※※※※※※※※※※※※※※※
♠ 63. Gün ♠''Eee, bir fikrin var mı?''
''Huh? Ne için?'' diye sordum Donghae'ye dönüp. ''Anlamadım.''
''Ah, yarın Siwon'un doğum günü.''
''NE?''
''Neden bu kadar şaşırdın? Doğum günü olamaz mı? İnsan o da.''
''Hayır yani, neden daha önce söylemedin? Çok yakınmış...'' dedim başımı iki yana sallayarak.
''Aslında... Siwon doğum gününün kutlanmasından hoşlanır mı bilmiyorum çünkü ben bile özel bir şeyler hiç hazırlamamıştım sevmeyeceğini düşünerek. Fakat bu sefer...'' Bana bakıp gülümsedi. ''Bir şeyler farklı. Sevebilir.''
''Ben dışarı çıkamıyorum. Yani Siwon'u biliyorsun...''
Göz kırptı. ''Sorun değil, ben hallederim.''
''O zaman bir şeyler planlayalım.''
※※※※※※※※※※※※※※※
♠ 64. Gün ♠
Siwon's POV
Üçüncü kez...
Dördüncü kez...
Toplamda beşinci kez Donghae ile Kyuhyun aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Neyimin sohbetini yapıyor olabilirlerdi ki? Sanki çok yakınlarmış gibi...
Gözlerimi önümdeki çizim tabletine çevirip yeni bir sahneye başladım. Fakat ardından gözüm Donghae'ye gülen Kyuhyun'a takıldı yine. İlla kafese kitleyip insanlardan uzak mı tutmam gerekiyordu bu çocuğu? Gülüşünün güzelliğinin farkında değildi sanırım.
''Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz öyle?''
İkisi de duraksayıp aynı anda yavaşça bana döndüler. Kendimi korku filmi çekiyor gibi hissetmiştim, canavar olarak tabii.
Kyuhyun bir an kekeleyecek gibi olsa da Donghae ''Ne konuşması? Kim?'' diyerek hızla soruma soruyla karşılık verdi. Büyük zeka. Mükemmel.
Ellerimi şakaklarıma koyup ovuşturdum. ''Donghae, ellerini bir yukarı koysana. Ha, azıcık aşağı. Aynen, kafana.''
''Eee, ne oldu?''
''Bak orada şey olacak... Beyin. Kullansana azıcık onu.''
Donghae bana bakarak alkışlar gibi yaptı alayla. Daha sonra da kalkıp mutfağa doğru giderken Kyuhyun'a döndü. ''Benimle gelsene bir dakika.''
Kaşlarımı çatarak şüpheyle Kyuhyun'a baktım. O da onu dinlemiş gidiyordu. Ben desem bana uçan tekme atmaya çalışır, ahlak masasını arayıp şikayet ederdi.
Bir şeyler dönüyordu ortada ve ben anlamıyordum...
※※※※※※※※※※※※※※※
Akşamüstü odamda bilgisayarımın başında dururken saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Bütün gün Kyuhyun'u yanında tutup konuşan Donghae'den dolayı onunla düzgün bir iletişim kuramamıştım.
Ekranın köşesindeki klasöre tıklayıp gerekli şifreyi girdim. Bu klasörü en son açmamla, şimdiki açışım arasında oldukça farklı hissiyatlar vardı.
Slayt halinde tek tek fotoğrafları geçerken, Kyuhyun'u gerçekten de iyi araştırdığımın farkına vardım. Neredeyse gün içerisindeki her hareketi fotoğraflarda vardı. Fakat, hiçbirinde onun gülen yüzünü görememiştim. Düşününce, bu fotoğraflara ilk defa baktığımda aklıma gelen düşünceler yine bunlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade
FanfictionCho Kyuhyun, hayatını değiştiren o güne geri dönebilmek için, dostunu kurtarabilmek için her şeyini verecek olan adam. Geriye benliğinden başka bir şey kalmasa bile... Choi Siwon, geçmişi sırlarıyla derinlere gömen, geleceğini intikam üzerine ku...