İnsan versiyonlu Hulk canlısı

256 22 45
                                    

''Geleceğim demiş ama, üzme kendini.''

''Evet ama sonuç olarak gitti değil mi?''

''Bak gitmek zorunda olmasa gitmezdi bence. Bu kadar hırpalama kendini. Şöyle düşün, seni sevmemiş olsaydı bekle der miydi?''

''Haklısın ama, ne yapayım Berfu kendime hakim olamıyorum.''

''Ama olman gerekiyor.''sadece başımı sallayarak onaylamıştım.

''Bak ne diyeceğim, bugün gel bana yardım et eşyalarımı toparlamama. Sonra bi yemek yeriz kendi ellerimle yaparım sana, hem Alaz'la da tanışmış olursun.'' Berfu bana daha şimdiden şifa gibi gelmeye başlamıştı sanırım. İyi bir karar aldığıma artık emindim.

''Peki , ama benim dersim başlayacak birazdan, numaranı ver bana dersten sonra haberleşelim.'' dedikten sonra numaralarımızı almıştık birbirimizin ve ben daha ilk günden diğer dersime geç kalmamak için adımlarımı hızlı atıyordum. Daha hangi katta olduğunu dahi bilmedim sınıfımı aramam gerekiyordu ve dersimin başlaması için henüz beş dakikam varken bu süre sınıfı bulmam için yeterliydi sanırım.

Sıkıcı dakikalar. 

Sevdiğim bölüm, sevdiğim dersler aslında ama bana şu bir kaç gündür her şey o kadar sıkıcı geliyordu ki. Yapmam gereken o kadar çok şey varken hiç birini yapmamıştım. Mesela çalışma odamı hazırlamamıştım. Sipariş ettiğim tüm boyalarım, tuallerim, tahtam, fırçalarım kalemlerim hepsi odamda beni bekliyordu. Ama ben aralarından sadece kağıtlarımı ve kara kalemlerimi alıp odamda Pars'ı çizmiştim.

Tüm ders boyunca adapte olmaya çalıştım, düşüncelerimden sıyrılmaya çalıştım. Bir nevi başarılı oldum da ama daha fazlası gerekiyordu değil mi, daha fazla konsantre olmam ve şu acımı biraz da olsa hafifletmem gerekiyordu, en azından onu bu şekilde bir anlığına da olsa unutabilirdim.

Girdiğim bir kaç dersten sonra Berfu ile haberleşmiştik, şuan da kantinde onu bekliyordum ve beklerken de bir kahve fena olmazdı. Belki kendime gelmemi sağlardı ki hiç sanmıyorum.

On dakika olmuş Berfu hala gelmemişti, kahvemin son yudumları bitmesin diye düşünürken Berfu karşımda belirmişti bile.

''Geç kaldım değil mi? Ya kusura bakma dersi anca bitirdi uyuz karı.'' ben Berfu'nun söylediği son kelimelere kahkahayla gülerken o hala anlamamış olacak ki suratıma bakıyordu. 'Ne oldu?' der gibi bir bakış sergilediğinde kahkahamın arasından nefes alıp dediğini tekrarladım.

''Uyuz karı.'' oda anlamış olacak ki benimle birlikte kahkahasını koyuverdi tüm kantinin ortasına.

''Hadi kalkalım araba aşağıda bizi bekliyor.'' demiştim. Kantine ilk geldiğimde hemen Alpay abiye haber vermiştim ve Berfu'dan az da olsa bahsedip bugün ona gideceğimi söylemiştim. Bir yandan da deri ceketimi giyinmeye çalışıyordum.

''Ne arabası?'' ah ben söylememiştim değil mi bu kıza. Korkarmıydı acaba, yani etrafımda bir sürü koruma ile gezdiğimden hatta okulun çevresinde bile olduklarını ve Pars'ın huzuruma sunduğu arabayla gideceğimize. Ama söylemek durumundaydım değil mi, artık benimle yaşayacaksa yalan söylemenin bir anlamı yoktu.

''Berfu belki korkarsın bilmiyorum ama söylemem gerekiyordu ben unuttum.''

''Neyi Hisar?''

''Ya Pars gitmeden önce evimin çevresine ve yakınlarına koruma koydu, güvenlik amaçlı ve şuan da aşağıda bekleyen bir korumamla birlikte arabamda bizi bekliyor. Bu seni tedirgin etmez değil mi?'' diye sormuştum aslında panik olmuştum sonuçta bir insan çevresinde neden korumalarla dolaşır ki.

HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin