Tüm bunlar rastlantı olamaz dı !

952 51 11
                                    

İleri de bir taksi durağı gördüğümü hatırlayınca hızla koşmaya başladım. Arkamdan gelebilirdi, bunu düşünerek oradan biran önce uzaklaşmam gerekiyordu.

Taksi durağına vardığımda telefonumdaki mesaja bakarak adresi söyledim yaklaşık onbeş dakika sonra evin önüne geldiğimde Metin amcanın beni beklediğini gördüm.

'' Hoşgeldin kızım, geçelim istersen ev sahibi bizi bekliyor.''

İçeri girdiğimiz de sıcak bir ortam bizi karşılamıştı. Eşyalı bir evdi iki katlı oldukça hoş görünüyordu. Sadece bir kaç ufak değişikliğe ihtiyacı vardı o kadar.

'' Merhaba güzel kızım, ben Sedef ablan''

''Merhabalar, memnun oldum efendim''

''Evi gezmeye başlayalım mı ?''

''Tabi''

Alt katında oldukça geniş bir salonu, mutfağı ve bir banyosu vardı. Salondan bahçeye açılan cam dan duvarları ve kocaman bir bahçe. Temiz havayı çok severim bu evin bana iyi geleceğini şimdiden hissetmeye başlamıştım aslında. Odalarını henüz görememiş olsam da tutacaktım. Üst katında üç oda vardı, benim için fazla aslında ama boş dursa da olurdu. Kulanmayı düşündüğüm yatak odamda bir de banyo var ve balkonu da oldukça ferah görünüyor, manzaraya bakıyordu. Geniş bir koridoru ve yatak odamın yanındaki odayı da kıyafetlerimi genişçe yerleştirebileceğim bir oda olabilirdi aslında. Kalan diğer odayı da çalışmalarım, resimlerim için kullanabilirdim. Koridor da bir banyo daha vardı. Bu ev oldukça hoşuma gitmeye başlamıştı, artık tutsam iyi olur sanırım çünki hem bir an önce bir ev bulmam gerekiyor hem de okuluma da yakın olan bu evi kaçırmamalıydım.

''Bu ev benim çok hoşuma gitti, Sedef abla eğer senin için de uygunsa ben hemen tutmak istiyorum.''

''Senin gibi bir güzel kızım beğendiyse benim için de uygun istediğin zaman taşınabilirsin.''

''Aslında hemen bugün yerleşmek istiyorum, otel odaları beni zorluyor pek sevmiyorum ve ben evinizi çok beğendim''

''O zaman işlemleri ben hallediyorum ve Hisar kızım sen de otelde ki eşyalarını alıp bir an önce gel bence.'' Metin amcanın bu sözleriyle gözlerimi yeni evimin üzerin de gezdirmeyi bıraktım ve çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladım. Sedef ablayla da el sıkıştıktan sonra ara sokaktan aşşağıya yürümeye başladım. Aklımda hala Pars vardı. Onun o gözlerini aklımdan çıkaramıyordum. Hala olduğu gibi aşkla bakıyordu ama yapmamalıydım, onun için uzak, onun iyiliği için ondan uzak durmalıydım. 

Karşı caddeye geçtiğimde bir ses duydum sandım, yine tanıdık bir ses!

"Bu ses! Hayır hayır bu o olamaz kızım olamaz." diye fısıldadım kendime.

Evet oydu bu onun sesiydi bana doğru koşuyor, havluyor ve bana biran önce ulaşmaya çalışıyordu.

"Kızım!" diye seslendim ona koştum sarıldım üzerime atlamasıyla yere yapıstım ama dizlerimin üzerinde doğrulup karıştırdım tüylerini. Şuan da benden mutlusu olamazdı yıllar sonra onları ben bırakmışken simdi karşıma çıkmaları tesadüf olamazdı.Ben bunları düşünürken bir koku geldi burnuma tanıdık bir koku, çok tanıdık,epeyce yakından tanıdık.

Seya'nın kuyruğunun hemen arkasında gördüğüm bir çift ayak ona bakmamı bekliyor gibiydi. Başımı yukarı kaldırmaya delicesine korktuğum ama bir o kadar da burnuma gelen o mis odunsu tarçın kokusuyla kendime hakim olamamamı sağlayan Pars'ın kokusu.

Bir cesaret geldi sandım, ona bakmak istiyordum yüzünü kokusunu özlediğim o siyahin en koyu rengindeki, karanlığın en gizemli tonunda olan o gözlerine bakmak ve ben o gizemin içinde kaybolmak istiyordum.Ama yapamazdım bir daha o karanlıkta kaybolamazdım ama yine ve hep hayatımda olacak bu 'ama' kelimesiyle diz çöktüğüm yerden Siya'yı kucağımdan indirip kalktım. Tam önünde aramızda kalan sadece yarım metre kadar mesafeyle bakıyordum şuan ona.

HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin