O gün yaptığım konuşmayı annemlere nasıl söyleyeceğim. Kusura bakmayın ama ben kendini beğenmiş mantık fakiriyle evlenemem mi? diyeceğim. Aynanın önünde kendi kendime nasıl söyleyeceğimi çalışırken, derin bir nefes alıp hazırlandım. Tam merdivenlerden inerken anneme yakalandım. " Kızım böyle bir günde bile işe mi gidiyorsun? Bugün işe gitmesen?" dediğinde gözlerimi devirerek söylendim. "Üzgünüm anne, ama bugün yetiştirmem gereken işler var. Merak etme gecikmem!" diyerek öpücük göndererek hızla evden ayrıldım.Annemin arkamdan saydırmalarına aldırmadan, taksi durağından gelen taksiye binip şirkete gittim.
dalgınlıkla odama girecekken Narin in sesiyle kendime geldim.
" Günaydın Nazlı Hanım, iyi misiniz?" dediğinde gözleriyle beni inceliyordu.
" ben iyiyim, sadece şu sıralar biraz yorgunum." tebessüm ederek odama girecekken tekrar seslendi. " Çay veya başka birşey ister misiniz?"
" Bir ağrı kesici fena olmaz aslında, aa birde biraz yiyecek birşeyler getirir misin?" dediğimde gülerek başıyla onayladı. Sırf şu evlilik konusu ve mantık fakiri odun yüzünden sabah hiçbir şey yiyemedim ve ilaç için birşeyler yemek zorundayım. Sinirle masama oturup, dosyalarımı incelerken elinde bir tepsiyle Narin içeri girdi.
" Kapıyı tıklattım ama duymadınız." diyerek elindekileri masaya bıraktığında yüzünden benim için endişelendiği belliydi.
" Şu sıralar biraz yoğunum, annemlerde burada. Bilirsin anneler ve onların istekleri diyerek" getirdiklerinden yerken, Narin iznimi isteyerek odadan çıktı. Elimdekileri tepsiye geri koyduktan sonra, ağrı kesiciyi içtim. Akşam yapacağım konuşmayı ve annemlerin tepkisini düşündükçe, ağrım gittikçe artıyor. Sanki kafamın içinde filler tepişiyor. Dosyalara döndüğüm sırada Serdar bey projeyle ilgili konuşmak için yanına çağırdı. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklatarak odaya girdim.
"Gel bakalım Nazlı, senden birşey isteyecektim. Biliyorsun senin yaptığın otel projesi bitti, bugün öğlen arası orada ol. Son hazırlıkları yap, bu hafta sonu açılış olacak."dediğinde yüzümde az da olsa bir tebessüm oluştu. Sonuçta aylardır üzerinde çalıştığım bir projeydi ve onun sayesinde Murat ile tanıştım. AAa yine aklıma getirdim, kendi kendime saydırırken Serdar beyin bakışlarıyla kendimi toparladım.
" Peki efendim, siz hiç merak etmeyin. İzninizle." İşlerim yüzünden ondan uzak kalamayacağım için onunla karşılaşmaya alışmak zorundayım. Allahım sen bana yardım et!
Öğlen arasında otelin bulunduğu yere gittiğimde çalışan işçiler dışında kimse yoktu. İçeri girip etrafı incelerken ustabaşı da bana eşlik ediyordu. O sırada yanıma bir adam yaklaştı, " Afedersiniz ben bu inşaatın mimarıyla görüşecektim. Adını bilmiyorum da bana yardımcı olabilir misiniz?Ben Yıldırım Holdingden Mert Yıldırım."diyerek elini uzattığında önce istemesemde sonra elini sıktım. " Ben de Nazlı Arslanlı, bu projenin baş mimarı." dediğimde şaşırdı. " Demek bu proje size ait, ne yalan söyliyeyim bir bayan beklemiyordum." diyerek eli pantolunun cebinde gülüyordu. " Sorun değil, genelde hep böyle karşılanıyorum. Acaba Murat Bey in nesi oluyorsunuz?" Biliyorum sormamam gerekiyor ama ne yapayım işte merak. Aynı tebessümle cevap verdi, " Ben Murat'ın kuzeniyim, aynı şirkette çalışıyoruz. O genelde işlerle ilgilenir, ben ise işlerin gidişatıyla."
" Anlıyorum" diyerek başımı önüme eğdiğimde bana doğru yaklaştı. " Sende şaşırdın öyle değil mi?"
" Efendim?" Bana doğru yaklaştığında gözlerimi açarak bir adım geriledim.
" Genelde bizi görenler tam anlamıyla zıt olduğumuzu söyler. O biraz soğuk davrandığı için herkes onunla iletişime geçmekten korkar. Bu yüzden bende iş ilişkilerini ilerletirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAŞTAN KALP(bitti)
RomanceHerşey bir inatla başladı; Nazlı gitmeyi ilk kez kabul ettiği randevuda Murat tarafından aşağılanırsa, intikam almaya karar verirse. birbirlerini ne kadar görmek istemezlerse o kadar bir araya geliyorlar. Murat'ın taştan kalbine, Nazlı'nın cadılıkla...