Bir sene içinde hamile kalmazsa bir daha asla anne olamayacağını öğrenince Aslı'nın önünde iki seçenek vardı; durumu kabullenip kaderine razı gelmek ya da hemen evlenip hamile kalmak. Bir kadına verilen en güzel özelliği kaybetmek istemeyen Aslı, ik...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve ben geldim; hem de mükemmel bir bölümle geldim ☺️ Bence bayılacaksınız ❤️
Keyifli okumalar ❤️
****
Bölüm Şarkısı: Rafet El Roman - Seni Seviyorum
***
Onur polislerin 'siz dışarıda bekleyin' uyarılarına rağmen dışarıda eli kolu beklemeye tahammül edemeyip, tüm itirazlara rağmen içeriye giren polislerin peşinden gitti. Kapıdan girdiğinde gözlerini onu bulmak içinde salonda gezdirdi ve saliseler sonra gözleri kesişti. Aslı ayakta ve iyi görünüyordu. Genç kıza doğru adım attığında, o ondan hızlı davranıp koşarak boynuna atlayıp, sımsıkı sarıldı. Aslı'nın yaprak gibi titreyen bedeninden Onur onun çok korktuğunu anlamıştı. Ona bu korkuyu yaşatan adamı mahvedecekti. Gözlerini Aslı'nın gerisindeki adama çevirdiğinde Emre'yi gördü. Aslı'yı görünce hissettiği bedenindeki rahatlama yerini bir anda büyük bir öfke dalgasına bıraktı; o adamı mahvedecekti.
Emre de ona aynı öfkeyle bakıyordu. Aynı zamanda içinde büyük bir acı da vardı. Sevdiği kadın, onun yanında korkarken bir başka adamın kollarında mutlu oluyordu. Onur'dan nefret ediyordu ama en çok da kendisinden nefret ediyordu. Kendisi yapmıştı her şeyi. Aslı onundu ve onu kendi hatasıyla kaybetmişti. Kaçırmadan önce Aslı'nın ona hala aşık olduğunu zannediyordu ama artık Aslı'nın Onur'a aşık olduğunu görebiliyordu. Bu saatten sonra Aslı için mücadele etmek anlamsızdı; onu geri döndüremeyeceğinin farkındaydı. Teslim olmak için silah tutan elini havaya kaldırınca karşısında tetikte bekleyen polisler onun bu hareketini yanlış yorumladı. Bir anda bir silah patladı. Emre'nin elindeki silah yere fırlarken, atılan kurşun da elini sıyırmıştı. Aslı korkuyla çığlık atarken genç adam da acıyla elini tutup diz üstü çökmüştü.
Onur onun birini hedef almasından çok Aslı'yı daha da fazla korkutmasına sinirlenerek kollarındaki Aslı'yı yanında duran Mehmet'e verdi. "Ben hemen geliyorum"
Mehmet ve bir anda Onur'un kollarından çıkmak zorunda kalan Aslı duruma anlam veremezken genç adam hızla polislerin etrafını sardığı Emre'ye doğru ilerledi. Polislerin "Onur bey ne yapıyorsunuz?" sözlerini dinlemeden Emre'ye yaklaştı. Emre ona bakışlarını çevirdiği anda yüzünün sağ tarafına sağlam bir yumruk attı. "Bu Aslı'yı kaçırdığın için" dedi nefretle.
Ardından hiç beklemeden sol tarafına aynı şiddetle yumruk attı. "Bu da onu korkuttuğun için"
Polisler genç adamın haklı olduğunu düşünerek başta karışmasa da devamında daha fazla ileri gitmemesi için Onur'a engel olup onu geri çekmeye çalıştılar. Onur yine de geri çekilmezdi ama arkadan Mehmet'in "Onur, Aslı bayıldı" dediğini duyunca korkuyla arkasına döndü. Arkadaşının kolları arasında baygın Aslı'yı görünce deliye dönerek, hızla onlara doğru ilerledi. Aslı'yı arkadaşının kucağından alarak hızla dışarıya çıkarıp, onları bekleyen sağlık görevlilerinin yanına götürdü. Görevliler Aslı'yı ambulansa alırken Onur da ardlarından beklemeden ambulansa bindi.
