◇♡ Kördüğüm ♧♤

6. Bölüm

Hatırlatma:
Sözleri acıdandı bilirdim elbet ama içinde bana meydan okuyan bir kadında vardı.
Madem öyle OYUN BAŞLASIN Zine...

Meleğin  ağzından...

Abimle zine yengeyi sofrada yalnız bırakmıştık. Dilber yengem bunun daha iyi olacağını bizim yanımızda rahat konuşamadıklarını söylemişti.
Bir kadın bunu neden yapsın? Yengemden çekinir olmuştum. Amacı neydi? Aslında çok iyi bir insandı yengem sadece abimi çok severdi paylaşabileceğini düşünmüyordum. Dikkatlice abimin ve zine yengenin bakışlmalarını izledi. Yanağından gözyaşları usul usul akıyordu. Üzüldüm çok çünkü yengemi severdim gidip sarıldım yengeme ve
" yengem üzülme sakın abim seni seviyor biliyorsun. Zine yenge de istemezdi kuma gelmeyi"
diyebilmiştim yengemin gözyaşlarını silerken. Hiçbirşey demedi mutfağı toparlayıp çardağa doğru yol almıştık. Zine yengem mutfakta yardım etmeyi teklif etmişti ama ben odasına çıkıp dinlenmesini daha yardım etmek için çok zamanımızın olduğunu söylemiştim.
Dilber yengem içine kapanmıştı.ağlamıyordu fakat kaşlarını ara sıra çatıyordu iç çekiyordu.
Demekki birşeyler düşünüyordu. Hayırlara vesile olmasını dilemiş çardakta elişi yapmaya başlamıştım.

------------

Etraf çok sakindi. Olması imkansız denirce sakin hemde. Mirhan dilber ile vedalaşıp anlınına bir öpücük kondururken çardakta meleğin yanında oturan karısına öfkeli bir bakış atıp susmuştu. Bunun acısını çıkarırdı elbet zine den. Zine biraz çardakta melek ile laflamış. Melek 17 yaşında esmer iri karagözleri olan çok şirin bir kızdı. Yüzünde kaybolmayan o tatlı trbessümü ona daha güzel yapıyordu. Zine bu evde en çok melek ile anlaşacağını biliyordu. Fakat dilber? Onun için çok yalnış düşünmüştü. Gayet asil bir kadındı. Ona hayatı zindan edebileceği halde zine yi her gördüğünde zorda olsa tebessümünü eksik etmiyordu yüzünden. Zine de ona tebessüm etmiş yavaştan odasının yolunu tutu vermişti. Akşam yemeğine 2 saat olduğu için ve menü de hazır olduğu için kendini yatağına boylu boyunca uzatı vermişti. Öyle tatlı gelmiştiki ondan tatlı bir uykuya dalmıştı...

Sofralar kurulmuş aile sofraya oturmuştu. Biri eksikti. 2 gün öncesine kadar olmayan biri. Zine. Mirhan holdingden eve geldiğinde elini yüzünü yıkamış dilberle olan odasında üstünü değişmiş karısına sırnaşıp öpmüş beraber aşağı inmişlerdi.
Sofrada zine yi göremeyince meleğe dönüp " nerde o " demişti. " kimden bahsediyorsun abi" demiş fakat kimden bahsettiğini çok iyi bilip abisinin ona ne diye hitap edeceğini merak ettiğinden uzatmıştı."zine. Zine yengen nerde" "abi dinlenecekti biraz uyanamadı herhalde bende rahatsız etmek istemedim" demişti melek.
" git çağır gelsin bu evde saat 7.30 ta yemek yenildiğini bilsin, bilsinki aç kalmasın" demişti sert bir şekilde.
Melek masadan kalkıp yengesinin odasına doğru gitmişti. Kapıyı tıklatmış ses gelmeyince usulca içeri girmiş " yengeee hadi uyansana artık akşam yemeği vakti " diye şebeklik yapıyordu. Ses yok.
"Yenge valla ağabeyim kudurcak yapma böyle" demiş yengesinin baş ucuna varmıştı.
Zine bembeyaz olmuş o güzel yüzü solmuştu. Melek sarsmıştı. Yine ses yoktu. Elinin tersini alnına koymuş cayır cayır yanıyordu zine.
" abiiiiiii kooooooooş"
Diye bağırmıştı. Mirhan kız kardeşinin çığlığını dugduğu gibi fırlamıştı. Sandalyesi devrilmiş koca adam bir kaç saniye içinde varmıştı odaya.
"Ne oldu melek" nefes nefese kalmıştı.
"Abi yengem hanıyor havale geçirecek" mirhan zine nin yanına varmış o güzel kadının solgun yüzüne dokunmuştu. Evet yanıyordu hemde alev alev. Mirhan bu kadından uzak durdukca birşey çıkıyordu. Bir çırpıda almıştı zine yi kucağına hızlı hızlı iniyordu merdivenleri" arabamı hazırlayın lan" diye kükremişti resmen çağresiz adam. Zine'nin suratına yanağını dayamış yürürken
" dayan güzelim dayan"
Demişti.