Başlangıç . . !

1.1K 52 14
                                    

Nasıl başlanılır bilmem pek aslında. Ama en başından bilmeniz gereken her şeyi ile bir bütün olan bir başlangıç benimki. Henüz 22 yaşındayım , adım Hisar. Farklı bi isime sahibim. Adımı babam henüz ben doğmadan önce belirlemiş , annem de bunu duyunca hiç karşı çıkamamış. Rumeli Hisarın da babamın anneme aşkını ilan etmesinden sonra birbirlerini hiç bırakmamış bir aşkın meyvesi olarak gördükleri ben.

Adımın Hisar olmasından , Hisar kelimesinin benim için olan anlamından aslında bu kelimeyi bu kadar çok sevmemin nedeni. Benim için ismimin anlamı küçük bir kale çünkü. Etrafının yüksek duvarla, kulelerle çevrilmesinin gerektiğini düşünen ailemin karşısında ne kuleye ne duvara ihtiyacım olmadan tek başıma da ayakta durabildiğim bir kaleyim ben...

Yıllardır ailesiyle sadece telefonla veya cam açarak özlemini gideren bir Hisar.Nedenini soracaksınız haklı olarak, aslında buradan başlamak en doğrusu olacak. Uzak durmam gereken insanlar , hatırlamamam gereken anılar nedeniyle dersem çok daha mantıklı olur.

İstanbul da dört senelik okumam gereken bir bölümüm var grafikerlik. Çizimim iyidir, elimden geldiğince dilime dökemediğim kelimelerimin tek buluşma adresi karaladığım bir kaç kağıt işte. Geleli daha üç gün oldu bu şehire. Alışmaya başladım aslında, havası soğuk kar gördüm en sonunda. İzmir de yağmıyor malesef. Bu arada evet ben İzmirliyim.)

Üç gündür ev arıyorum, bugün emlakçının verdiği adreste olmam için daha iki saatim var. O zamana kadar bir duş alsam iyi olacak sanırım.Kayıt işlemlerimi halletmem baya uğraştırdı beni.
Üzerimdeki tüm kıyafetlerden kurtulduktan sonra soğuk suyun altına bir an önce kendimi bıraksam çok iyi olacaktı. Aslında sıcak suyu çok severim hatta baya sıcak suyu çok severim. Ama şuan ayılmam gerekiyor, sarhoş gibi geziyordum üç gündür. Yolun verdiği yorgunlukta var üzerimde. Hollanda dan geldim bu şehire. Ailemin verdiği destek ile orada geçirdim lise hayatımı. Küçüktüm evet biraz zor oldu ama üstesinden gelebilmistim. Hollanda da teyzemler de kalıyordum. Küçük bir odam güzel bir hayatım vardı. Herşeyi geride bırakarak yeni bir hayata başlamam gerekiyordu biran önce. Parstan uzak olmak için gelmiştim buralara. Ben tercih etmesem de babasının isteği buydu. Hollanda dan ayrıldığım gün bana ''Buradan biran önce gideceksin Hisar aksi olursa Pars zarar görecek. Sen akıllı bir kızsın bunu istemezsin değil mi?'' demişti. Bu cümleyi aklımdan hala çıkartamıyorum. Neyse artık tüm bunları anlatabileceğim uzunca bir zamanım olacak.

Soğuk suyun altında biraz da olsun rahatladıktan ve şampuanlandıktan sonra duş jelinin sırası geldi sanırım. Karamel, süt ve bal kokulu aslında biraz karışık ama muhteşem bir üçtü. Bana annemi hatırlatıyor, onun bal kokusunu. Tüm vücudumu saran bu kokudan bir an öce durulanmalıydım. Sanırım bir saatim kaldı ve ben daha buraları bilmeden bu evi nasıl bulupda gidecektim acaba. Metin amcada hala adresi mesaj atmamıştı ama bana buraya biraz uzak olduğunu söylemişti.

Duştan çıktıktan sonra iç çamaşırlarıma sarıldım hemen. Bir an önce hazırlanmam gerekiyordu. Siyahı seviyorum ve bunu iç çamaşırlarıma da yansıtabildiysem ne mutlu bana. Altıma geçirdiğim siyah pantolonum ve üzerimde ki gri yarım kollu salaş tişörtüm ile hazırdım. Havanın soğuk olmasına rağmen beni daraltacak kıyafetlerden her zaman kaçınmaya çalışmışımdır. Onun yerine saçlarım beni ısıtıyordu zaten yeterince uzun olmaları arada bir de olsa işime yarıyor. Ama bu sorunlu saçlarımı bir an önce kurutmam gerekiyor ve geç kalmak üzereydim. Bunun için saçımı önce tarayıp havluyla biraz daha ıslaklığından kurtuldum. Daha sonra kurutabilirdim o zamana kadar rimelimi ve rujumu sürmeliydim. Çok fazla süsü sevmem ama rimelim ve rujum her zaman benimle oldular. Bu zamana kadar hep iddaalı olmuşumdur rujum ve rimelim de her zaman bana bu konuda yardımcı olduşlardır. Koyu renk bordoya yakın rujumu da sürdükten sonra artık hazırdım. Sıra saçlarımdaydı kurutma makinasıyla onları da bir güzel kurutup hafif dalgalı olan saçlarımı biraz daha fırçamın da verdiği yardım ile dalgalandırdım. Deodorantımı da sıktığımda artık hazırdım. Üzerime koyu yeşil montumu da geçirip, siyah yarım botlarımı da giyinip çantamı kaptığım kaçtım odadan.

HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin