Bölüm Müziği : Korn - Narcissistic Cannibal (Cover)"Mira."
Telefonun ucunda adımı söyleyen ses bir o kadar tanıdık bir o kadar da duymayı beklemediğim bir kişiye aitti.
Bir süre cevap veremedim. Sanki zaman durmuş ben de duran zamanın içinde kaybolmuştum.
"Mira, bana çok kızgınsın biliyorum."
Evet ona çok kızgındım, hatta ondan nefret ediyordum. Fakat hala konuşacak gücü kendimde bulamamıştım.
"Sadece çalıştığın yere güvenmem gerekti, seni öyle alelade bir yerde çalıştıramazdım. Seni bir av gibi kapacak bir sürü kötü düşünceli şirket var sen bunları bilmiyorsun Mira. Ayrıca Teoman nereye gittiğini bilmiyor, neredesin?"
Cümlesine daha devam edecekken sinirle böldüm.
"Sen kim oluyorsun da çalışacağım yere karar veriyorsun, söylesene? Hangi yüzle hayatıma müdahale edebiliyorsun? Ben senin kuklan mıyım? Benim hislerim yok mu! Hala Teo'yu arayıp bilgi almaya çalıştığına inanamıyorum!"
Bu sefer bölen kişi o oldu.
"Bak Mira, kızmakta haklısın. Sadece seni düşündüğüm için bunları yaptım bunu anlamaya çalış, seni hala çok seviyorum."
Sesini yumuşak tutarak beni yumuşatacağını sanıyordu.
Acı bir şekilde güldüm,
"Şu an getirdiğin hali görebilseydin bu kadar rahatça konuşamazdın Yiğit. Sen beni sevmiyorsun sen sadece bencilin tekisin. Sen var ya, sen yüzsüzsün! Sakın bir daha hayatıma karışma, bunu yapma. Senin beni düşünmene ihtiyacım yok. Defolup gittiğin yerde kurduğun yeni hayatınla ilgilen, bırak ben de yeni bir hayat kurayım."
Cümlem bittiğinde telefonu suratına kapatıp numarasını engelli listesine ekledim. Sinirle başımı iki yana sallarken gözlerim arabadan inen Emre ile buluştu. Ah birde bu vardı, aklımdan çıkmıştı.
"Mira, iyi misin?"
Hafifçe eğilerek elini uzattı kalkmam için.
"İyiyim desem şu halde ne kadar inandırıcı olur bilemiyorum." dedim elinden destek alarak kaldırımdan kalkarken.
Emre şöyle bir beni süzdü.
"Evet dışarısı için değişik bir kıyafet, ve biraz soluk gözüktüğünü de kabul edebilirim ama bence iyisin." dedi gülümseyerek.
Ev kıyafetleri ile dışarıda olduğum için bir kez daha utanıp ellerimi kapüşonlumun ceplerine soktum.
"Hadi gel daha sessiz bir yere gidelim, sen de neler olduğunu anlat." dedi ve benim için arabanın ön kapısını açtı. Biraz çekinir bir şekilde arabaya bindim.
İkimizinde yol boyunca konuşmaya pek hevesimiz olduğu söylenemezdi. Emre de aynı düşünce de olmuş olacak ki kısık seste çalan müziğin sesini yükselterek arabayı ölü ruh halinden kurtardı.
Çalan Müzik : Arctic Monkeys - Do I Wanna Know
Bu müziği etrafta çok sık duyuyordum fakat genelde gençlerin dinleyeceği bir tarz olduğunu düşündüğüm için Emre'nin böyle bir şey dinlemesi beni şaşırtmıştı. Açıkçası görüntüsü ile pek uyuşmuyordu, hatta Emre'nin çoğu hareketi dış görüntüsü ile zıttı. Dıştan bakıldığında heybetli, esmer, sakallı ve sert bir yapısı vardı. Fakat o daha çok bunların tersi gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLVİDAR (Unutmak) -TAMAMLANDI-
Ficção GeralBir hastalık ansızın sizi uykuda yakalayıp öylece yaşamınızı anlamsızlığa boğabilir miydi? Peki anlamsızlıkta anlam aramak bir denizin dibindeki kum taneleri arasında ufacık bir boncuk aramayla ne kadar eş değerdi? Mira 20 yaşında uykuya dalıp 26'sı...