Bölüm 18'Korku'
Keyifli okumalar...
İhtiyar'ın aldığı yeni eve azda olsa yerleştim. Ama daha alışamamıştım. Sarp akşam uğrayıp gitmişti. Oturduğum koltuktan kalkıp kasede ki sütünü içen Duman'ın yanına ilerledim. Daha yeni tanışmış olsak da kendini sevdiriyordu. Kabında ki sütü yarıya indiren Duman'ın yanına çöktüm. Sütünü içerken başını hafifçe okşadım. Zayıftı, hem de çok zayıftı. Sütünü bitirdiğinde küçük dili ile ağızının kenarlarına bulaşan sütü yaladı. Gülümseyip bacağını acıtmamaya özen göstererek kucağıma aldım. Yerden kalkıp, kalktığım koltuğa geri oturdum. Duman'ı ellerimin arasına aldığımda elleriyle saçlarımı çekmesine güldüm.
Bir süre Duman ile oynarken zilin sesi evde yankılandı. Bir an irkildim. Duman'ı da kucağıma alıp kapıya doğru ilerledim. Kapıda neden bilmiyorum ama kapı deliği yoktu. "Kim o?" diye bağırdığımda bir kıkırdama sesi duydum. Kaşlarım çatılırken bir of çekip "Hırsız!" diye bağıran Buğra'nın sesiyle kahkaha atıp kapıyı açtım. Hırsızın zile basmayacağına göre. Bizimkilerden başkası değildi. Buğra ile Sarp 'Çok şükür' gibi şeyler söylediğinde Esra kucağımda ki Duman'a aşık olmuş gözlerle bakıyordu. Duman ise dışarıda kilerden uzak saçlarımla büyük bir savaş veriyordu. Esra küçük çaplı bir çığlık atıp kucağımda ki Duman'a yaklaştı, tam alacakken. "Şşt bacağı incindi yavaş ol!" deyip güldüm. Erkekler içeri geçmiş çoktan koltuklara yayılmıştı. Esra da kapıyı kapatıp elinde ki şeyleri kenara koyup yanımda ki boşluğa sıvıştı. Kucağımda ki Duman ile oynamaya başladı. "Yeni arkadaş bulmuşsun bakıyorum da?" diye alayla konuşan Buğra ile Sarp söze atıldı. "Sorma artık yüzümüze bile bakmıyor" dedi. Sarp'a bir göz devirip Buğra'yı yanıtladım. "Öğlen eve dönerken bir anda karşıma çıktı. Ayağını incittiğim içinde iyileşene kadar ev arkadaşım olacak kendisi" dedim. Esra "Ama çok tatlı!" diyerek Esra'nın parmağını yalayan Duman'a baktık. "Adını ne koydun?" diye soran Esra'ya "Geçici olarak Duman diyorum" dedim.
"Hadi ama buraya pire torbası sevmeye değil maç izlemeye geldik" diye itiraz eden Sarp'a kaşlarımı çattım. Senin kendi evin yok mu be çocuk? Git kendi evine izle. "Ne demek maç izlemeye geldiniz. Senin evin yok mu Sarp?" dediğimde oturduğu koltuğa iyice yayıldı. Esra'da beni onaylarken Sarp,"İhtiyarın koltukları da bayağı rahat oluyor be!" dediğinde hep birlikte bir kahkaha attık. "Kırk yılda bir işe yarıyor desene sen ona?" dediğimde işaret parmağını bana kaldırıp gülerek başını salladı.
****
Bizimkiler gittiğinde saatin 12.15 olduğunu görmem uzun sürmedi. Uyuyan Duman'ın başını okşayıp koridorda odama doğru ilerledim. Tam odaya girecekken bir kırılma sesi duymamla sıçrayıp koridora döndüm. Hızla salonun ışığını yakıp yavaş hareketlerle etrafa bakındım. O anda Duman'ın devrilen süt kabını görmemle derin bir nefes verdim. Bir evde tek başına kalkmakta gerçekten çok zordu. Ne zaman ne olacağı belli değildi. Devrilen kabı kaldırıp dökülen sütü banyoda ki silecek ile temizledim. Boş kaba sütü koyduktan sonra Duman'ın yanına koyup ışığı kapattım.
Sabah alarmın sesi ile gözlerimi açıp komodinin üzerinde ki alarmı kapattım. 07.00 hemen yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra çıkıp koridorda ilerledim. Güneş yeni doğuyordu. Ve evin içi aydınlanmaya başlamıştı. Kenarda mışıl mışıl uyuyan Duman'a gülümseyip mutfağa girdim. Tost yapıp yanına da meyve suyu aldım. Masaya oturup tostumdan bir dilim alıp meyve suyumu içtim. Tostumu bitirdikten sonra mutfaktan çıkıp odaya girdim. Dolabın yanında ki pufun üzerinde ki formalarımı alıp yatağa attım. Deve tüyü renginde ki eteği giyip gömleği de üzerime giydim. Gömleğimin düğmelerini iliklerken gelen minik adım sesleriyle kapıya döndüm. Paytak paytak yürüyerek odaya giren Duman ile gülümseyip yanına gittim. Kucağıma aldığım Duman yine saçlarımı esir aldı. Ağzına almaya çalışırken kısa saçlarım nedeniyle o iş olmamıştı. Saçlarımla girdiği savaşı izlemeye dalarken unuttuğum bir şey vardı. Okul ve saat 07. 38'di hemen Duman'ı yere koyup sırt çantama gerekli kitap ve defterleri koydum. Banyoya girip rimel ve şeffaf parlatıcı mı sürüp saçlarımı düzelttim. Kendiliğinden düz olan saçıma lacivert bandana taktım. Aynaya söyle bir bakıp iyi göründüğüme kanaat getirip çıktım. Koyduğum yerde olmayan Duman'ı umursamayıp kot ceket ve sırt çantamı alıp odadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BİTTİ
Teen FictionDünya yerinden oynasa ben sadece tutuklu kaldığım bedende hapsolmayı isterim... Acımasız ve duygusuzluğu ile kendine yol çizen, kendisini o yolda hiç olmadık bir duygunun içinde bulan Karanlık bir genç çocuk... Aşk oyununda tutkunun ateşine kapı...