8. Bölüm

34.1K 851 26
                                    

Hatırlatma:
" bugün keyfimi sen bile bozamassın deli bozuğum"

Mirhan'dan...

Taburcu işlemlerini hallettikten sonra doktorun verdiği reçeteyide alıp arabaya doğru ilerlemiştik. Zine kucağıma almamı istememiş bende koluma girmesini söylemiştim. Biraz itiraz etsede kabul etmişti mecburen.
Yaw bu kadın beni delirtiyordu çok gülüyordum hallerine laflarına. Kim derdi gelen kuma ya böyle sempati duyacağımı. Evet sempati duyuyordum. Aslında sevilmeye çok müsait hatta ve hatta aşık olunacak bir kadındı ama benim için durumun biraz daha farklı olduğu ap açık ortadaydı. Zine yi yavaşca arabaya oturtmuştum. Bana öldürücü bakışlarını sunmuştu. Deli bozuk . Bir insandan hem nefret etmeye çalışmak hemde çekim gücüne yenik düşmek? Evet bu tamda benim şuan ki durumumdu. Arabada sus pustu. Ben ağzımı açmaya yeltenirken teyipe basmış müzik çalmıştı. Zine kafasını cama yaslamış şarkıyı dinliyordu.
Sözleri cok manidardi aslinda. Bir ara göz göze geldik sözleri söyle idi hatirladigim kadari ile.:

Bekliyorum gelirmisin söyle
Agliyorum
Bile bile yaniyorum
Yine bana kalir senden cektigim aci..
Neden beni bulur,
Bitmek bilmeyen sanci...

Zine' ye aci cektirmistim. Evet bunu göz göze gelince bakislarinda ki mutsuzluk ve üzüntüden daha iyi anliyabiliyordum.
Istedim mi peki? Ben o gece zine ' ye cok naif yaklasmistim ama o cirkeflik yapmis bana diklenmistim. Bunu kendime yedirememistim. Aslinda o gece onun o kadar güzel olmasini veklemiyordum. Tahrik olmustumnhele o bakislari.
Ah ulan zine sen ne bicim bir kadinsin lan. Ne bok yiyecem ben simdi ne senle yapabilirim nede sensin diye gecirip ic cekiyordum. Cok ic cekmis olacaktim ki döndü " sen hayirdir öf möf cok isteksizsen ben taksi ile gelebilirdim yani böyle seyler yapmana gerek yok" demisti. Ulan bu kadin mal yaw " sen ne bos beles bir insansin zine ? Birseye icerledim belki amina koyim yaw ne lanet bir gün " diye bagirmistim. Aslinda bakarsaniz tirsmisti bi firladi sonra istifini bozmadan " laflafini bil ne bicim konusuyorsun sen benimle"
" ben agayim istedigim gibi konusurum sana mi sorucam lan " diye kükremistim resmen
" aga küfür eder diye bir kural mi var asiretin emri midir bu yoksa ? "
Resmen beni tahrik etmeye calisiyordu seytan.
Ona sert bir bakis atmistim anlamis olacak ki usulen cama dogru döndü.
Arabadan inerken morozlanıyordu la havle diyip bir hışımla kucağıma aldım ufak çapta bir çığlık atmış ve hrmen susmuştu. Kollarını boynuma dolamak zorunda kalmıştı. Göz göze geldiğimizde konağın kapısı açılmış en olmadık kişi kapıyı açmıştı..

Dilber'den...

