Kapandı Gözlerim

750 33 16
                                    

((görsel semboliktir..))

''Şu konuyu kapatsak da yatsak mı artık His?''

''İyi tamam. İki gün sonra okulum başlayacak zaten, dinlenmem gerekiyor.'' 

Pars'la birlikte odama doğru çıkmaya başladığımda beni belimden kavrayıp kendine doğru çekmişti.

''Özledim be His.'' ona doğru döndüğüm de 

''Ben de sevgilim, emin ol senden daha çok özledim.''

''E tabi yılların hasreti kolay mı. Üstelik bir de karşında ki ben olunca.'' ego tavan, Hisar yerle bir. Ama ben de bu lafı ona yedirmezmiyim. 

Yediririm!

Yedireceğim.

''Gel o zaman.'' dediğimde Pars'ın elinden tutmuş odama sokmuştum. Dolaptan yastık, çarşaf ve pike alıp ona doğru uzattığımda 

''Bunlar ne?'' kalas kendi kazdığı kuyuya kendi düşecekti haberi yok.

''Neye benziyor?''

''Hayır His. Bugün yapma bari!''

''Yaptım bile. Al şunları ve doğru diğer odaya sevdiceğim.'' suratı asılmış gözleri yalvarırcasına bana bakıyordu.

''Ama bebeğim!!' 

''Başlatma bebeğine yürü git Pars! Uyuyacağım.'' ayaklarını yere vurarak arkasını dönüp gidiyordu. Arkasından seslenişini duyabiliyordum.

''Lanet olsun ya! Hep mi ben amnakoyim. Oysa ne hayaller kurmuştum.'' dudaklarımı birbirine bastırmış kıkırdıyordum. Onu böyle sinir etmek hoşuma gidiyordu. Ama yapacak bir şey yoktu biraz burnu sürtsün. Daha ilk günden benimle uyuyacak değil ya.

Yedirttim mi?

Valla yedirttim.

Üzerimde zaten Pars'ın aldığı geceliğim vardı. Dolabıma yönelip bir iç çamaşırı aldığımda yatağımın üzerine bırakıp banyoya doğru yöneldim. Yatmadan önce bir duş alsam iyi olacaktı. Bugün onun için ıslanmıştım, hayvan her defasında beni benden alıyor ve bir çölün ortasına bırakmış gibi tam kuruyup gideceğimi düşünmeme sebep oluyordu. Sonra da o çölün ortasında hayal koca bir gölet görmemi sağlıyor ben tam o gölete atladığımda ile bunun bir serap olduğunu söylüyordu. Lanet olası onun için resmen çıldırıyorum.

Bu etkisini üzerimden atmak zorundaydım ama nasıl. Ne yaparsam yapayım her halükarda etkilenmeme neden oluyordu.

Üzerimde ki bir parça gecelikten de kurtulup suyun altına girmiştim. Sıcak su iliklerime kadar işlediğinde biraz da olsa rahatlamıştım. Sudan çıktığımda saçlarımı kurulayıp serbest bıraktıktan sonra üzerimi havlumu sarıp banyodan çıktım. Yatağıma doğru yönelip havlumu kenara koydum ve iç çamaşırıma uzanıp giyindim. Geceliğim için bakındığımda onun banyoda olduğunu hatırlayıp almak için banyoya yöneldim.

Banyonun kapısından çıkarkan aklımda hala Pars vardı. Acaba fazla mı ileri gitmiştim. Yanım da uyumasında bir sakınca yoktu ama yine de tereddütteydim. Kendime hakim olamayıp üzerine atlamaktan korkuyordum. 

Geceliğimle birlikte aynanın karşına geçtiğim de elime vücut losyonumu alıp tüm vücuduma sürmeye başladım. Hava değişiminden olsa gerek tüm vücudum kurumaya başlamıştı. Biraz nemlendirmekte sakınca yoktu. Elime bir miktar alıp bacaklarıma, kollarıma, boynuma ve gögüslerime sürmeye başladım. 

Ağrımaya başlamışlardı sanırım onlar da Pars kalasından etkilenmişlerdi. Nemlenme işlemim de bittikten sonra geceliğime uzanıp aldığımda aynadaki yansımama bakıyordum. Bir anda gördüğüm bir karartıyla yansımamdan bakışlarımı o yöne çevirip gözleri büyümüş bir şekilde beni izleyen bir çifit göz ile karşılaşmam bir olmuştu. Bu kalas burada durmuş beni mi izliyordu. Anın şokuyla kollarımı kımıldatacak gücü kendimde bulamamıştım. Üzerimi kapatmam ve bir an önce geceliğimi giymem gerekiyordu.

HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin