16

1.8K 80 5
                                    

Hellü! 

Sınavdan dolayı uzun zamandır bölüm gelmiyor biliyorum. Sınavımda kötü geçti zaten. Ancak toparlanabildim. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar! Oy ve yorum lütfeeen.



Hastahanelerden hoşlanmazdım.

Burası benim kalbimin parçalara ayrıldığı yerdi. Annemi ve babamı benden alan yer. Aynı katta yoğun bakımın önünde endişeyle aldığım ilaç kokulu derin nefesimi kesen şey ilk başta üzgünüm kelimesiydi.
Daha sonra malesef gelmişti ve başınız sağolsun.

Şimdi ise bize yeni bir can vermesi için yine aynı koridorda ilaç kokan heyecanlı nefesler alıp veriyorduk.

Sırtımı dayadığım duvardan ayırdım ve uzun süredir üstünde durduğum topuklu canımı acıttığı için adımlarımı ağabeyime yönledirdim. İki avucuna yasladığı alnına belirli aralıklarla vuruyordu. Ne kadar zor bir şey yaşadığını tahmin edebiliyordum.
Doğum çok erken başlamıştı daha iki ay vardı. Erken doğum olabilirdi ama bu annenin ya da çocuğun hayatî riski var demekti.

Üzerimdeki elbiseye rağmen yere oturmuş olan ağabeyimin yanına dikkatlice oturdum. Bacaklarımı yana bükerek herhangi bir yerimin gözümesini engelledim. "Nate.." sesli konuşursam  birşeyleri bozarım diye korkuyordum. İkinci kez ailesini kaybederse kaldıramazdı. Nate güçlüydü. Beni o toparlamıştı hep, bana annelik ve babaklık yapmıştı. Dia'ya harika bir eş olmuştu ve eğer minik kızı sağ salim dünyaya gelirse ona da harika babalık yapacağından emindim.

Şimdi olmazdı.
Tanrım lütfen herşey yeni düzene girmişken şimdi olmasındı. "Tris.." halsiz sesini duyunca ona döndüm. En azından saatler sonra birşey demişti. Alnına yasladığı ellerini çekip kafasını kaldırdım. Gözlerimiz buluşunca hıçkırarak ağlamak istedim. Birden içime doldu bu his. Ama bu sefer ben güçlü olmak zorundaydım. "İkiside çok iyi olacak. Nate, Dia'da küçük meleğimizde bizi bırakmaz." gözlerimiz uzun süre ayrılmadı. Dağılan saçlarını geriye doğru yolarcasına çekiştirdi. Kafasını arkasındaki duvara vurmaya başladı. Ama şiddeti artınca ensesinden kavrayıp kollarımı boynuna dolayıp ona sıkıca sarıldım.

İşte o zaman yıllar sonra Nate'in hıçkırarak ağladığını duydum. Avuçları üstümdeki elbiseyi can kurtaranmış gibi sıktı.
İçimde o sıkıntı hissi büyüdü büyüdü ve gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ciğerlerimi acıtacak bir nefes aldım ve bakışlarımı yukarı diktim. Onun görmemesi lazımdı.

Saat sabah dörde yaklaşıyordu. Buraya geldiğimizde henüz gece on birdi. Saatler önce Dia bir sedye üzerinde doğumhaneye alınmıştı. Normalde babayıda destek için yanına alırlardı ama dediğim gibi normal değildi.

Zaman geçtikçe bu durum bizim için daha katlanılmaz bir hâl alıyordu. Neymar bir saat önce hem Nate ve Dia'nın eşyaları hemde benim için birşeyler almaya gitmişti. Üstümüzdeki kıyafetlerle sürünüyorduk resmen.

Derin bir nefes alıp gözümdeki yaşları sildim. Biraz daha sakinleşen ağabeyimi de geri çekip onun suratındaki yaşları kuruladım. "Aptallaşma Nate" deyip gülmeye çalıştım. Dia ordan çıktığında bize çok gülecek dedim. Ve bu seferde ikimiz birden gülmeye başladık. Öyle ki kahkahalarımız uzun süre hastahane koridorunu inletti. Birilerini rahatsız ederiz diye çekinmedik. Sadece güldük.

Gülmekten karnıma ağrı girdiği sırada adım seslerini duydum ve başımı çevirdim. Neymar korkmuş gözlerle bize bakıyordu. Ve haklıydı.
Şu an ben bile bizden korkuyordum.
İnsanın sevdiği birisi yoğun bakımdayken ve ne durumda olduğunu bilmezken nasıl gülünürdü ki?

PUZZLE  (Neymar Jr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin