"Selly, hızlı, bebeğim."diyerek beni sırtımdan itekleyen Alice'e ayak uydurmaya çalışırken uzun eteğime takılıp düşmemek için üstün çaba harcadım. Arabadan inip kırmızı halıya doğru ilerlerken kalbim büyük bir gürültüyle çarpıyordu ama yüzümü ifadesiz tutmakta ısrarcıydım. Ellerimi yumruk yapmamak için önümde birleştirdim ve Alice'in sırtını izleyerek kırmızı halıya ulaştım. Alice, bana güven verici bir şekilde gülümseyerek içeri geçerken terleyen ellerimi elbiseme sildim ve kırmızı halıya adım attım. Bunu yaptığım anda herkesin 'Selena! Selena! Buraya bak!' temalı bağırışları beni kendime getirdi. Her zaman yaptığım gibi onlara el salladım, öpücük yolladım ardından da klasik kırmızı halı pozlarını vermeye başladım. Gazetecilerin hemen arkasında hayranlarımın bana seslenmesi beni rahatlatan tek unsurdu.
Birkaç poz daha verdikten sonra hayranlarıma doğru giderek onlarla sohbet edip fotoğraf çekindim. Tatlı gülümsemeleri ve düşünceli hareketleri kalbimi ısıtıyordu ve gözlerim dolmaya başlamıştı. Beni ne kadar da iyi tanıyorlardı. Kötü olaylardan bahsetmek yerine şirince gülümseyip bu geceyle ilgili yorumlar yapıyorlardı.
Onlardan ayrılıp Microsoft Theater'ın büyük salonuna adımladım ve takımımdan iki kişi beni karşıladı. Alice elini sırtıma koyarak beni oturacağım yere yönlendiriken Max Martin de peşimizden geliyordu. Etrafa gülücükler saçarak benim için ayarlanmış yerime oturdum ve Taylor için ayrılmış koltuğa Alice'in oturmasını izledim. Ne yazık ki, Taylor Olivia hasta olduğu için gelememişti. Tatlı kedinin nesi vardı, bilmiyorum ama Taylor şu sıralar yemek yemediğini söyledi. Ve bilirsiniz, eğer söz konusu kedileri ise, Taylor Swift, aylarca evine kapanabilir.
Gerginliğimi belli etmemek için alt dudağımı ısırdım ve etrafa Zayn'in gelip gelmediğini görmek için bakındım. Bu hareketime Alice gözlerini devirse de herhangi bir yorum yapmamıştı. Dünkü röportajdan sonra her ne kadar uyuyamamış olsam da enerjim yerindeydi. Zayn'in 2 hafta önce çıkan single'ını benim için yazacağını düşünmemiştim ve açıkçası dinlememiştim de. Neden, hiç bilmiyorum. Yine de bu konuyla ilgili düşünmek istemiyordum çünkü onu aşmaya çalışıyordum ve böyle yaparak umutlanmamak elde değildi. Hayır, o şarkı kesinlikle bana yazılmadı. Hem, bunu neye dayanarak söylüyorlar ki?
"Merhaba." Tanıdık ses hayal alemimden beni ayırırken Ariana'nın şirin suratı tam karşımdaydı. Onunla en son Grammy ödül töreninde karşılaşmıştık ve açıkçası uzun zaman olmuştu. Ona en samimi gülümsemelerimden birini yolladım ve
"Merhaba."diye karşılık verdim. Uzanıp elimi tutarken elini sıktım ve birbirimizi öptük.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Uzun zaman oldu ve seni gördüğüme sevindim."diye konuşmaya devam etti ve
"Harika görünüyorsun."diye de ekledi. Gülümsemem büyürken
"Evet, ne zamandır görüşmüyoruz ve sen de muhteşem görünüyorsun."dedim. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken arkadan onunla gelen bir kadın ona seslendi ve o da gitmek zorunda kaldı. Ama gitmeden önce bana sarılmayı da unutmadı.
