37.Bölüm

2.5K 376 150
                                    

Bölüm Müziği :  Arctic Monkeys - Mardy Bum (Acoustic Instrumental)


4 Gün Sonra

Yiğit'ten

4 günlük sabaha kadar süren provaların ardından sonunda yazdıklarımdan ikisini seçip şarkı haline getirebilmiştik. Sadece Teoman değil tüm grup arkadaşları bu konuda yardımcı olmuşlardı. Sonuç olarak beni en şaşırtan şey ise kabuğumu kırıp şarkı söylemeyi başarabiliyor olmamdı. Evet gençken bir rock grubum vardı, bateriden bass gitara kadar gerekli tüm enstrümanları çalmayı biliyordum ama iş mikrofona gelince hep oranın bana uygun olmadığını söyleyerek geride duruyordum. El becerime güvenim sonsuzdu ama şarkı söylemek beni geriyordu. İlk başlarda yine aynı şekilde düşünüp geri dursam da Teoman bunu benim yapmam gerektiğini söyleyip ısrar edince başka bir yolum kalmamıştı. Başlarda çekingen daha sonra ise kendimi müziğin akışına bırakarak rahatça kelimelerde dolaşmaya başlamıştım.

Şimdi bu 4 günün sonunda tüm grup olarak yorgunduk ama hazırdık. Küçük stüdyoda herkes uykulu gözlerle sessizliğe gömülmüşken dingin bir ses tonuyla sessizliği bozdum,

"Teşekkür ederim çocuklar, gerçekten çok iyi şeyler çıktı."

"Sesinin bu kadar iyi olduğunu bilsek Teo'dan önce seni alırdık be Yiğit." dedi gülerek Timuçin.

Teoman ciddi olmayan bir şekilde yan tarafında yayılmış olan Timuçin'e ayağı ile bir tekme salladı.

"Hadi lan oradan." diye söylendi.

"Nasıl sinirlendi bak bak." dedi Timuçin.

"Abi o değilde daha kaç ay önce sen bu adamla ölümüne dövüşmemiş miydin ya? İkinizde ne haldeydiniz, şimdi ne haldesiniz." dedi Umut.

Topluca bir gülüşme geçti.

Teomanla göz göze geldik, haklılardı. Aylar önce Mira için birbirimizi hastanelik edene kadar dövmüş şimdi ise Mira beni affetsin diye iş birliği yapıyorduk.

"En iyi aşklar kavgayla başlarmış." dedi Teoman gülerek.

"Tabi biz onu dostluklar diye düzeltelim yine de o kadar düşmedim, Mira'nın üstüne sen hiç iyi gitmezsin." dedim.

"Maalesef benimde Ceren'e bir evlilik sözüm var yani avucunu yalarsın Yiğitciğim." dedi.

Tekrar gülmeye başladık.

Ardından yerimde biraz dikleştim.

"Doğum günü mekanını ayarladım, açık havada olacak. Sen konserine çağırıyor gibi çağırırsın Teoman, açık havada olacak falan dersin reddetme şansı bırakmazsın. Tüm ekipman kurulacak, önce normal doğum günü sürprizi gibi olacak. Sanki sahneye de siz çıkacakmışsınız gibi. Ardından ben çıkacağım sahneye. Sonrasını artık durum belirleyecek, Mira'nın tepkisine göre." dedim iç çekerek.

"Merak etme, oraya kadar hiçbir sorun çıkmayacak. Güven bana." dedi Teoman.

"Birde şu günlük durumu var, Berke annesini o şerefsizlere gitmeye ikna etmeli."

Ceza evine telefonla ulaşarak çok önemli olduğunu belirterek Aslı'dan günlüğün dışının nasıl olduğunu öğrenmiş ve Berke'ye de söylemiştim. Ama henüz böyle bir fırsat olmamışa benziyordu.

"Evet, çok az süre kaldı. Bugün arayarak son kez şansını denemesini söylerim." dedi Teoman.

Son kontrollerin ardından herkes evine doğru dağıldı, hepimizin dinlenmeye ihtiyacı vardı. Ruhsuz otel odam da beni bekliyordu.

OLVİDAR (Unutmak) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin