600 TL'lik Hesap Kapandı

98 10 71
                                    

Artık daha ciddi bir cüretkarlık vardı üzerimde. O kadından, aşağılanmamın intikamını almalıydım ama nasıl yapmalıydım hiçbir fikrim yoktu. Eski iş arkadaşım N. İle bir süre daha kadın hakkında konuşmaya devam ettim. Yapacağım şey artık "Nasılsa çocuk veya genç, çok üstünde durmazlar" gibi biz sözle geçiştirilecek bir şey değildi. Bunun için iyi bir plan yapıp, tek atış yapmalı ve arkama bakmamalıydım.

Kadını araştırdım. Zaaflarını, arzularını, sevdiği şeyleri, gittiği yerleri, yaşam felsefesini ve hayat tarzına varıncaya kadar hem de. Kendisi sapıklık seviyesinde takıntılı biriymiş. Gözüne kestirdiği kendine göre yakışıklı ve karizmatik genç erkekleri korkutarak onlardan istifade ediyormuş. Bir bakıma genç kızları kandıran şerefsiz sapıkların kadın versiyonu da diyebiliriz bu olgun pandaya. Gücünü ise evlendiği erkeklerin maddi durumundan alıyormuş.

Bütün malzeme önümde duruyordu ama bana esaslı bir plan lazımdı. Dahası bu durumu abi yerine koyduğum eski patronuma en az zarar verecek şekilde yapmalıydım.

Ne yapayım diye birkaç gece düşündüm. Aklım beş yıl öncesine gitti bir an. Benim maruz kaldığım şeyi hatırladım ve neden böyle bir şeyi yapmayayım diye sordum kendime. Fakat bunun için bana yeni aktörler lazımdı. Eğer kadının karşısına tekrar çıkarsam farklı durumlar oluşabilirdi. Üniversitede aynı bölümde olmamıza rağmen sinir olduğum ve birkaç kere de sürtüştüğümüz yürüyen karizma denen bir piç vardı. Bu iş için biçilmiş kaftandı ama onu kandırmanın bir yolu olmalıydı. Kendini beğenmiş züppenin tekiydi. Planı ona nasıl anlatsam da işi berbat etmese diye çok kafa yordum. Gerçi başka birini de bulabilirdim ama çok zamanım yoktu. Ya herro ya merro deyip çocuğu kenara çektim ve önemli bir mesele konuşmak istediğimi söyleyip, konuşacaklarımızın aramızda kalması gerektiğini tembih ettim.

Şaşılacak bir şekilde teklifi kabul etti. Tabi bu anlaşma bana 600 TL'ye mal olmuştu ama değerdi. Kadınla ilgili bilmesi gereken her şeyi anlattım. İyi de bir plan yapıp, işe koyulduk. Derslerle alakası olmadığından ve gezmeyi sevdiğinden adeta kadının etrafında pervane olup, onun dikkatini çekmeye çalıştı. Kadını belirli bir tava getirmesi yaklaşık 3 haftayı bulmuştu. Kadın seksomanyak bir sapık olduğu için bu süre çok da uzun olmadı. Bir gece her şeyin tamam olduğunu ve kadınla önümüzdeki pazartesi buluşacağını söyledi. İşlem tamamdı artık fakat küçük bir risk vardı o da eski patronum bu yürüyen karizmaya bir şey yapar mıydı? Bunu nasıl engellerdim o an aklıma bir şey gelmedi ama daha sonra aynı saatlerde polisi de oraya yönlendirme fikri hiç fena gelmedi.

Eski patronuma, tek kullanımlık aldığım bir hattan 3 gün üst üste o kadının kendisini aldattığı ile alakalı mesajlar attım. İşimi şansa bırakmak istemiyordum. Bizim kasıntı züppe adresi söylediğinde onu da eski patronuma yolladım ve tarih saat bilgisi verdim. Bekleyip görecektik artık.

Ve her şey ama her şey bir saat gibi işlemişti ve hedefime ulaşmıştım. Tabi bizim züppe birkaç tokat ve yumruk yemiş ama çok da mühim değildi benim için. Eski patronum tazminat ödemek zorunda kalmadan kadından bir ay sonra boşanmıştı. Ama imzayı benim atmam gerekiyordu yoksa içime dert olurdu. Kadın yüzsüz pisliğin teki olduğu için yine Florya etrafında fink atmaya devam ediyordu. Ben de onu takip etmeyi bırakmamıştım. Şubat ayında akşam vakti gittiği bir kafede onu görmüyormuş gibi yapıp, onun beni fark edebileceği bir şekilde bir yere oturdum. Beni görmüştü, bir süre daha bekleyip emin olmak istedi sanırım. Daha sonra usul usul yanıma masama yaklaştı ve "Merhaba yakışıklı!" deyip sandalyeye oturdu. Gayet rahat bir tavırla buyur ettim kadını ama tavırlarımdaki rahatlık onu ürkütmüştü. Elinde yanmakta olan sigarasını kaptığım gibi ağzıma götürdüm, bir nefes çekip, geri uzattım. Gözlerimi gözlerine dikip dumanını yüzüne doğru üfledim. soğuktan donup kalmış gibiydi. Gözlerini kısıp, içindeki nefreti kusarcasına bakıyordu; "Sen yaptın değil mi?" dedi. Hayatımda o kadar keyif aldığım zamanlar çok azdı. En pis gülüşümle yüzüne bakıp "Evet, doğru tahmin!" dedim. Hiçbir şey demeden şimşek hızıyla yerinden kalktı ve mekanı terk etti. Bir hesap daha kapanmıştı... Eve gittiğimde o gece uzun süre aynaya baktım. Uzun bir süre kendimden iğrenerek baktım aynadaki görüntüme.

�.

MÜSVEDDE HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin