Yerde yanyana kanlar içinde yatan bir kadın ve bir erkek vardı. Az ilerisinde de dağınık bir beşik. Korkudan olsa gerek, hemen cesetlerden uzaklaşıp kapıya en yakın, cesetlere en uzak köşede, bacaklarımı kendime çekerek oturdum. Koku buradan geliyordu demek.
Biran böbreğimdeki yara izim tekrar sızladı ve gözlerimi kapamak zorunda kaldım. Geri açtığımdaysa, Dağınık olan oda toplanmıştı. Kapının kırık yerleri düzelmiş, hava biraz olsun aydınlanmıştı ve yerde ne kan izleri nede cesetler yoktu. Normal, düzenli bir ev tipi gibi gözüküyordu. Aşağıdan yukarı doğru gelen ses, birinin merdivenden hızla çıktığını açıklıyordu. Bir kadın bağırıyordu. Hızla odanın kapısı açıldı ve bir adam hızını kesmeden beşikte olduğunu yeni farkettiğim bebeği aldı. Adamın hemen arkasından gelen kadın ise "Lütfen onu benden almaa!" diyerek hem ağlıyor hemde yalvarıyordu. Adam sivri tırnaklarını kadına gösterdi ve "Onu bir kurtla yatmadan önce düşünecektin Emily." diye bağırdı Demek bir kurtadamdı. Sanırım beni görmüyorlardı. Tıpkı yetimhanede olanlar gibi. Adam tam kapıdan çıkacaktı ki.. Kadın koyu kırmızı gözleriyle adamın üzerine zıpladı.. Korkudan kıstığım gözlerimin arasından kadının sivri dişlerini adamın boynuna geçirdiğini gördüm. Hemen kan akmaya başlamıştı. Sanırım adamın vücudunda olması gerekenden daha fazla kan depolanmıştı. Adam yere yığılmak üzereyken kadın "Senin sonunun ben olacağımı söylemiştim Lycan. Şimdi kızımı, Amyi bana ver!" O. O bebek ben miydim? Emily denen kadın benim annem mi yani? Ah! Çok güzel bir kadınmış. Sarı saçları ve onlarla uyumlu yeşil gözleri bana biran Harryi hatırlatmıştı. Annem sanki soluk borusuna birşey kaçmış ki öksürmeye başlamıştı. Ve ağzından akan kanlarda kötü şeyler olduğunun kanıtıydı.. Kan kusmaktan dayanamayarak yere düştü.. Az sonra öksürmeyide, nefes almayıda kesmişti. Ben hıçkırıklarla ağlıyor, korkudan buz tutmuş bedeniimi hareket ettiremiyordum. Hala o köşede olacakları izliyordum..
Az sonra Lycan'ın boynu iyileşti ve uyandı. Annemin haline son bir kez kahkahaa attı ve tam odadan çıkacakken biri onu geri ittirdi. Yerde yatan kadını tanımaya çalıştı önce. Sonra onun Emily olduğunu anlayınca gözleri doldu. Bu adam da kimdi? Yoksaa?
Adam az önce Emily'nin yaptığı gibi Lycan'ın boynuna atlamadı. Bakışlarını bebek olan bana sabitledi ve az sonra bir kurtadam olarak Lycan'a saldırdı. Ölümüne dövüşüyorlardı. Ben köşemde, bebek bense beşikte haykırarak ağlıyorduk. Evi çığlıklarımız doldurmuştu.
Kavganın bittiğini duyduğumda hafifçe gözlerimi açtım. İkiside artık kurt değildi. Lycan beşiğe belini vermiş ve bir kaç sıyrıkla atlatmıştı kavgayı. Diğer adam ise.. Annemin yanına uzanmış, kanlar içinde son nefesini veriyordu.. Giderken tek söylediği cümle "Kızıma İyi Bak.."
Sımsıkı kapattığım gözlerimi aniden açtım. Ne Lycan vardı nede bebek ben.. Ama yerde annem ve babam vardı.. Dahaa önce çok gördüğüm ama yüzlerini hatırlamadığım annem ve babam. Ürkek ve titrek adımlarla yerimden kalktım ve yanlarına gidip ortalarına oturdum. İkisininde elleri yandaydı ama sadece serçe parmakları birbirine değiyordu. Hızla önüme gelen saçı arkaya attım. Ağlıyordum. Daha önce hiç ağlamadığım kadar. Hemde bağıra bağıra. Daha önce hiç bağırmadığım kadar. Hayatta kimsem kalmamıştıı.. Annem ve Babam benim için ölmüşlerdi.
Bir elimi babamın diğer elimi de annemin elinin üzerine koyarak, belkide hayatımın en zor konuşmasını yapmak için hazırlandım..
"Imm.. Pek ciddi konuşamam ben. Hayat bana her defasında ciddi olmam gerektiğini hatırlatsada.. Ciddi konuşamam.. Beni hiç tanımadınız biliiyorum. Bende sizi hiç tanıyamadım. Üzgünüm. Gerçek anlamda dipte hissediyorum kendimi. Mutsuz, huzursuz, samimiyetsizim. Anlık sevinçler yaşıyorum sonra aynı boka sarıyor hayat. Elimden geleni yaptım mutlu olmak için diyemem, çünkü çabalamıyorum. Çünkü inancımı kaybettim. Çünkü çok iyi biliyorum ki, çabalasam bile hiçbir şey değişmeyecek. ‘En azından denedim.’ Diyebilmek için elinden geleni yapan insanlardan değilim. Keşke olabilseydim. Neyse. Dedim ya, tam anlamıyla dipteyim. Ben böyleyim. Sizin hangi tür şarkılar sevdiğinizi, hangi yemekleri sevdiğinizi, hangi sporları yaptığınızı bilmiyorum. Hiç bir fikrim de yok. Sesinizi, sabah tartışmalarınızı, bana nasıl sevgiyle baktığınızı.. Hiçbirini.. Bilmiyorum.. Hatırlamıyorum. Bunun nasıl bir acı verdiği inanın umrumda değil (gözyaşlarıma eşlik eden ufak bir çığlık) ben sizi istiyorum. (Omzumla gözyaşımı silerek. ellerimi ayırmak istemiyordum çünkü.) Bir şansım olsaydı. Küçücük.. O gün sizin yerinize ben (hıçkırığım lafımıı kesip duruoyrdu.) Sizin yerinize ben ölseydim keşke.. İnanın daha az acı çekerdim. Şimdi yavaş yavaş bir katile dönüşyorum ve (gözlerimi tavana dikerek ağlamamı durdurmaya çalıştım ama olmadı) Sevdiğim adamı kaybetmek üzereyim. Hayatımdaki tek gerçeğimi. ( nefes almakta zorlanıyordum) artık gücüm kalmadı. Burda. Sizin aranızda.. Çürüyüp gitmek istiyorum.." diyerek aralarına uzandım. Önce babamın elini sonra annemin elini alıp yara izimin geldiği yere koydum. Niyetim biraz aralırnda yatıp, babamın pençesiyle kendimi öldürmekti. Öylede yaptım. En altta babamın, onun üzerinde annemin en üstte de benim elim vardı. Yukarıdan hızla bastırmamla babamın sivri pençesinin karnıma saplandığını hissedebiliyordum. Ve miğdemden yukarı doğru gelen kanı başımı çevirmeye gücüm olmadığından dilimle ittiriyordum. Gözyaşlarıma karışan kanım, çenemden boynuma akıyordu. Hissediyordum. Çok tuhaf... Ölümün soğuk olduğunu söylerler ama bana göre çok sıcak. Üşümüştüm çünkü etraf soğuktu ve kanım sıcak.. Buz tutan derimin üzerinde adeta dans eden bir alev parçası gibi akıyordu göğüslerime doğru. Ellerimse bu acının ölmem için az olduğunu biliyor ve daha çok bastırıyordu babamın pençesine.. Gözlerimi kırpamayacak kadar yorgun hissettiğimde bırakmıştım göz kırpmayı. Nefes alacak gücümde yoktu.. Son gücümle kocaman bir nefes aldım. Karanlık bir kuyuya doğru gidiyordum ama sonundaki ışığı şimdiden görbiliyordum. Katil olarak ölmeyektim en güzeli de .. Ve ömrümün sonuna kadar kıvırcık bir adam sevmiştim.. Ona sadık kalmıştım ve en azından hayalimi anlatmıştım.. Şimdi de ölüyorum. Ömrümü verebileceğim bir adamın boynunda.. Şu az önce aldığım kocaman nefeside bıraktım. Artık özgürdüm.. Nefes almayacak kadar özgür..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kan
VampireMasallar hayal ürünüdür. Peki ya Efsaneler? Yaratıklar? Zombiler? .. KAN EMİCİLER vs KÖPEKLER .. Efsaneye göre Vampirler ve Kurtadamlar düşmandır. İlk adımı karşıdan bekler Kuralı çiğneyeni çiğnerler. Vam...