-
- Multimedya; Uraz Soykan
-
-
Bölüm 2.'Aşk Oyunuİyi okumalar...
Sabah erkenden kalkmış karşıda ki muhteşem deniz manzarasını izleyerek dumanı tüten kahvemden içiyordum. Bugün okulun ilk günüydü daha doğrusu oyunumuzun ilk günüydü. Uraz Soykan ile tanışacaktım. Bitmiş kahvemi camın mermerine koyup oturduğum tahta sandalyeden kalktım. Üzerimde ki pijamamı düzeltip ayağımda ki ev botlarımı sürte sürte banyoya ilerledim. Yüzümü yıkayıp havlu ile kuruladım. Tekrar odama dönüp giyecek seçmeye başladım. Okul serbest kıyafet programındaydı. Bir düşünelim.. Bu...Olmaz...Bu çok klişe... SıradanSonunda, beyaz salaş bir tişört altına siyah pantolon çıkarıp üzerime geçirdim. Deri ceketim ve kısa topuklu botlarımı da giydikten sonra makyaj masasına geçip eyeliner, rimel ve parlatıcı sürüp makyajımı da tamamladım. Saçlarımı tarayıp salık bıraktım.
Telefonumu arka cebime koyup. Odadan çıktım.Merdivenlerden inerken hizmetçinin "Günaydın, Beren hanım"demesiyle gülümseyip"Günaydın"diye karşılık verdim. Salona girip kurulmuş kahvaltı masasına oturdum. Sabah içtiğim kahve nedeniyle aç değildim. İhtiyarı göremeyince başımda bekleyen Nergis hanıma dönüp, "İht...Vural bey uyanmadı mı daha?"diye sordum. "Vural beyler çıktı efendim" dediğinde başımla onayladım. Nereye gitti ki şimdi bu ihtiyar? Şirketle ilgili işleri vardır belki deyip ağzıma bir kaç parça bişey atıp çayımdan bir yudum alarak ayağa kalktım. Sandalyenin kenarına taktığım siyah küçük sırt çantasını alıp Nergis ablaya döndüm. "İyi günler"diyerek gülümsedim.
"İyi günler Beren hanım"diye güler yüzle karşılık verdi. Çantamı tek omzuma takıp, hole çıktım. Dışarı çıkıp, Otopark'a ilerledim. Topuklu ayakkabımın çıkardığı o tok ses otoparkta yankılanıyordu. Arabanın yanına geldiğim de kilidi açıp şoför koltuğuna oturdum. Sarp okula varmıştır herhalde' diye düşünürken yan tarafın kapısı açılıp arabanın sallamasıyla birisinin oturduğunu anladım ve o yöne döndüm. Pişmiş kelle gibi sırıtıp koltuğa yayılan bir adet Sarp tabi ki beklemiyordum. Ona 'hayırdır' der gibi kaş göz işareti yaptım. Umursamadı, Tek kaşımı kaldırıp"Ne iş?"diye sordum. Başını bana çevirip, "Güzel bir iş"deyip sırıttı.
Ben ona şaşkın ve soru sorarca bakarken kahkaha atıp, "Aynı liseye gidiyoruz ve oyun oynuyoruz... Bilmem anlatabildim mi?"deyip her iki kaşını da kaldırıp Ban baktı. Gözlerimi devirdim. Çok bilmiş, Ukala. Fazla konuşmadan motoru çalıştırıp gaza yüklenerek anayola çıktım.Bir kaç dakika sonra okula giriş yaptım. Frene yüklenip tekerlekleri bağırtarak durdum. Bu hareketim ile bütün gözler üzerimize çevrilmişti.Ukala bana şaşkınca bakarken ona göz kırpıp arabadan indim. Sarp' ın da inmesiyle aynı anda kapıları sertçe kapattık.Arabayı kilitleyip Sarp ile girişe ilerledik. Hem ilerliyor hemde etrafı tarayıp Uraz Soykan'ı arıyordum. Henüz gelmemiş galiba derken banklarda oturan 5 kişilik gruba döndüm.Evet, buradaydı.Uraz Soykan ve yakın arkadaşları-çetesi- olan Kerem Gürgeç, Emre Mengüç, Berke Benguşat ve tabi ki Cansu Güngör.
Bu kızı nasıl uzaklaştıracağım, ben? Resmen sülük gibi yapışmıştı. Onları süzerken, Uraz Soykan ile bir anlığına göz göze geldik. Resmen bir ressamın tuvalinden fırlamış gibiydi. Sert ve büyüleyici. Eyvah yakalandım. Derken Sarp yardımıma koşup beni başka tarafa döndürerek elini belime atıp vücudumu kendine yapıştırdı. Gülümseyerek bana birşey söylüyormuş gibi yaptı. "İlk günden herşeyi mahvetmek mi istiyorsun?"dediğinde suratına yumruk atmamak için zor durdum.
Alt üstü göz göze geldik. "Yahu, siz demiyor muydunuz aşık et diye göz göze geldik işte bu iyiye işaret, beni farketti"dedim. "Birde akıllı kız olacaksın ha"deyip, devam etti."Çok acemice davranıyorsun böyle yaparak bırak aşık etmeyi evine hizmetçi bile olamazsın" dediğinde gözlerimi devirip "Evine hizmetçi olmak isteyen kim be!"dedim. Sarp sırıtarak kolunu omzuma attı. "İşin sırrı umursamaz ve kendinden emin olmak"dedi. Elini öğrencilerine ders anlatan öğretmen gibi sallayarak,"Böylelikle özgüvenine hayran kalıp aşık olabilir"diye devam etti. Dudağımı büzerek ona baktım. "Her gün aşk oyunu oynamış gibi konuşuyorsun"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BİTTİ
Teen FictionDünya yerinden oynasa ben sadece tutuklu kaldığım bedende hapsolmayı isterim... Acımasız ve duygusuzluğu ile kendine yol çizen, kendisini o yolda hiç olmadık bir duygunun içinde bulan Karanlık bir genç çocuk... Aşk oyununda tutkunun ateşine kapı...