Yaa ben bu bölümü paylaşmamış mıyım? Üzdü. Neyse, yazarınız kitap yayınlama günlerini değiştirdiğini unutup kaçırdı birkaç dakika arayla bunun için sorry.
Bu aralar biraz dalgındım, bir tür gösteri gibi bir şey (sorry sorry, good luck ve iki parçanın daha olduğu mashup dans gösterisi, kareografileri hazırlayıp çalışmak vs) için hazırlanıyordum o yüzden kafam karıştı ama sahne bitti geçti... 😂
Bir tek ricam var okurlarımdan, evet okumanız beni gerçekten mutlu ediyor ama lütfen yorumlarınızı esirgemeyin.
Yeni bölümden eğlenmenizi dileyen yazarınız,
⚜ Miss Mulgogi ⚜※※※※※※※※※※※※※※※
♠ 49. Gün ♠
Gözlerimi açtığımda halen daha apart otelin dairesinde olduğumu gördüm. Ve çıplak olduğumu...
Esneyip sağıma döndüğümde muhtemelen Siwon'un yine yerinde olmadığını düşündüm. Tabii huzurla gülümseyen yüzünü görene kadar.
Tek kolu karnımın üzerinde duruyor diğeri ise ensemin altındaydı. Ona bakarken ister istemez ben de gülümsedim. Yüzündeki huzurlu ifade bulaşıcıydı.
Fakat bu huzur içeriden gelen sesleri duyana kadar sürdü. Hızla doğrulurken "Siwon." diyerek çıplak omzuna dokundum.
O kaşlarını çattıktan sonra tek gözünü açıp bana baktı. Sonra karnımdaki koluyla beni doğrulduğum yere geri itip kendine çekti.
"Siwon, içeriden sesler geliyor!" dedim kısık sesle. "Kıyafetlerim nerede?"
Güya kıyafetlerimi sormuştum ama zaten gömleğim yırtıktı ve ceketim de yoktu. Ne gidecektim?
Siwon belimdeki elini sıkılaştırırak aramızdaki mesafeyi yok etti. Aletim onunkine değince huylanarak geri çekilecek oldum ama o başını boyun boşluğuma gömerek bunu engelledi.
"Donghae'dir o, Donghae." dedi boğuk bir sesle.
"Oteldeyiz Siwon ne Donghae'si?"
"Ha? Çıplak mıyız?"
"Yani... doğal olarak?"
Güldü. "Aynı filmlerdeki gibi, değil mi?"
İç çektim. "Siwon, manyak mısın?"
Saçma sapan bir gülme sesiyle kafasını kaldırıp bana bakarak sırıttı. "Biz dün... seviştik."
Aniden bunu söyleyince tükürüğüm soluk boruma kaçtığından öksürdüm. Rahatça... söyleyivermişti. "Evet."
"Hmm..." dedikten sonra üstümüzdeki çarşafı kaldırıp üzerime çıktığında onu izlemekten başka bir şey yapamadım. Küçük bir çocuk gibi gülümsedi ve bu benim daha önce hiç görmediğim bir tarafıydı. "Bir daha yapalım mı?"
Ağzım hayretle açılırken konuşacağım sırada eğilip dudaklarımı emdiği için ne söyleyeceksem onu da unuttum. "Siwon!"
"Ne var?"
"İn üstümden."
"Kaldırabiliyorsan kaldır."
Gözlerimi devirip ona doğru hamle yaparken aynı zamanda belime ve kıçıma saplanan ağrıdan dolayı soluğum kesildi.
Siwon tekrar ciddi haline hızlıca dönüp "Kyuhyun, hala acıyor mu?" diye endişeyle sorduğunda acıma rağmen dizlerimi büktüm.
Dengesini kaybedip kucağımda düşerken yüzüme çarpmamak için kollarını iki yanıma koyarak destek aldı. Yüzüme çok yakın bir mesafede durduğunda gülümsedim ve dudağını öptüm. "Kaldırdım değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade
FanfictionCho Kyuhyun, hayatını değiştiren o güne geri dönebilmek için, dostunu kurtarabilmek için her şeyini verecek olan adam. Geriye benliğinden başka bir şey kalmasa bile... Choi Siwon, geçmişi sırlarıyla derinlere gömen, geleceğini intikam üzerine ku...