Gel Gör Beni Aşk Neyledi?

93 24 7
                                    

Yarı yıl tatilinde iki günde bir buluşuyorduk. Ayrıldıktan sonra da düşüncemi işgal eden bir hali vardı. Dinlediğim şarkılar değişmeye başladı. Izdıraptan başka bir işe yaramadığını düşündüğüm slow şarkılar artık vazgeçilmezlerimdi. O zamana kadar elime dahi almadığım şiir kitapları baş ucu kitaplarım haline gelmişti. İçimdeki coşkunluğu hafifletebilmek adına kalemi de elime ilk o zamanlarda almıştım.

Düşündüğümde yıllarca yolunu beklediğim biri gibi geliyordu bana ve bu yüzden kıymetini iyi bilmeliydim. Ona sahip çıkabilmeliydim. Çocuk aklımla kararımı vermiştim, Kıvırcığımla evlenip, kimsenin beni tanımadığı uzak bir yere gidecek ve arkama bakmayacaktım. Mutlu olacak, beni mutlu eden Kıvırcığımı da mutlu edecek, tüm gücümü buna harcayacaktım.

Bana üçüncü buluşmamızda "kendine zarar vermekten ne zaman vazgeçeceksin?" diye sormuştu. Ne demek istediğini başta anlamamıştım ama benim kavgacı yanımın bana zarar verdiğini, aslında böyle biri olmadığımı söyledi. Anlamıştım, belki korkuyordu ama o da rahatsız oluyordu agresif tavırlarımdan. Dediğini yapmaya çalıştım. İkinci dönemde daha önce elimden geçen çocuklar arkamdan çeşitli şeyler söylemiş olsalar da, hatta beni tahrik etmek için uğraşsalar da hem yaklaşan sınav hem de içinde bulunduğum huzur onlara karşılık vermeme engel oldu.

Bu şekilde mezun olmuştum sekizinci sınıftan. Hayatım artık daha yaşanabilir bir haldeydi. Hiç kimsem olmasa da Kıvırcığım yetiyordu bana. Hem annem, hem babam, hem kardeşim, hem arkadaşım hem sevgilimdi o benim. Kendimden çok onu düşünüyor, onu mutlu etmeye çalışıyordum çünkü bir gülüşüyle yaşadığım tüm kötü şeyleri unutuyordum. Yüzünü asık gördüğümde ise içimde fırtınalar kopuyordu. Tekrar gülene kadar da canımdan can gidiyordu. Sınavı kötü geçmişti, telefonda konuşurken ağlıyordu. Yerimde duramadım ve her zaman buluştuğumuz parka çağırdım. Gelmek istemedi ama delilik yapıp eve kadar geleceğimi söylediğimde ikna oldu.

Kızarmış gözlerle çıktı karşıma, hala daha inci gibi yaşlar süzülüyordu yanaklarına. Ellerimle sildim önce ve "üzülme" dedim. Sınav konusunu hiç açmadım. Artık gülüyordu ve ayrılma vaktimiz gelmişti. ayağa kalktık, sağ elimi avuçlarının arasına almıştı. Ne yapacağını beklerken, sımsıkı sarıldı bana. Kanatlanıp uçuyorum sandım ve bütün her şey silindi gözlerimden. Nefesi boynuma temas ediyordu ve ben buz gibi kas katı kesilmiş ne yapacağımı bilmiyordum.

İlk defa aşık oluyordum, ilk defa böyle seviyordum, ilk defa böyle seviliyordum. Şaşkındım, yadırgamıştım. Yıllarca toprak üstünde uyuyup da bir gün kuş tüyü yatağa yatan biri gibiydim.

Mutluydum. Umutluydum... Belki de bunların ötesinde çok daha güzel bir haldeydim, tarifi mümkün olmayan. Başka biri olmuştum artık.

MÜSVEDDE HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin