"Kendine gel artık, Selena. O hayatına devam ediyor ama sen hergün gözümün önünde eriyorsun!"
Louis, tekrar aynı konuşmayı yapmaya başlarken burnumu çektim ve Zayn'in kitabını bir kenara bırakıp, hemen yanımda duran şarkı defterimi açtım. Bir bebek gibi gözyaşlarımı silerken dünden beri yarıladığım şarkıyı yazmaya devam ettim. Ama dün aklıma gelen kelimeleri şimdi bir ipin üzerine dizemiyordum. Lou, ince sesiyle dikkatimi dağıtıyordu. Haklı olduğunu bilmek daha can yakıcıydı. Ama bu gerçeği kendim dışında kimse bu zamana kadar yüzüme vurmamıştı. Siktiğimin Malik'i, siktiğimin sevgilisi ile, siktiğimin hayatına devam ediyordu.
Bense onun gibi olamıyordum. Turnemi tamamen iptal edecek kadar güçsüz ve aptaldım. Her manşette depresyonda olduğum haberlerini görmek ne kadar zayıf olduğumu yüzüme vursa da, yapamıyordum. Ayağa kalkıp, hayatıma devam edemiyordum, onun gibi olamıyordum.
Kafamı düşüncelerden sıyrılmak için iki yana salladım, işe yaramayacağını bilsem de. Titreyen elimle yarım bıraktığım şarkı sözlerini tamamlamaya başladım.Sadece farklı bir kız için bana yalan söylemediğini umuyorum
Seni benim gibi seveceğini kim bilebilirdi?
Gitmenin iyi bir sebebi olmalı"Ağlama." Lou'nun sesi bu sefer yatışdırıcıydı ama kesinlikle sakinleşmeme yardımcı olmuyordu. Neden kitabında benden bahsetmedi? Neden?
"Beni hiç sevmedi."diye mırıldandım gözlerimi önümdeki şarkı sözlerine dikerek. Sesim buruk ve gücsüz çıkmıştı ama yine de kalbimdeki burukluğun yüzde birini bile yansıtmıyordu. Gözyaşlarım tekrar yüzüme hücum etmekte geç kalmamışlardı.
Sırf bir bar vakası daha yaşamamak için dışarıya çıkmıyordum ama kaldığım otelin adresini bilen gazeteciler beni çoktan fotoğraflamışlardı bile. Tıpkı Zayn ve sevgilisini 'sex sonrası' bir odada fotoğraflardıkları gibi.
Fotoğraflar aklıma gelince mideme yumruk yemiş gibi hissettim. Birbirlerine olan bakışları onlardan iğrenmeme neden oluyordu.Bilmek istemiyorum
Eğer onun gözlerinin içine bakıyorsan
Benim eskiden yaptığım gibi sana sıkıca sarılıyorsaAma artık biliyordum. Eskiden bana baktığı gibi bakıyordu ona. Hayran olduğum elaları artık o kıza sabitliydi, artık onun her hareketini dikkatle izliyordu. Sıcak elleri, artık onun bel kavisinde geziniyordu. Gece ona sarılarak uyuyor, onun saçlarını kokluyordu. Elleri üşüdüğünde elini tutarak kendi cebine sokuyordu. Görmüştüm, biliyordum. Ama bu hareketi eskiden bana yaptığını da biliyordum. Sadece bana özel kalsın isterdim.
Aşkının bir tür oyun olduğunu anlamam gerekirdi
Ama anlamayacak kadar aptal, görmeyecek kadar kördüm. Her yaptığının sadece bana özel olduğunu düşünmem ne büyük enayilik.
Seni aklımdan silemiyorum şimdi
Lou'nun bana sarılmak için hamlede bulunduğunu hissetsem de tepki vermeden bakışlarımı defterde sabit tuttum. Dövmeli kolları beni sararken kafamı omzuna yaslamakla yetindim. Erkeksi parfümü burnuma dolarken
"Onu sevdiğini sadece gitmesine izin verdiğinde anlarsın"dedi. Bana Passenger'dan alıntı yapıyordu ve tam olmasa da haklıydı. Onu sevdiğimi zaten biliyordum ama gittiğinde bunu daha çok anlamıştım.
"Tıpkı senin Harry'ye yaptığın gibi."diye mırıldandım. Amacım canını yakmak değildi. Sadece söylemiştim ki, zaten şu sıralar hiç düşünmeden konuşmayı huy edinmiştim.
Sarfettiğim kelimelerle birlikte beni tutuşu sıkılaşırken"Aynen öyle."diye fısıldadığını duydum. Aynen öyle.
Hade Larry kucaklaşması yapalım ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shout Out To My Ex/Zaylena
Fanfiction"Kız arkadaşın, senin hakkında şarkı yazmayı kesmemi söylüyor."