mutluyum.'' diye mırıldandı soğuk dudaklarıyla sıcak dudaklarımı örtmeden önce.
Bir anda içine girdiğim durumun şokunu yaşarken hareketsiz kaldığımda önce durdu ve daha sonrasında yavaşça ağzımı araladı. Haberim olmadan teslim olmuş gibiydim. Hafifçe bacağım titrerken düşmemek için omuzlarına tutundum. İki elim de omuzlarındayken ve belimdeki eliyle destek verirken aynı zamanda da tezgah ile kendi bedeni arasında sıkıştırdı.
Bu biraz garipti çünkü... ilk öpüşmemizdi. Yani bunu romantik ya da duygusal olduğunu düşündüğümden değil, sadece böyle olmasını beklememiştim. Sonuçta beni 'fahişe' diyerek satın almıştı ve köle gibi davranıyordu ancak... karşımda duran Siwon bu değildi. Beni ilk kez öptüğünde bu şekilde olacağını düşünmemiştim. İçten ve nazik olması beklenmedikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade
FanfictionCho Kyuhyun, hayatını değiştiren o güne geri dönebilmek için, dostunu kurtarabilmek için her şeyini verecek olan adam. Geriye benliğinden başka bir şey kalmasa bile... Choi Siwon, geçmişi sırlarıyla derinlere gömen, geleceğini intikam üzerine ku...