Bu bölümde yaşananlar Murat ın ağzından olacak...
Merdivenlerden topallayarak inerken, bir yandan da bağırıyordum. Onun olduğu kata geldiğimde dikkatle birini izliyordu. Sesimi duyduğunda kaçmaya başladı. Peşinden gidecekken arkamdan seslenen kişi yüzünden yerime çakıldım. Yavaşça döndüğümde, Ezgi ile karşılaştım. Şaşkınlıkla onu incelerken, o ise hiçbirşey olmamış gibi gülümsüyo.4 yıl önce okul bahanesiyle New York'a gittiğinde onun ile ilgili hislerimin farkına vardım.
" Murat, ne oluyor? Bu bayan kim?" dediğinde ne diyeceğimi bilemedim.
" seni gördüğüme şaşırdım, geleceğini haber vermedin."
" Sürpriz yapmak istemiştim, bir süreliğine burda olacağım. İşlerimi düzenleyebilirsem temelli kalabilirim."
Yıllar önce yaptığı gibi yine aniden hayatımın içindeydi, herşey o nasıl istiyorsa öyle oldu Beni her zaman arkadaşı olarak gördü. Hayatımdan birden çıktığı gibi aniden geri döndü. " Hadi bize gidelim, eminim annemler seni görünce çok şaşıracaklar." diyerek birlikte bizim eve gittik. Annem kapıyı açtığında çok şaşırdı. " Ezgi, ahh hayırsız kız! Nerelerdeydin? niye geleceğini haber vermedin?" diyerek içeri davet etti. bir süre sohbet ettikten sonra, Ezgi yi oteline bıraktım. Ne kadar ısrar etsemde bir süre otelde kalacağını daha sonra bir eve çıkacağını söyledi.
" iyi geceler Ezgi" diyerek onu oteline bıraktım. Eve gittiğimde herkes uyumuştu, bende çok yorulduğum için bir duş alıp uykuya daldım. Sabah herkes sofrada sohbet ediyordu, Ezgi de erkenden kahvaltı için gelmiş.Kahvaltıdan sonra heyecanla beni elimden tutup bahçeye çıkardı. Çocukluğumuzdan beri böyleydi. Ben, Ezgi ve Mert iyi arkadaştık..Bunca yıldır kalbime duvar örme nedenim oydu. Bu sefer onu kaybedemezdim, bana heyecanla bulduğu büroyu ve evi anlatmaya başladı. " Büro ve evim çok yakın, Mert yardım etti. O kadar mutluyum ki! İnanabiliyor musun Mert ile komşu olduk."
" Buna niye bu kadar seviniyorsun?" bunca yıldan sonra herşey hala aynı, onun tek düşüncesi mert. Bir an önce onunla konuşup, bu konuyu halletmeliyim.
" birlikte biraz dışarı çıkalım mı? Uzun zamandır seninle vakit geçirmiyoruz, biraz sohbet ederiz." dediğimde karşı çıkmadan beni takip etti.
"Burayı nerden buldun, çok değişik bir yer. Eee konuşmak istediğin konu neydi?"
Sanki lise çağındayım, kalbim yerinden fırlayacak gibi, ' Sakin ol Murat! Bunu yapabilirsin!' kendimi içten içe cesaretlendirirken bana seslendi. " Seni dinliyorum bu kadar önemli olan ne?" dediğinde konuya nerden gireceğimi bilemedim. " Biliyorsun seninle uzun zamandır arkadaşız. Ama sen New York'a gittiğinde ben birşey farkettim." tam konuşurken birden telefonu çalmaya başladı. Ben bu telefonun..." Üzgünüm, acil olmalı."
" Efendim? Evet, ben şu an dışarıdayım. Evin önünde mi? Tamam hemen geliyorum. Üzgünüm Murat, Mert dışarıda kalmış yedek anahtarıda bendeydi. Hemen gitmem gerekiyor." hızla ayağa kalkıp giderken onu bir kez daha kaybedemem. Masadan kalkarak ona yetişmeye çalıştım. Kolundan tuttuğumda şaşırdı. " Neden hep böyle yapıyorsun? Sana önemli olduğunu söylediğim halde, bana arkanı dönüp Mert'e gidiyorsun?"
" yine tam sana ihtiyacım olduğunda, yanımda olmanı istediğimde ona gidiyorsun."
" Murat iyi misin? Sen neden söz ediyorsun, kolumu bırakır mısın? Mert bekliyor."
" Senin için bu kadar önemli mi?"
"Bak üzgünüm, başka zaman tekrar buraya geliriz olur mu?"
" Biraz beklesin!"
" Murat niye bağırıyorsun? Herkes bize bakıyor."
" O senden hoşlanmıyor, sen onun umrunda bile değilsin. Sana acıyorum."
" Ama ben ondan hoşlanıyorum ve o da beni sevecek zamanla. Beni düşündüğün için sağol ama gitmeliyim. Ben artık büyüdüm, sürekli beni bu şekilde korumaktan vazgeç.Görüşürüz." yanımdan ayrılarak durdurduğu taksiye bindi. Ne halde olduğumu düşünmeden arkasını dönüp gitti.
" ne bakıp duruyorsunuz? Daha önce hiç mi insan görmediniz?" diye bağırdığımda herkes söylenerek önüne döndü. Sinirle arabaya bindiğimde, ayağımı gaz pedalına yerleştirdim. Sanki tüm öfkemi kusar gibi... Biraz daha... Biraz daha... Hızım 200'ü gördüğünde gözyaşlarım hala akmaya devam ediyordu. " Lanet olsun! Lanet olsun! Senden vazgeçmeli miyim? Lanet olası kalbim bu kadar acırken seni nasıl unutacağım." direksiyona vururken ani frenle arabayı kenara çektim. Nazlı' yı çok üzmüş olmalıyım, şimdiye kadar bana karşı gelen ve Ezgi dışında bana direnen tek kişi. Şimdiye kadar hayatımın odak noktası olan kadın beni bir başkası için bıraktı. Sahile arabayı çektikten sonra, orada bulunan barda birkaç bardak içtim. Kendimden geçecek ve herşeyi unutacak kadar içtikten sonra yoldan bir taksi çevirdim. " nerde bu lanet olası anahtar deliği?" diye uğraşırken annemin endişeli yüzüyle karşılaştım. "Oğlum niye bu kadar içtin? İyi misin Murat?"
" Me...rak hıgh etme hıgh anne, hıgh ben iyiğ...yim." duvara tutunarak yukarı çıkarken annem seslendi. " Murat! Biliyorum evlilik meselesinde seni zorladığımı düşünüyorsun. Ama sadece mutlu olmanı istiyorum, yıllardır kendine eziyet ediyorsun. Yarın akşam Nazlı'nın ailesiyle onların otelinde buluşacağız. Akşam orada ol ve babanı daha fazla üzme. Bu seferde katılmazsan, senin yanında olamam. Lütfen kendine daha fazla acı çektirme.!" Son sözleri sessizce dudaklarından döküldü. Onu duyuyordum ama cevap verecek gücüm yok. Annem dile getirmese de yıllardır Ezgi ye olan duygularımın farkında. Belli ki benim göremediğimi gördüğü için benim için endişeleniyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAŞTAN KALP(bitti)
RomantikHerşey bir inatla başladı; Nazlı gitmeyi ilk kez kabul ettiği randevuda Murat tarafından aşağılanırsa, intikam almaya karar verirse. birbirlerini ne kadar görmek istemezlerse o kadar bir araya geliyorlar. Murat'ın taştan kalbine, Nazlı'nın cadılıkla...