Sonunda yemek yemeyi bitirdiklerinde Darya ayağa kalktı ve Zoya'yı yanına çağırdı. Zoya, Alek için epeyce endişeleniyordu. Bu belliydi. Hatta ona olan bakışları bile farklıydı. Darya şüphe ile gözlerini kırpıştırdı. Aslında ikisi, birlikte olsa güzel olurdu. Ona sorsa mıydı? Hayır, onun bunu sorgulamaya hakkı yoktu. Bu yüzden sadece, "İstersen Alek'i ziyaret edelim," demekle yetindi.
Zoya bunu duyduğunda yüzüne en içten gülümsemesini yerleştirdi. Gözlerini mutluluk ile oynattı ve sarı renkli elbisesinin uçlarından tutarak, "Ah, tabii ki. Olur. Hemen gidelim," dedi heyecanla.
O bunu dediğinde Darya'da gülümsemesine karşılık verdi. Eldivenli ellerinin içindeki parmak uçlarını birbirine sürtüştürdü ve önünde duran kalabalığa baktı. Nisly, biriyle sohbet ediyordu. Masada oturan onca kişiye, ardından Lev'e baktı.
Başını salladı ve önüne döndü. "Hadi, gidelim o zaman."
Alek'in odası ikinci kattaydı. Bu yüzden birkaç kat merdiveni çıktılar; Alek'in mavi renkli kapısının önüne geldiler. Alek'in hasta olması, Zoya'yı epey endişelendirmiş gibi görünüyordu.
Zoya kapıyı vurduğunda kapı ardından birkaç tıkırtı duyuldu. Ardından Alek, kapıyı açtı. Kafasını uzattı ve gelenlere baktı. Gelenlerin Darya ile Zoya olduğunu görünce sıkıntı ve acı ile yüzünü buruşturdu.
Üzerindeki kadife kıyafetlerle ilerledi ve içeri gelmelerini işaret etti. Alek yatağına oturduğunda kızlar da divana oturdu. Kapı açıktı.
"Hey, Alek. Biz geldik. Hasta ziyareti," dedi ve güldü Zoya.
Alek, "Teşekkürler, Zoya. Sen neden geldin Darya?" deyip gözlerini kıza dikti. Darya'dan cidden nefret ediyor gibi görünüyordu.
Bu ani soruyla kaşlarını çattı Darya. Şaşırmıştı ve biraz küçük düşmüş gibi hissediyordu. "Ben..." dedi ve yüzünü buruşturdu. "Ben bilmiyorum. Hastasın diye... Arkadaşınım sonuçta. Değil mi?"
"Ne arkadaşlığı? Seninle arkadaş olmam ben. Sen bir kölesin."
"Artık değilim!"
Alek bunu dediğinde sinirlenen Zoya, "Ona öyle dememelisin. O iyi biri!" diye bağırdı.
Alek şaşırmış gibi görünüyordu. "Kaç yıllık arkadaşınım ben senin. Şimdi onun için bana mı kızıyorsun? Gerçekten mi?"
Zoya ayağa kalktı ve çatık kaşlarını derinleştirdi. "Onun için değil, insanlık için. Adaletli olmuyorsun bazen Alek. Onu sevmesen bile saygı göstermelisin."
Darya da ayağa kalktı ve Zoya'nın kolunu tuttu. "Beni savunmak zorunda değilsin, Zoya," dedi gerginliği azaltmak amacıyla. "Benden nefret ediyor olabilir, her neyse. Ben de ona bayılmıyorum."
Alek, Zoya'yı umursamamış gibi görünüyordu. "Bir yeşil köleye saygı gösterecekmişim, ha?" Hışımla ayağa kalktı ve Darya'yı yere doğru itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜKSELİŞ
FantasyFantastik #1 Yeşil Prenses serisinin 1. kitabıdır. Ve şeytan, inini, parçalanmış ruhları koymak için kendisine sakladı. O in, kalbinin tam ortasındaydı. ♕ Adına dünya denen bu yerde hiçbir zaman eşitlik olmadı. Her zaman birileri ezildi, birileri...