Mirhan ağa geldi dediklerinde hemen kapıya koştum. Zine'yi çok merak ediyordum. Konağın kapısına varıp bir hışımla açtığımda gördüğüm manzarayla yerle bir olmuştum.
Mirhan zine'yi kucağına almış zine ise kollarını boynuna dolamıştı. En acısı ise birbirlerinin gözlerine derin derin bakıyorlardı daha kötüsü benim kapıyı açtığımı fark etmemişlerdi bile. Ta ki ben " hoş geldiniz " diyip zor da olsa yüzüme eklediğim tebessümü sunarak.
İkiside afallamış bana bakmış sonra kısa bir süre tekrar göz göze gelmişlerdi. Zine kollarını salmış aşağı inmeye çalıştığında mirhan " zine yürümekte zorlanıyor yol ver de odasına götüreyim dilberim " demişti. Usulen kafamı sallayıp yol vermiş konağın kapısını kapamış arkalarından ise baka kalmıştım.
Kendimi hemen mutfağa attım üzerimdeki şoku atmaya çalışıyordum. O benim kumam dı evet fakat ben onda suç bulmak istemiyordum. Tabiki mirhanı kıskanıyordum ama bu zine ninde onun eşi olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Bu duruma alışacaktım elbet zorda olsa alışacaktım. Büyük damacanadan bir sürahinin içine su sağdım. Elime dolaptan bir bardak alıp trzgahın altından gümüş tepsiyi çıkarıp üstüne dizdim. Yanına birazda baklava koydum. Zine' nin taburcu olacağını bildiğim için yapmıştım sabah erkenden.
Merdivenlerden ikinci kata çıktım zine'nin odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklattım sonra içeri girdim. Arkamdan kapıyı kapatırken mirhanın zine'nin arkasına yastık koyduğunu üstünü örttüğünü gördüm. İçim yansada bu manzaraya alışmalıydım. Çünkü sadece o benim değil bende onun kuma sı idim. Onuda düşünmem gerekiyordu.
" zine inşallah iyisindir. Sabah senin için baklava açtım. İnşallah seversin " demiştim küçük bir tebessümle.
Oda bana aynı şekil gülümsemiş
" çok sağolasın iyiyim şimdi. Çok severim ben baklava ellerine sağlık dilber abla" demişti. Çok içtendi gülümsemesi abla değişindr bi sahtekarlık yoktu. Bir insan öz ablasına ancak hu kadar içten söylebilirdi. Zine ile aramızda 4 yaş vardı. Çok duru bir güzelliği vardı onu gören her erkek koşulsuz etkilenirdi eminim bundan. Mirhanı izliyordum oda bana herzamanki tebessümünü atmış zine'ye bakıyordu.
" abla bunlar şahane olmuş ellerine sağlık ben biraz daha yersem şişecem sakla o tepsiyi tamam mı yoksa valla kapıdan sığmam sende her gün bana tepsi tepsi baklava yapmak zorunda kalırsın" diyip ağzındakı lokma ila homurdanmıştı. Gözleri gülüyordu. Üçümüzde gülmüştük bu gülüş kahkahaya dönmüştü. Ben müsade istyip bi isteği olursa beni çağırmasını söylemiştim. Teşekkür etmiş bende odadan çıkmıştım.

Zine'den...

Tuhaf ama içim çok ısınmıştı dilber'e. Öz ablamdan farkı yoktu ama bu durum çok tuhaftı. Ben ona kuma gelmiştim bana neden bu kadar iyi davrwnıyordu ki? Kumalar sevilmez derlerdi hep fakat bu dilber abla için geçerli değildi.
Umarım herzaman böyle oluruz diye düşündüğüm esnada
" şşşşt deli bozuk iyisin değil mi"
"İyiyim iyiyim zebrllah gibi başımda dikilmessen daha da iyi olabilirim AĞA!" Demiştim yüzümde hem sert hem alaycı bir tavırla.
" bana bak bana ağza bak bende sana çok meraklı değilim lan geberiyorsun diye hastahaneye götürdüm eve getirdim bir teşekkür eder insan vahşi misin kızım sen " demişti sert ama sonunu kahkahalı bi gülüşw bağlamış hatta kahlaha atmıştı.
Bu mal adam beni öldürecek kuranıma ölümüm bu adamın bu saçma sapan kendince espirilerinden olacak.
Aptal espirilere gülmez ama karşındaki güler diye onun gülmesine güler ya insan?, ha işte bendeki de tam o mesele..
Daha sonra eşekliğimi fark edip
"Mirhan ağa " demiştim bana yaklaşmış baya etkili bir ses tonu ile " efendim zine " demişti.
Bu adamın kokusu manyak bişeydi fark ettirmeden içime çekip kendimi toparlayıp
" birşey isteyebilirmiyim senden" demiştim dudaklarımı büzüştürerek. Dahada yaklaşmış
" tabi söyle" demişti. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
" artık çıksan diyorum malum hastayım uyicam " demiştim biraz sesli ve deminki durumumdan eser kalmayan sert bir tonda.
Afallamış benden bi kaç cm uzaklaşmış idrak etmeye çalışmış olsa gerek " deli bozuk" demişti alaylı bir şekilde. Peşin sıra ayağa kalkmış " dinlen iyicr gelicem tekrar" demiş kapıyı kapatmıştı.

Tabiki geliceksin eteklerin tutula tutuşa hastahaneye geldiğin gibi. Yaptığım şeyin cülmünü şimdi kendim çekiyor olmama rağmen hiç pişman değilim. İnandırıcı olması için duş alıp soğukta kalmış üşütmüştüm.
Ne demişti mirhan ağa

" oyun yeni başlıyor"
Bencede.


Evet milllet uzun bir bölüm oldu budefa beğeneceğinizi umuyorum. Yorum ve beğeni gelirse çok memnun kalıcam ve yazma şevkim çoğalacağından eminim.. size iyi okumalar canlar bir sonralki bölüme kadar kendinize çok iyi bakın.... 😘

◇♡  Kördüğüm ♧♤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin