7. Bölüm

34.8K 880 26
                                    

Hatırlatma :
Zine'nin suratına yanağını dayamış yürürken
" dayan güzelim dayan"
Demişti.

Mirhandan...

" zine uyan güzelim lütfen! Nasıl olur ya nasıl nasıl " diyip direksyona vuruyordum. Çok süratli birşekilde sürüyordum arabayı. Ne oldu bu kadına? Hepsi benim yüzümden çok hırpaladım onu yetmedi hakaretler savurdum. Ah benim kalın kafam.
10 dakikalık yol bana 10 saat gibi gelmişti. Sonunda hastahameye varmıştım kucağıma zineyi alıp " doktoooooooooor" diye bağırıyordum hastahanede. Kucağımda baygın yatan kadının suratını göğsüme bastırmıştım. Bir doktor iki hemşire koşar adım sedye ile yanıma gelmiş zineyi odaya almış kontrol ediyolardı. Benim dışarda beklememem söylenmişti. Deli gibi ordan oraya yürüyordun siktiğimin hastahanesinde.
Yarım saat bin asır gelmişti artık. Evdekileri arayıp gelmemelerini bağ evinde olan annem ve babama birşey söylememelerini tembihlemiştim.
" ulan bir allahın kulu çıksın konuşun kurşun yarası mı bu ne oldu bu kadına sikecem ecdadınızı şimdi " diye bağırıp duvara yumruk atmıştım.
Hemşire odadan çıkmış doktorun şimdi beni bilgilendireceğini söylemişti.
Çok gecmeden doktor çıka geldi
" mirhan ağa ,eşinizin durumu şuan iyi havale geçiriyormuş iyiki yetiştirdiniz. Şuan ateşini düşürdük ama hala ateşi var bu gece burda kalacak tedbir amaçlı" demişti.
" bu ateş neyin nesi doktor alev gibiydi"
" tehşisime göre soğuk almış dikkat etmeniz gerekiyor. Evde de bir kaç gün istirhat etmesi iyi bakım gösterilmesi gerekiyor. Geçmiş olsun "
" eyvallah doktor"
Gavata bak sanki o demese ıslatıp bodruma bırakacaz kadını tövbe yarabbi tövbe
. Bu doktorlara ayrı kılımdır zaten herşeyi çok iyi bilirim havalarında geziyor piçler.
Kendimi toparlayıp zine'nin yatıpı odaya girdim.
Bu hali ile bile çok güzeldi. Gözünün üstüne düşen saçı kulağının arkasına iliştirdim. Yandaki sandalyeyi yakınlaştırıp yanına oturdum.
" ah be kadın ne yapacağım ben seninle? Senden uzaklaşmaya çalıştıkca çekiyorsun beni içine. Keşke... keşke senle çok başka bi zamanda tanışsaydık be zine. İçine sıçtığımın hayatı işte adil olmuyor ..
Toparlan ve iyileş. Daha savaşımız yeni başlıyor" diyip tebessüm etmiştim karşımda ki uyuyan güzele.
Çok gerildiğimden olsa gerek sandalyede uyuyup kalmıştım.

Zine'nin ağzından..

Burnuma gelen ilaç kokusundan hastahanede olduğumu anlamam çok vakit almamıştı.
Kolumda serum vardı başım öyle bir ağrıyordu ki dersin sopa indirmişler kafama.
Hemşire butonuna basıp hemşireyi çağırmaya yeltendiğimde sol tarafımda oturan adamı gördüm.
Mirhan bayki.
Uyuyup kalmıştı öylece sandalyede dersin kuş tüyü yatakta yatıyor bu adama nasıl sinir oluyordum böyle ya.
Durdum ve inceledim.  Mirhan 1.85 boylarında kumral yeşil gözlü baya yakışıklı bir adamdı. Keskin yüz hatları kalıbı ile tam bir görsel şölen. Bu adama daha önce hiç böyle dikkatli bakmamıştım. Aman ne diye bakacam zaten ukala kendini beğenmiş pislik bir insanın tekiydi.
Şeytan diyor ki al şu sürahi suyu bocala kafasından aşağıya görsün anyayı konyayı. Bu muzipli fikir hem içime sinmiş hemse kıkırdamama sebep olmuştu.
Eline baktığımda kemiklerinin morardığını görmüştüm. Tahminen duvara yumruk atmış olmalıydı. Ama neden?
Sebep mi lazım sanki buna aksi nemrut diye sesli söylendiğimin farkında değildim.
"Kimmiş o aksi ve nemrut olan ? Diye bir ses. Sol tarafıma döndüm. Göz göze geldik. Çatık kaşla sormuştu ve sesi de sert çıkmıştı.
" sana dedim kime diyeceğim başka aksi olan bir insan var mı ?"
" zine bak beni dellendirme ulan sana iyilik yapıp seni getirende kabahat bırak gebersin evde ne diye getiriryorsun " demişti. Çok konik gözüküyordu fakat gülüp ortamı yumuşatamazdım." Bana bak ben aksi nemrutmuşum ya ulan nam salmışım en azından ya sen deli bozuk?" Kahkaha atmıştı. Pardon bir saniye bu keriz espiri yapmış aynı zamanda kendi espirisine kahkaha mı atmıştı. Birde deli bozuk demişti bana .. deli bozuk? O ne biçim laf ya?
" deli de sensin bozukta nemrutta aksi de hatta birşey daha söylim mi çocuksun çocuk. Takıla takıla neye takılmış allahım yarabbim yaw " diyip kafamı iki yana sallayıp kinayeli bir şekilde tebessüm etmiştim.
" evet çocuğum zine büyüt beni " diyip kahakahasını sürdürmüş ben ise yatağın içinde somurtmuş kapıya bakıyordum.
" ben çıkış işlemlerini halledeyim sende iyisen ki maşallah domuz gibisin çıkalım artık " diyip kapıya yöneldiğinde
" it kılıklı" demiştim fısıltı ile
" bugün keyfimi sen bile bozamassın deli bozuğum "

Evettttt bir bölümcük dahaa geldi. Beğenileriniz için şimdiden çok teşekkürler ☺️

◇♡  Kördüğüm ♧♤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin