Bölüm Müziği : Cigarettes After Sex - Nothing's Gonna Hurt You Baby
Sesler beynimde yankılanırken gözlerim kapalı olmasına rağmen başım dönüyordu, Teo'nun dudaklarının geri çekilmesiye gözlerimi araladım. Mantıklı düşünemiyordum,kaşlarım çatıldı. Sahneden inmek istiyordum,hamle yaptığımda sanki zemin ayaklarımın altından kaydı. Sarhoştum.
Teo belimden tutarken fısıldıyordu,
"Sakin ol Mira,tamam indireceğim şimdi seni."
Bana destek olarak sahneden inmemi sağladı,zemin hala ayaklarımın altında puz pateni yapıyormuşum gibi kayıyordu. Zar zor ilerliyordum.
"Tamam şimdi dışarı çıkalım,biraz hava al. İyi gelecek."
Teo konuşuyordu fakat yarısını algılıyor yarısını algılayamıyordum. Bardan dışarı çıktık,hafif serin hava yüzüme çarparken midem iyice havalandı.
"Mi-midem"
Sözlerim yarım kalmıştı,barın duvarına sinmiş çoktan içimdekileri çıkarmaya başlamıştım. Teo hem koluyla destek oluyor hem de saçlarımı tutuyordu.
"Kus,rahatla biraz."
Öğürmekten içim çıkmıştı,iyice halsizleşmiştim.
"Mira iyi misin? Kalkabilecek misin?"
Tam kalkmaya kendimi zorlamıştım ki gözlerim karardı,dünyadan bağlantım koptu.
***
Teo'dan
Mira kollarıma yığılmıştı,tutmak için iki büklüm olmuştum. Alkolü kaldıramamış olmalıydı, kim bilir ne kadar uzun süredir bu kadar alkol almıyordu.
"Hay kafana sıçayım Teo,dur demeliydin."
Kendi kendime veryansın ederken artık çok geçti. Mira'yı evine bırakmalıydım,bunu hiç istemesem de doğru olan buydu. Evliydi, hem de Berke'nin uyandığında annesini görememesi tuhaf olabilirdi. Hem de Mira'yı bu halde gördüğünde Yiğit'in o sinirle ne yapacağına güvenemezdim.
Bir kollarımda sızan Mira'ya bir motorsikletime baktım, Mira bu haldeyken motorla götüremezdim. Tam o sırada kapıdan grubumun bassçısı Umut çıktı,
"Abi iyi mi yenge?"
Başımı salladım sağa sola,
"Hayır sızdı,senin arabayı versene bana sen de benim motoru al bugünlük. Evine bırakmam gerek."
Cebimdeki anahtarı ona fırlatıp onun bana yolladığını da cebime attım.
"Dikkatli ol hadi, biz ekipmanları topluyoruz sen git."
"Tamamdır." dedim.
Mira'yı kucaklayıp arabaya kadar taşıdım,arka koltuğa yatırıp sürücü koltuğuna geçtim. Gerçekten zihnen ve bedenen yorucu bir gündü, dikiz aynasından Mira'nın masum uyuyan yüzüne baktım. Ve arabayı çalıştırdım.
***
Yarım saat sonra evinin önündeydim,arabadan inip tekrar Mira'yı kucakladım. Kapıyı çalmaya niyetim yoktu,sessizce içeri girip en yakın yere Mira'yı yatıracaktım ve çıkacaktım. Mira'yı tek elimle tutarken tek elimle ceplerini aramaya başladım. Elime küçük bir ilaç kutusu geçti fakat anahtar yoktu. Ne yapacağımı düşünürken kapının yanındaki çiçekliğin altına bakmaktan zarar gelmeyeceğine karar verdim,sonuçta bir şanstı. Mira kucağımda iken iki büklüm eğilip çiçekliği kaldırdım,ve oradaydı işte. Öylece çiçekliğin altında yatıyordu,bulmuştum. Anahtarı elime alıp kapıyı açarken bu konuda Mira'yı uyarmayı aklımın bir köşesine yazdım. Bu çok basit bir yerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLVİDAR (Unutmak) -TAMAMLANDI-
General FictionBir hastalık ansızın sizi uykuda yakalayıp öylece yaşamınızı anlamsızlığa boğabilir miydi? Peki anlamsızlıkta anlam aramak bir denizin dibindeki kum taneleri arasında ufacık bir boncuk aramayla ne kadar eş değerdi? Mira 20 yaşında uykuya dalıp 26'sı...