◇♡ Kördüğüm ♧♤

17. Bölüm

Hatırlatma:

Zine şoktaydı bu bariz belliydi. Dilber avluya baktığında gördüğü manzara karşısında düşmemek için balkonun direğini tutmuş bağırmıştı

" gökhaaaaaaaaaaaaaannn"

Mirhan bir hışımla avluya doğru dönmüş kanlar içinde yatan kardeşini buluvermişti gözleri. Mirhan yavaşca ayağa kalkmıştı aptal gibiydi. Bu gece asla böyle bitmemeliydi. Koşarak kardeşinin yanına varmış kafasını kendi bacağının üstüne koymuştu.
" oğlum aç gözlerini aç lan" diye bağırıp bir yandan kardeşini sarsıyordu.
Gökhan zor bela gözlerini açmış " aabi" diye bilmişti adeta bir fısıltı ile
" şşt tamam sakin ol bak şimdi hastahaneye götürecem seni oğlum sakın salma kendini" diye bağırıyordu mirhan.

Gökhan acı içinde inlerken abisi kuduruyordu. Kahya ile arabaya taşımışlardı. Tüm bir konak uyanmıştı artık. Zine hala şokta idi. Kim böyle bişey yapabilirdi ki? Gökhanın ağzı burnu dağılmış vicududa kanıyordu.

" ne oldu kızlar ne oldu oğluma çabuk söyleyin" diye koşarak gelmişti ahuzar hanım mirhanın annesi.

Dilber " yok daye bişey yok sakin ol sen kalbın sıkışacak kurban olurum dur mirhan hastahaneye götürdü" genç kadın yaşlı kadını avulçtmaya çalışıyordu. Çok saklayamazlardı elbet duyulacaktı ne olduğu. Dilber bir hışımla zine'nin yanına varmış iki omzundan tutup sarsmıştı. " zine kendine gel gule kendine gel" diye bağırıyordu genç kadın. Zine sanki başka bir alemdeymiş gibi gökhanın az önce yattığı yere fixlenmişti. Dilber ne kadar istemesede
Zine'nin yanağına sertçe bir tokat attı. Tokat atması ile zine dilbere sarılıp ağlamaya başlamıştı

" b ben ben çok k k korktum abla" burnunu çekip devam etti kekeleyen kadın
" ben h h iç böyle bişey yaşamadım gö gökhan vuruldu ablaa vuruldu" diye bağırıyordu genç kadın.

"Şşşt sakin ol gulem herşey geçecek mirhan onu hastahaneye götürdü birşeyi yoktur. Toparlan evdekiler çok kötü daye nin tansiyonu fırladı ben ona bakayım. Elini yüzünü yıka gel" demişti dilber.
Zine arkasından baka kalmıştı. Bir kaç saniye sonra toparlanmış elini yüzünü yıkamış. Üstünü değişip aşağıya inmişti.
Dilber milleti sakinleştirmekten unutmuştu kafasında yazmasının olmadığını ve pijamayla insanlar karşısında olduğunu. Hoş kimse fark edecek durumda değildi. Herkes gökhanı merak ediyordu. Zine dilberin yanına yaklaşıp
" abla bence git üstünü değiştir öyle gel" o an fark etmişti dilber üstünün ne halde olduğunun. Kafası ile onaylayıp odasına doğru ilerlemişti. Odasına varmış kapıyı yavaşca arkasından kapatı vermişti. Sırtını kapıya dayamış düşünüyordu. Sahi ne çok şey yaşamışlardı bu 2 ay içinde..
İyi biride olsa üstüne kuma gelmişti. Zine hastahanelik olmuştu.Kayınbiraderleri geri dönmüştü. Aşiret toplanmıştı. Gökhan saldırıya uğramıştı. Bunlar ne demekti? Kim izah edebilirdi olanları. Sanki bir oyundu bu yada kötü bir rüya mı? Dilber yavaşca doğrulmuş banyoya gitmiş elini yüzünü yıkamıştı. Banyonun kapısını arkasından çekmiş aklı kocasında daha doğrusu gökhanda kalmıştı. Elbise dolabından üstüne bişeyler giyinmiş aşağıya ahalinin yanına dönmüştü. Zine kayınvalidesi ile ilgileniyor kayınvalidesi ağıtlar yakıyordu.
Zine hem ağlıyor hem kayınvalidesini teselli etmeye çalışıyordu.
Melek bi köşeye çökmüş ağlarken nizar ve şiwan babalarınıda almış hastahaneye doğru yola çıkmışlardı bile. Gençler haddinden fazla sinirliyken babalarının yanında sinirleri devede kulak kalıyordu. Yaşlı ağa oldukca sinirliydi. Bunu oğluna kim yapabilirdi?
Hele ki bu oğlu gökhan ise. Gökhan haşere ama bir o kadar kendi halinde biriydi. Kimsenin etlisine butlusuna karışmazdı. Ağa her oğlundan böyle bir habere hazırlıklıydı fakat hayat ona en ummadığı oğluyla karşılaştırmıştı.
Hastahanenin önüne varmış 3 üde arabadan fırlamışlardı. Yoğun bakımın önünde duran mirhan volta atıp sövüyordu.
" bunu yapanı bulup anasını sikecem kim yaptı lan bunu kim" diyip duvarı yumrukluyordu.