OLVİDAR (Unutmak) -TAMAMLANDI-

1.Bölüm

Bölüm Müziği : Inverna - Lacrima (Nostalgica)

Tanıtım videosu medyada bulunuyor. İzlemekte sorun yaşayanlar hikayenin aynı isimli (OLVİDAR) Facebook sayfasından sorunsuz izleyebilirler.

Yumuşak yorgana iyice sarıldım,temiz nevresim kokusuyla gözlerimi aralarken gözlerimi kırpıştırmama neden olan güneş ışığına doğru elimi siper ettim. Saat kaçtı,yeterince uykumu almış hissediyordum. Gözlerimi ellerimle ovuştururken yatakta doğruldum,ve sağıma doğru gayri ihtiyari baktığımda yerimde sıçradım. Bu adam kimdi? Ve bir saniye.. Ben neredeydim? Cidden bu oda benim kendi odam değildi ve bu yanında yattığım adamı gram tanımıyordum. Korku ve endişeyle kalp ritmim hızlanırken kulaklarım uğuldamaya başladı.

Rüya olabilir miydi? Kesin rüyaydı. Tamam Mira sakin ol diye kendime telkin vermeye başladım. Birazdan uyanacaksın ve uyumadan evvel saçma sapan hayaller kurmayı da keseceksin. Sonra o saçma sapan hayaller böyle rüyalara neden oluyor işte dedim kendi kendime. Bilinçaltımla hararetli şekilde kavga ederken birden kapı zili çaldı. Rüyamda zil çalıyordu işe bak. Hah! bu kesin gerçek zil olmalıydı, birazdan gerçekten uyanacaktım ve rüya sona erecekti. Kendi kendime rahatlayıp zaferle tebessüm ederken zil çalmaya devam ediyordu. Yanımdaki adam kıpırdanmaya başlayınca korkuyla kendimi yataktan dışarı attım, bu rüyadan uyanmak için kapıya bakmayı denemeliydim belki de. Kapıyı açınca pat! gözlerimde açılacaktı ve sonunda uyanacaktım. Rüyalarda her zaman böyle olmaz mıydı?

Hızlı adımlarla odadan çıktım,kapı.. Kapı ne taraftaydı ki? şöyle kısaca etrafa göz gezdirdikten sonra zilin tekrar çalmasıyla sese doğru ilerledim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtığımda işte... Sonunda tanıdığım bir surat karşımdaydı.

"Teo.. şu saçma sapan rüyamda sonunda tanıdık bir surat görebildim sayende. Gördüm gördüm de.. Senin yüzün mü değişti biraz? Yaşlandın mı sen?" dedim yüzünü incelerken.

Teo anlamsızca suratıma bakarken ciddiliğimin karşısında kaşlarını çattı,

"Şey.. uyandırdım sanırım. Ama Berkeyi almaya geldim,dün konuşmuştuk. Bugün biraz erken almam gerekti,ve merak etme motorla gelmedim. Uyuyor mu hala? Aşağıda bekleyebili-" dedi hızlı hızlı.

Kafam karışmış bir şekilde yüzümü buruşturdum,ne biçim rüyaydı bu. Uzadıkça uzuyor ve iyice anlamsız bir hal alıyordu. Konuşmaya devam ederken sözünü kestim hızla.

"Ne diyorsun Teo? Kimi alacaksın ve dün ne konuştuk ki biz? Hem rüyanın içinde değil miyiz? Yani az önce tanımadığım bir adamla uyandım bunun neresi gerçek ki."

Kafam gittikçe karışıyordu. Yüzümü buruşturdum.

Teo başını iki yana sallayıp olayı çözmeye çalışıyordu,

"Şaka falan mı yapıyorsun? Yani eğer öyle bir durumsa pek alışık değilim böyle şakalarına. Hatta seninle uzun zamandır bu en uzun konuşmamız sayılır."

Her şey çok anlamsızdı.

Omzuma dokunan el ile sıçradım, dönüp baktığımda yanında uyandığım adam öylece bana bakıyordu.
Kendimi geri çekmek üzereyken konuşmaya başladı,

"Mira,bir sorun mu var? Berke gidecek miydi bugün?" sesin sahibi oydu.

Tamam çok iyi. Bu adam benim ismimi biliyor fakat ben onunkini bilmiyordum ve neden aynı yatakta uyuduğumuzu da bilmiyordum. Hem Berke de kimdi? Bu sorularla cebelleşirken elini omzumdan çekip Teo'ya yaklaştım. Tanıdık birine sığınmak şu an en çok istediğim şeydi.