Park Otel

11 18 0
                                    


İki saatlik bir uçuştan sonra, Ajanlar ve Bay John Sutton, özel bir havaalanına iniş yaptılar. Dışarıda yağmur yağıyordu. Salem'de çoktan akşam olmuş, hava kararmıştı bile. Apronda uzun boylu, gözlüklü bir ajanın kullandığı özel bir minibüs onları bekliyordu. Otomobile binip hızla Park Otel'e doğru yöneldiler. Boston'dan gelen ekip otelin etrafında emniyet tedbiri almış, oteli boşaltmış ve kurtarma ekibi için hazırlık yapmıştı. Dışarıda mahşerî bir kalabalık vardı. Haberciler kameramanlarıyla görüntü almaya çalışıyorlardı. Otelin dış kapısının hemen önünde bir canlı yayın ekibi oluşturulmuştu. Ferguson, polislerin ve ajanların koruduğu otele John ve yanındaki diğer ajanlarla birlikte hızlı bir giriş yapmak istiyordu. Haberciler hızla peşlerine takıldılarsa da polis onlara geçiş izni vermedi.

Ferguson, Emniyet Müdürü'nden olay yeri ile ilgili kısa bir bilgi aldıktan sonra, içeriye geçmek istedi. Tam o sarıda Defne ve babası da canlı yayın ekibinin hemen önündeydiler.

Defne, Nathan'ın babasını tanımıştı. Bay Sutton'un burada bulunmasına bir anlam veremedi, yoksa gerçekten Nathan'a bir şey mi olmuştu?

"Bay Sutton, bir saniye bakar mısınız?" diyerek seslendi. John Defne'yi tanımıştı, yanındaki Ajan Ferguson'a "Oğlumun kız arkadaşı..." diyerek açıklamada bulundu. Ajan Ferguson polis memurlarına "Bırakın gelsin." diye işaret edince kordonla ayrılan bölümü geçerek otelin girişine doğru ilerlediler.

Ajan Ferguson, Salem Emniyet Müdürü'nden olay yeri ile ilgili kısa bir brifing aldıktan sonra hep birlikte lobiye yöneldiler. Lobide John'un telefonda konuştuğu otel sahibi Joshua Simpson, yanında iki polis memuruyla birlikte bekliyordu.

Ferguson doğruca Bay Simpson'un yanına yürüdü. Tokalaştıktan sonra: "Bodrumdaki şu geçidi görelim, bu arada şu olayı bize bir daha anlatın," diye söze girdi. Bay Simpson bir yandan olayı özetliyor, diğer yandan da hep birlikte bodruma doğru yürüyorlardı. Tam bu sırada operasyon timi de otele giriş yapmıştı. Hep birlikte bodruma indiler.

Ekip sekiz kişiden oluşuyordu, özel kıyafet ve silahlarla, gece görüş sistemli kameralarla donanmışlardı. Ferguson'un operasyonla ilgili kısa brifingini dikkatli bir şekilde dinliyorlardı. Ardından birer birer delikten geçerek geçide girmeye başladılar. Bay Simpson John ve Ajan Ferguson ekibin hemen arkasından ilerliyordu. İki kişilik başka bir ekip, mağara araştırmasında kullanılabilecek malzemeleri getiriyordu. Alçak tavanlı merdivenleri, zemini ıslak, kaygan koridoru geçtikten sonra koridorun mağaraya açılan bölümüne geldiler.

Önce mağaranın içinin araştırılması gerekiyordu. Bay Simpson, aşağıya inen yolu gösterdi. Patika yol kullanılarak, su birikintilerinin olduğu bölüme ulaştılar.

Ajanlar elleri tetikte mağaranın içine dağılarak etrafı araştırmaya başladılar. Ajan Ferguson, aydınlatma fenerini kullanarak mağaranın duvarlarını incelemeye başladı. Birçok yerde Bay Simpson'un "Bir evin dışarıya açılan pencereleri..." şeklinde tarif ettiği delikler görünüyordu. Işıkla göstererek, "Yukarıdaki şu girintilerin araştırılmasını ve ne amaçla kullanıldığının öğrenilmesini istiyorum!" diyerek yanındaki memura talimat verdi. İki kişilik bir grup deliklere daha yakından bakmak için yukarıya yöneldiler.

Ekibin diğer üyeleri mağara içinde yaptıkları araştırmada olağanüstü bir durumla karşılaşmadılar. Mağara tavanı ileride alçalıyor, dar bir geçit oluşturarak başka bir açıklığa çıkıyordu.

Bu sırada Bay Simpson mağara tabanındaki su birikintilerini göstererek:

"Size bahsettiğim iskeletler işte bu birikintilerin içinde." dedi.

Ferguson'un işaret etmesiyle ajanlardan birisi suyun içine girerek kafataslarından birisini dışarı çıkardı. Kafatası beş altı yaşındaki bir çocuğa aitmiş gibi görünüyordu.

Kafatasını çıkaran ajan:

"Aşağıda bunlardan daha çok var." diyerek sudan çıktı.

Bu sırada mağaranın içinde tiz bir kahkaha yankılandı. Elleri tetikteki ekip bir anda dikkat kesildi. Fenerlerle sesin geldiğini düşündükleri yeri araştırmaya başladılar. Görünürde bir şey yoktu.

Ajan Ferguson:

"Son derece dikkatli olun, onlarla karşılaştığınızda ne yapacağınızı biliyorsunuz, sakın gözlerine bakmayın!" diye uyarıda bulundu. Ardından Bay Simpson'a dönerek:

"Şu delikanlının dalışa geçtiği su altı mağarası hangi taraftaydı?" diye sordu.

Bay Simpson Thomas'ın kaybolduğu ve Nathan'ın peşinden gittiği sualtı mağarasını gösterdi.

Kısa süre içerisinde bütün ekip getirilen malzemeleri ve oksijen tüplerini yanlarına alarak suyun içine girdiler. Birer birer dalışa geçerek su altı mağarasına doğru yüzdüler.

Bir süre sonra mağaranın diğer tarafından su yüzeyine çıkmışlardı.

Derin Karanlık   ( Kitap oldu )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin