HİS

Her İki Çiftimizden de Alıntılar

MERHABAA..)

İLK BÖLÜMLERİMİ SIKICI BULABİLİRSİNİZ BEĞENMEYE BİLİRSİNİZ İNANIRIM. 

YAZIM HATALARIM VE DÜZELTMEM GEREKEN YERLER VAR ONUN DA FARKINDAYIM AMA ÇOK ERİNİYORUM ŞUAN :s

O YÜZDEN ARKADAŞLAR SİZDEN RİCAM EN AZINDAN 2 BÖLÜM GEÇTİKTEN SONRA DEĞERLENDİRSENİZ VE OKUMAKTAN VAZGEÇMESENİZ HİKAYEMİ DİYORUM.. ÇOK SEVİNİRİM GERÇEKTEN ..)

************************...

Hisar ve Pars'tan

''Ne.. ne yani kızmadın mı?'' şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu.

''Neden kızacakmışım? İşlerin acilse çık ama geç kalma gebertirim.'' derin bir nefes aldığını görmüştüm.

''Bebeğim öyle değil.''

''Nasıl değil?''

''Yani.. benim buradan gitmem gerekiyor.. ııı Hollanda'ya'' ney ne dedi bu. Hollanda'ya mı dedi bu bana. Nasıl yani beni bırakıp gidecek miydi. Ama bana söz vermişti, bundan sonra burada yaşayacağız demişti. Şimdi gitmek mi istiyordu.

Göğsüme bir öküz oturmuş gibi hissediyordum. Ben ona aşıktım ama o bana değil miydi. Onu deli gibi seviyordum, daha biraz önce onu bir daha kaybetmek istemiyorum dememiş miydim ben. Şimdi çok fazla şey istedim diye mi tersi oluyordu. Allah'ım ben mutlu olamayacak mıydım. Bu adam beni sevmemiş miydi nasıl gitmeyi isterdi.

Gözlerim buğulanmaya başlamıştı, nefes alamıyordum. Tüm kanım çekilmiş gibi donup kalmıştım, bunu bana yapamazdı, beni bırakıp gidemezdi değil mi.

Gözlerimden bir damla yaşın süzüldüğünü yanaklarımda hissediyordum.

''His nolur dinle önce, öyle değil sandığın gibi değil.'' ellerini yanaklarıma koymuş onu dinlemem için bana yalvaran bakışlarını gönderiyordu. Tek bir kelime çıktı boğazımdan, benim bile zor duyabildiğim tek bir kelime.

''Defol..'' ağlamak istemiyordum ama yapamıyordum, kendime hakim olamıyordum, beni bırakmasını istemiyordum. Güçsüzleşmiştim ona karşı resmen savunmasızdım. O öküz oturduğu yerden kalkmak bilmiyor nefesin her defasında daha çok azalıyor gibiydi. Aslında şuan bana oksijen bile fazlaydı. Kendimi ölürsem bu kadar canım acımazdı.

Bu olamazdı benim siyahım,

Benim gecem,

Karanlığım beni bırakıp gidemezdi.

Onun en kuytusunda sessizce ölebilirdim.

Ömrüm koyunca o koyulukta onu bekleyebilirdim.

Geleceğim derse beklerdim

O dudaklarında kaybolabilirdim.

O teninde kavrula bilirdim.

O huzur veren kokusunda binlerce defa var olabilirdim.

Ama..

Ama beni bırakmasını istemiyordum.

''Seni bırakmak en son isteyeceğim şey sevdiğim.. Nolur yapma dayanamam.. dayanamam anladın mı?'' hıçkırıklar boğazımdan sıyrılmış Pars'ın kulaklarına dolmaya başlamıştı artık.

''Ağlama.. His ölürüm yapma.. İstemiyorum, seni bırakıp gitmek istemiyorum ama zorundayım nolur anla be kadın.'' sesi gittikçe kısılıyordu, her kelimesini, her defasında daha bir zorlanarak söylüyordu ama benim de ondan bir farkım yoktu. Kollarını bedenime sarmıştı, bırakmak istemiyor gibiydi ama bırakıyordu işte gidiyordu.