15. Bölüm

25.8K 661 15
                                    

Hatırlatma:

" seni sevmeyi öğreneceğim"...

Sabah saat 6.30. Zine çoktan uyanmış mirhan'ı kanepede uyuyarak bulmuştu. İçi o kadar kırılmıştı ki onun o uyurkenki masumluğu onun yumuşamasına müsade etmemişti.
Yavaşca banyoya girmiş elini yüzünü yıkamıştı. Asacaktaki havluyu alıp yüzünü yavaş yavaş kurularken ayna'da kendini inceliyordu.
Güzel bir kadındı. Hatta haddinden fazla güzeldi ama o güzelliğinin kaderine yansıması zine'nin tek arzusu olu vermişti bu bir ay içinde. Ne acı bir durumdu bu.
Genç bir kadın bu denli hakarete mağruz kalmalı mıydı? Hemde bu hakareti ona başlı başına eden bu kötü kaderi ona reva gören babası olmak zorundamıydı? Düşünceler içersinde banyo'nun kapısını yavaşca açıp odaya girmiş aynı sessizlikte kapıyı çekmişti.
Dolaptan boydan lacivert elbisesini giymiş, makyaj masasındaki yerini almıştı.
Saçlarini taramış yukardan gergin bir şekilde toparlamış küçük bir topux haline getirmişti.
Üzerine siyah uzun iğne oyası yazmasını örtmüş mirhana bir bakış dahi atmadan sessiz bir şekilde odadan ayrılmıştı.
Kendisini sessizce izleyen adamdan habersiz.

Zine merdivenleri inip mutfağa doğru ilerlediğinde hemen hemen tüm bayanların orda olduğunu görmüştü. Şaşırmıştı. Çünkü sabahları evin hizmetlileri heja ve kızı havin uyanık olur kahvaltı hazırlarlardı. Çoğu zaman dilberde olurdu bu kadroda ama kayınvalidesi ve melek uyanmazlardı.

" hayırlı sabahlar" diye bölmüştü kadınların telaşını.
"Günaydın abla, günaydın kızım günaydın yenge" hepsi aynı telden farklı sıfatlarla gününü aydın etmişlerdi.

" bu ne hazırlıktır? Misafir mi var? Diyip tebessüm etmişti zine.

" misafirde ne nedir oğullarım geliyor kızm" demişti kayınvalidesi.
Zine iki kardeşi duymuştu. Küçük ağalar şiwan ve nizar.
" 1 senedir gelmemişler burnumda tüttüler kızım, yaz tatili oldu anca geldiler puştlar".

" sevdiği yemekleri yapalım ne zaman burdadırlar?" Diye sormuştu zine yüzünde kocaman bir tebessüm ile.

" allah kaza bela vermesse akşam 5 te burdadırlar" diye atlamıştı melek.
Melekte çok sevinmişti her iki kardeşini de çok severdi. Mirhan onların iyi bir eğitim almaları açısından istanbulda bir kolejde liseyi okumalarını istemişti.
Şiwan nizardan 11 ay büyük olmasına rağmen birbirlerine çok benzediklerinden görenler ikiz zannediyorlardı. Evin iki neşe kaynağı geri dönüyorlardı 3 aylığına artık konak eski neşesine dönebilirdi.
Herkes yoğun bir tempo ile çalışıyordu
" dersin cumhur ve başbakan geliyor" gökhan morozlanırken zine ve melek onun bu çocuksu davranışına kahkaha atmak durumunda kalmışlardı.
" kıskandın değil" diye sormuştu zine
" ne kıskanacam bana bakın o küçük bokları şımartıp başıma çıkarmayın dinim hakkı için döve döve öldürürüm onları " diyebilmişti gökhan aynı ses tonu ile.
" yaw he abe sen kafayı yemişsin yani bu nedir  ne yapmışlar sana " zine'ye göz kırpan melek olacakları biliyormuş gibi göz kırpmıştı izle dercesine
" daha nolsun ağzına sıçtığım pezevenk o nizar yok mu beynimi sik...." kdınların yanında olduğunu bi an unutmuş kendini zor dizginleyebilmişti. Kafasını sağa sola sallayıp tövbe çekiyordu.

" dünki bok" diye de eklemişti.
" de abi sende durmuyorsun ma sende onunla bir olma"
Diye kıkırdayan meleğin ansızın kafasında hissetiği ağrı ile arkasına dönüp ölümcül bakışlarını abisine kavuşturmuştu.

" e gökhan sanki sen azsın" diyen zine 'ye tebessüm eden mirhan eli ile sus işareti yapmıştı.
Kaynını çok seviyordu. O çok farklıydı zine için. Bir abi şevkati ile yaklaşıyordu ona. Herkes iyiydi ona karşı fakat gökhan çok farklıydı. Bekarken ikizlerin nağmını duymuştu. Yakışıklı oldukları kadar ukala, espirili ve aynı zamanda şımarıktılarda. Zine onları çok merak ediyordu.

" zine bi gelsene" diyen dilberin gözlerinin içine gülerek bakıyordu genç kadın. Hemen elindeki işi bırakmış dilber'i takip ediyordu.
Terassa çıktıklarında dilber bi sedire oturmuş onada oturması için sedirin üstüne iki kez eli ile vurmuştu.
" zine bugün ikizler geliyor duymuşsundur"
Zine başı ile onaylamıştı.
" ikizler gelince bayki aşireti bu evde toplanır. İkizler bahane amaç senede bir gelip ağa konağında sert rüzgarların esmesine sebep olmaktır."
Zine anlamayan gözlerle dilbere bakakalmıştı.
" yani demem o ki bugün seni yerden yere de vura bilirler seni göğe çıkarıp beni de gömebilirler"
Dilber çok endişeli duruyordu. Sanki zine bişey öğrenmesin istermiş gibi. Bayki aşireti toparlanınca son 30 yılın tüm olayları gündeme gelirdi. Hele kadınları gelirse durum vahim olurdu zira ağızları çok gevşekti ve zine'yi kıracak bir ton laf edebilirlerdi.

" ne olursa olsun kendini koru, kadınların seni ezmesine izin verme. Sen bayki aşiretinin..." işte tam orda tıkanıyordu iş. Acı gerçek ortaya dökülecekti.
" bayki aşiretinin soyunu devam ettirecek çocuğu doğuracaksın. Başını dik tut. Sakın bi zayıflık gösterme. Bu akşam gelecek olan insanlar senin gözünün yaşına, iyi niyetine bakmazlar."

Zine affalamıştı. Sahiden bu kadar kötü olabilirlermiydi?
" abla bu insanlarda bizim ailemiz değil mi? Ne vakittir insan kendisini ailesinden korur olmuş?"

Zine nin söylediği doğruydu. Bi insan ailesinden neden çekinme gereği duysun yada gelmeden gardını alsın ki ?
Ama diyarbakır acımasızdır. Hele ki töreleri aşireti ve insanları.

Dilber elini uzatmış zine nin yanağını okşamıştı. Masum ve güzel hatta çok güzel bir kızdı.
" sen dediklerimi unutma olur mu.? "
Zine elini dilberin elinin üstüne götürmüş yanağından hafif sıyırmış avuç içini öpmüştü dilberin.

Avuç içi öpmek doğuda bir saygı gösterisidir. Büyük baş okşar küçük avuç içini öper o hızla.
Dilber saygıyı sonuna kadar hak eden bir kadındı. Başlı başına kumasına böyle iyi davranan bir kadın başka bir muammeleyi hak edemezdi.
İki kadın yavaşca kalkıp işlerinin başına dönmüşlerdi. Melek işleri yarılamıştı sil süpür işi kalmıştı e o da kolaydı zaten. ÖmAkşama az kalmış yemekler yapılmıştı. Bayki aşireti sakinleride gelmişlerdi. Beklenen 2 kişi haricinde herkes sofradaydı.
Mirhan dilber'e göz kırpıp gülücükler atmayı ihmal etmezken zine'nin fark etmeyeceği şekilde ara ara ona bakıyor onun döndüğünü hissedince önüne dönüyor ahali ile konuşuyordu. Dilber çok mutluydu kayınbiraderlerini çok severdi keza onlarda.
Kapı çalınmış iki yakışıklı teşrif etmişlerdi. İkisi birbirinin kopyasıydı. Ayırt etmek mümkün değildi. Evdekiler tabiki ayırt edebiliyordu fakat yabancıların ayırt edebilmesi olasık bile değildi.
Büyüklerinin ellerini öpüp geçiyorlardı. Biri vardı ki o çok fenaydı. Sevmediği insanların elini öpünce suratını eşkitiyor onların onu öpmesine izin vermeden diğer kişiye dönüyordu.
"Melek bu hangisi" diye soruvermişti zine sessizce görümcesine
" yenge o nizardır piçlik ondadır " diye kıkırdamıştı melek. Demekki nizar buydu. İki genç zine'nin önünde durmuş kısa bir süre incelemiş en içten tebessümlerini sunup sarılmışlardı.
" hoş geldiniz " demişti zine
" hoşbulduk yenge" diyi vermişti gençler. Kadınlar odalarına gitmiş sofraları kurmuş misafirler sofradaki yerini almıştı. Zine ve silber sofrayı kontrol edip eksikleri birbirlerine iletiyolardı.
" dilber gelin nerde görülmüş bir ağa karısının kumasıyla haşır neşir olduğu de hele"
Dilber bu duydukları üzerine şok olmuştu sonunda bir patavaktsız çıkmıştı. Zeynep ana bayki aşiretnin en büyük yengesiydi. Sivri dili ile bilinirdi. Dilber gözlerini devirmiş
" yenge o kız da en az benim kadar suçsuzdur. Suçlu aşirettir. Allahıma hamdü senalar olsun hain bir insan çıkarmadı karşımıza" demişti soğuk kanlı sesi ile.
Zeynep yenge başını sallamış
" saf kızım saf kızım" demişti.
Dilber zine'nin kapının önünde durduğundan habersiz bir şekilde
" zine bu evin gelinirdir benim kumamdır doğrudur ama oda bir ağa kızıdır. Ben neysem o da odur" demişti. Zine gözü yaşlı dilberin asaletine hayran kalmıştı.
" ma sen ne dikilirsin orada doldur katığı ( ayranı) " demişti zeynep yenge zine ye hem sert sesı ve en sert bakışını sunarak.

Zine kafasını usulen sallamış sofraya doğru ilerlerken kapı açılmış içeri destursuz dalan adam sofraya doğru yürümüş elinin tersi ile sofrayı yere yığmış

" herkes haddini bilsin o köle değil benim ,mirhan ağa'nın karısıdır"demişti.

Eveeeet bi bölümün daha sonuna geldik. Bölüm çok geç geldi hiç huyum değildir ama olmadı. Yorumlarınızı 4 gözle bekleyeceğim bir dahaki bölüme görüsmek üzere seviyorum sizi 😍😘

◇♡  Kördüğüm ♧♤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin