6

2.3K 103 15
                                    

Geç geldi biliyorum ama sınav öğrencisi olmak zor. Okuyanlara teşekkürler, lütfen yorum yapın.. 🙏

Buradaki dördüncü haftamızın son gününde havuzdan odaya dönüyorduk.
Neymar ile kesinlikle aramız daha iyiydi. Hatta bazen sohbet bile ediyorduk ki bu gerçekten şaşırtıcıydı.
Aşağıda yemek yerken daha samimi gülebiliyordum.
Neymar ile yaptığımız her hareket birkaç saat sonra internete düşüyordu. Antonella'da benim komik çıkan hallerimi bulup bana yollayıp dalga geçiyordu.

Banyoyu ona bırakarak koltuğa kendimi attım ve telefonumu elime aldım. Dik dik birkaç saniye başımda dikilse de sonradan eşyalarını alıp banyoya girdi. Bende instagrama girerek Neymar'ın profilini arattım.
İkimizinde gece sahilde yürürken çekilen bir fotoğrafı atmıştı. İkimizde kahkahalarla gülüyorduk ve bu fotoğraf çok hoşuma gitmişti.

Sırıtarak fotoğrafa bakarken kapının çaldığını duydum ve yerimden hoplayarak kapıyı açtım.

Buradaki ikinci günümüzde çığlık attığım için gelen garson kapıda dikiliyordu. Ve hâlâ aynı şekilde gergindi.
"Efendim rahatsız ediyorsam özür dilerim. Ama bugün son geceniz olduğunu biliyoruz bu yüzden size özel bir hediyemiz var." deyip yanındaki masayı gösterdi. Sanırım içkiydi.

İçeriyi işaret ettim ve geçmesi için yer açtım. İçeriye masayla beraber geçtikten sonra alnından bir ter damlasını yakasındaki beze sildi.
Muhtemelen üstündeki gömlekle bu havada pişiyordu.

"Sizin için servis yapmamı ister misiniz?" dedi ilk önce banyonun kapısına sonra adama baktım ve o sırada Neymar sadece baksır ile odaya girdi. Orman kokusu vücudundan buram buram yayılıyordu ve bu üstüne atlama isteğimi arttırıyordu. Cidden beni mi sınıyordu bu?

Kendi kalp sağlığım için Neymar'dan gözlerimi kaçırmaya çalıştım.
Ancak bana doğru gelen adımlarından bile birazdan kolunun belime dolanacağını ve kendi bedenine sıkıca yaslayacağını biliyordum.

"Bu ne?" kaşları çatılarak gelen adama anlamamazlıkla baktı. Adam yeleğini düzeltip "Şampanya." dedi. İkimizde adama dik dik 'ciddi olamazsın' bakışı attık daha sonra gözlerimiz buluştu ve ben gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Aynı tebessümü onun suratında yakalayınca gülme isteğim daha da arttı.

Neymar son iki adımını atıp bana ulaştı ve tamda dediğim gibi kolu belime dolandı. Tanıdık dokunuşuyla gülümsedim.

Gelen görevli ise bize anlam veremeyip aynı bana yaptığı açıklamayı Neymar'a yaptı. Daha sonra yine Junior'ın isteği üzerine servisi yaptı ve Juniorın verdiği bahşişi alıp gitti.

"Ben banyoya gireceğim." deyip arkamı döndüm ve yatakta uzanan Neymar'a baktım. Kafasıyla onaylayıp telefona sessizce gömülmeye devam etti.
Acaba yine o kıza mı bakıyordu?
Aynı şeyi ona ben yapsam tepkisi ne olurdu acaba? Herif sadece James ile konuşuyorum diye bile kıyameti koparıyordu acaba başkasına aşık olsam...Başkasına aşık olmayı hayal bile edemiyordum.

Şimdilik boşvererek banyoya girdim ve birazda orada kendi kendime kuruntu yaptım. Yarın geri dönecek ve aynı evde yaşayacaktık. Şaka gibiydi. Neredeyse bir aydır beraberdik. Artık tekrar çalışabilecektim. Masamda oturup saatlerce çalışmanın tadına varacaktım.
Çalışmayı sevmenin kulağa delice geldiğini biliyorum ama bir amaç olunca insanın önünde gerçekten sevmekten başka çaresi olmuyordu.

Banyoyu kısa tutup çabucak çıktım ve bende koltuğun birine oturdum. Neymar hâlâ telefonla uğraşıyordu. En azından telefona dik dik bakmıyordu ve bu iyi bir şeydi sanırım.

"Film izleyelim mi?" dedim birden aklıma gelmişti. Yarın uçakta uyuyacak vaktimiz olacağı için dinlenme işini geçiştirebilirdik sanırım. Gözleri telefondan ayrılıp bana döndü ve gülümsedi. "Eğer The Notebook gibi birşeyden bahsediyorsan tabiki hayır." dedi muzur sesiyle. Gözlerimi kısarak alay ettim. "Sen seç. Sadece canım sıkıldı." dedim göz devirip ama bir yandan da gülüyordum. Yatakta toplanarak yatağın karşısındaki plazmayı açtı ve Netflix'e girdi. Sadece kanlı bir şey olmamasını umut ediyordum. Çünkü korku filmlerinden nefret ediyordum.

PUZZLE  (Neymar Jr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin