"İçkileri alacağına söz vermiştin, Louis."diyerek arkadaşımı darp eden bir diğer arkadaşıma gözlerimi devirdim ve yarım saate yakındır şarkı seçemeyen Machine'e baktım. Neden bu 'parti'yi düzenleme işini bu üç beceriksize havale ettim ki? Aslında tüm suç bendeydi.
Hâlâ mutfakta kavga eden Camila ve Lou'ya kısa bir bakış atarak Machine'in yanına ilerledim. Gözlerini telefona dikmiş, şarkılara bakıyordu ama belli ki, listedeki şarkılardan pek de memnun değildi.
Lou ile Camz'in kavgasına gelirsek, Tanrıya şükür, Camz, fiziksel şiddeti-yani Lou'nun kafasına ayıcıkla vurmayı-kesmiş, bu sefer yüksek sesle bir şeyler konuşmaya başlamıştı.Bu parti, turumun 80.konserini vermiş olmamın şerefine yapılıyordu ve ben, bir bar yerine evimi tercih etmiştim. Son 6 konser için Birleşik Krallık'taydım ve 6 konserin sonunda tur bitiyordu. 2 haftalık tatilden sonra da kayıtlarını bitirdiğim albümünün fotoğraf çekimini yapıp,birkaç hafta sonra da yayınlayacaktım.
O2 Arena'da vereceğim son konserde de albümümden bir şarkıyı söylemeyi planlıyordum. O şarkı da albümümde yer almayacaktı ama uzun aradan sonra çıkacak ilk single'ım olacaktı.
"Nasıl gidiyor, Machine?"diye sordum sırıtarak. Alaylı ses tonumu gizleme gereği duymamıştım.
"Harika."diyerek o da alayla konuştuğunda yanında çömeldim ve elimi omzuna koyarak şarkı listesine bakmaya başladım.
"Pek senin tarzın değil, ha?"
"Hiç değil."dedi ve omuz silkti. Bu parti için Alice, birçok arkadaşımı evime getirse de kendisi ve takımımdaki arkadaşlarım hâlâ gelmemişlerdi. Alice'in onlara angarya iş verdiğine hiç şüphem yok.
"Pekâlâ, o zaman içlerinden en az berbat olanları seçelim."diye bir teklifte bulundum, içimden bir daha şarkı seçme işini Alice'e bırakmayacağıma dair yemin ediyordum. Tuhaf bir şekilde listede benim şarkım yoktu ve birinin, bu partinin ben ve takımım için düzenlendiğini ona hatırlatması gerekiyordu.
Beni kafasıyla onayladı ve hiç tarzımız olmayan şarkılar arasından seçim yapmaya başladık, ya da çalıştık. Parti yarım saat sonra başlayacaktı.
"Kurşun geçirmez olduğumu düşünebilirsin ama değilim
Bir dönüş aldın, onu çok zor kazandım
Ve gardının arkasından kim olduğunu görüyorum."Machine, sessizce yeni yazdığım şarkıyı söylerken tek kaşım hayretle havaya kalkmıştı. Ona şarkıyı sadece bir kez dinletmeme rağmen ezberlemiş olması hayret vericiydi. Ama hoşuma gitmişti.
İşaret parmağımla bir şarkıyı daha listeden silmesi için talimat verirken aynı anda ben de yazdığım şarkıyı içimden söylüyordum."Bu tavrından yoruldum ve bıktım
Seni tanımıyormuşum gibi hissediyorum."3 gün önce yazdığım şarkı şu sıralar hissettiğim duygularla ilgiliydi. Aslında son zamanlarda mutluydum ve harika bir gün ya da arkadaşlıkla ilgili bir şarkı yazabilirdim ama ben, aşk ve acıdan besleniyordum.
"Beni sevdiğini söylüyorsun, daha sonra beni öldürüyorsun
Ve bir kalpatışı gibi sana ihtiyacım var
Ama aksini yapmak gibi bir eğiliminin olduğunu biliyorsun
Evet, geçen gece ne söylediğini hatırlıyorum
Ve biliyorum ki, bana ne yaptığını gördün."Zayn, bana ne yaptığını biliyordu. Söylediği her sözcüğün bende nasıl bir etki yaratacağını biliyordu ve kasten onları ağır seçiyordu. Peki ama neden? Artık bunu sormaktan ve karşılığında herhangi bir cevap alamamaktan yorulmuştum.
"Anlat bana, neden?
Nasıl oldu da bir kitapta yazabildin, birinin mükemmel gününü mahvetmeyi
Pekâlâ, kafam çok karıştı ve hayal kırıklığına uğradım
Sana söylemeye çalıştığım şeyleri unut."Her defasında kafamı karıştırması artık beni yoruyordu ve artık ona olan saygımı bile yitiriyordum. Kaldı ki, aşkımı.
Onunla artık herhangi bir bağım kalsın istemiyordum."Bu tavrından yoruldum ve bıktım
Buna inanan birini tanımıyorum
Bana beni istediğini söylüyorsun, sonra beni bir kenara itiyorsun
Ve bir kalpatışı gibi sana ihtiyacım var
Ama aksini yapmak gibi bir eğiliminin olduğunu biliyorsun
Evet, geçen gece ne söylediğini hatırlıyorum
Ve biliyorum ki, bana ne yaptığını gördün."Bir gün bana bir şey söylüyor, ertesi gün bunu aksini gösterecek şeyler yapıyordu. Sürekli beni bir kenara itmesinden yoruldum.
"Anlat bana, neden?
Neden beni küçük hissetmeye zorluyorsun?
İçinden geçenleri hissediyor musun?
Neden hayallerimi yıkmak için çabalıyorsun?
O zaman aklımdaki tek şey sen mi olacaksın?"Sanki onunla ilgili hayatımda bir şey olmadığında bu ona batıyor ve tekrar kendisini ve ensemde nefesini hissetmemi istiyor ve direk harekete geçiyor. Şimdi bakıyorum da, kendimi onun için küçük düşürmemi haketmiyordu.
"Bu tavrından yoruldum ve bıktım
Seni tanımıyormuşum gibi hissediyorum
Önce aşkımı istiyorsun, sonra beni bir kenara itiyorsun
Evet, geçen gece ne söylediğini hatırlıyorum
Ve biliyorum ki, bana ne yaptığını gördün
Anlat bana, neden? Neden?"Bana nedenini anlatsın,sonra da gitsin istiyordum çünkü artık hayatımda ona yer yoktu ama yine de kafamdaki soru işaretlerinin cevap bulmasını istiyordum.
"Geri adım atıyorum, gitmene izin veriyorum."
Zayn diye birisi benim için bundan sonra yoktu. Geri adım atıyor ve onu tamamile serbest bırakıyorum.
"Kurşun geçirmez olmadığımı sana söylemiştim
Şimdi biliyorsun."Kurşun geçirmez olmadığımı biliyordu ama yine de her defasında beni kurşun gibi delip geçecek şeyler yapıyordu. Halbuki, hiç suçum yoktu, ona kötü bir şey yapmamıştım, onunla ilgili kötü konuşmamıştım. Yaralanacağımı tahmin etmesi gerekiyordu ama etmediyse, artık biliyordu. Ben, kurşun geçirmez değilim.
Ben düşünceler aleminde seyahat ederken kapı zilinin sesi kendime ve de gerçek dünyaya geri dönmemi sağlamıştı. Silkinerek ayağa kalktığımda Machine de kalkmış ama benimle gelmek yerine mutfakta Camz'in ayıcığını parçalayan Lou'ya bakmaya gitmişti. Çünkü Camz'in çığlıkları kulak delecek cinstendi.
Gülerek kapı koluna asıldığımda Louis, hunharca kahkahalar atarak mutfaktan çıkıyordu ve Camz, arkasından artık bir kolu olmayan ayıcığına sarılarak ona kötü bakışlar atıyordu. Machine, bir kahramandı.
"Troy için üzgünüm."diyerek kapıyı açtım ve Camz'in Lou'ya hareket çekmesine gülerek gelen kişiyi karşılamak için yüzümü kapıya döndüm.
Ama gelen kişi, pek de gülerek karşılanacak biri değildi. Yüzüm istemsiz olarak düşerken kaşlarımı çattım ve bu sürpriz ziyaretin altında yatan sebebi anlamaya çalıştım. Ama tıpkı sizde olduğu gibi benim de aklıma pek bir şey gelmiyordu. Çünkü bilirsiniz, o Zayn. Gizemlerin prensi."Merhaba."diyerek beni selamadığında kapıyı yüzüne kapatmak için hamle yaptım ama beni son anda durduracak bir cümle çıktı dudaklarından.
"Bir şey itiraf etmem gerekiyor."
Hola!
Naber? Bir şey itiraf etmem gerekiyor (sjsjsjjsjs) bir arkadaşım eğer bu kitap da kötü sonla (yani Zaylena olmadan) biterse beni şey yapacağını söyledi. Peki sizce kötü bitmesinde bir sorun var mı, çünkü ben kötü son yapmayı planlıyorum. Nys. All the love-A xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shout Out To My Ex/Zaylena
Fanfiction"Kız arkadaşın, senin hakkında şarkı yazmayı kesmemi söylüyor."