OYUN BİTTİ

Bölüm 23'Miray ve Tuna'

Bölüm 23'Miray ve Tuna'

Keyifli Okumalar..

Sabahın ışıkları ile gözlerim açılırken yüzümde anlamsız oluşan gülümseme ile yataktan doğruldum. Yataktan kalkmamla burnuma dolan nefis koku ile mamur gözlerim pörtlemişti. Odadan çıkmamla mutfağa dalmam bir olurken lazanya kokusu alan Garfield gibiydim adeta. Esra ocağı kapatarak elinde ki tavayı masaya götürürken bu kızın kapıdan mı yoksa bacadan mı eve girdiğini düşünmeye başlamıştım. Her neyse nereden girdiyse iyi ki girmişti. Ben masada ki sucuklu yumurtaya aşkla bakarken Esra'nın aramıza kara kedi gibi girmesi ve "Günaydın mavişim... ama sen sanırım hala uykudasın?" dediğinde kafamı anlamsızca salladım. Ellerini önünde çırpıp "Hadi bakalım yüzünü yıka sonra sofraya!" diye emir verdiğinde gözlerimi devirip "Tamam anne" derken benim aksime kaşları çatık bir şekilde "Marş marş!" demesiyle Er'ine komut veren yüzbaşı gibi hissediyordum.

"Senin bu yaptığın arkadaşlığa sığmaz. Resmen sucuklu yumurtamla aşk yaşamama engel oluyorsun!" diyerek bir bacağımı popomun altıma alarak oturdum. Karşımdaki Esra'ya çemkirmelerim devam ederken Esra kısa bir kahkaha atıp "Sen şimdi aşkım diye yemezsin de.." dediğinde güldüm. "Aşk başka yemek aşkı başka bi kere" derken masanın kenarında ki ekmek sepetinden bir parça ekmek aldım.

Kahvaltı faslımız biterken Esra ile sofrayı toparlayıp kendimize de birer kahve yapıp içeri geçtik. 1 ay kalan sınava çalışmaya başlarken telefonuma gelen bildirim sesi sessiz salonda yankılanmıştı. Telefonun ekran kilidini kaydırıp Sarp'tan geldiğini gördüğüm mesaja baktım.

Vural Kolçer, senin deyiminle İhtiyar ikimizle önemli bir şey konuşacakmış.

Seni almaya gelirim.

Ardı ardına gelen mesaj ve ihtiyarın bizimle ne konuşacağını düşünürken yüzüm düşmüştü. Kesin yine Uraz ile ilgili bir şeyler tıslayacaktı. Sıkıntılı bir of çekip Sarp'a 'tamam' diye mesaj atıp ayağa kalktım. Esra ayaklandığımı gördüğünde test kitabını kapatırken "Ne oldu?" diye sordu. Arkamı dönerken "İhtiyar benimle bir şey konuşacakmış Sarp birazdan almaya gelecek" dediğimde başını sallayan Esra ile zorla gülümserken ayaklarımı sıkıntıyla yere sürtüp odaya girdim. Arkamdan Duman'da içeri girerken dolaptan Asker yeşili tişört altına siyah pantolon giyerken berjer'in üzerinde ki deri ceketi de üzerime geçirdim. Hava azda olsa soğumaya başladığı için boynuma siyah bir şalda atıp telefonu arka cebime sıkıştırarak odadan çıktım. Duman yine beni takip ederken istemsizce güldüm. "Ben çıktım!" diye bağırıp portmantodan çıkardığım hafif topuklu botları ayağıma geçirdim. Evin anahtarlarını elime alırken kapıyı kapattım.

Bozulan boyunluğumu düzeltirken karşımda gördüğüm kişi ile resmen şok üstüne şok yaşıyordum. Onun burada ne işi vardı? Uraz, siyah BWM'nin içinde sol elinde parmaklarını arasına aldığı sigarasını tüttürürken benden tarafa dönmesiyle şok içinde ki halime gülüp sağ elini işaret parmağıyla gel işareti yaptı. Etrafta kimse var mı diye bakarken arabaya yaklaşmıştım. Kapıyı açıp yolcu koltuğuna oturmamla sigarasının izmaritini yola savurdu.

Bana dönüp üzerimi süzerken "Ne oldu Uraz? Neden geldin?" diye soluk soluğa konuştum. Birazdan Sarp gelebilirdi ve İhtiyar'ın yanında zamanında gitmezsem neler yapacağını biliyordum ve bilmek istemiyordum. Uraz sorumu umursamadan "Bir yere mi gidecektin?" diye sorduğunda başımı evet anlamında salladım. "Sarp gelecek bir şey söyleyeceksen çabuk söyle." dediğimde kaşları bir anda çatıldı. "Sarp için mi bu kadar süslendin?" diye dişlerinin arasından tıslamasıyla ne olduğunu anlamazken sıkıntıyla bir of daha çekip kapının kulpundan tuttum. Tutmamla gelen kilit sesi kapana sıkıştığımın birebir kanıtıyken bir hışımla Uraz'a dönüp "Aç şu kapıyı!" diye bağırdım. Uraz beni yine bir tarafına takmazken motoru çalıştırmasıyla "Uraz aç şu kapıyı Sarp gelecek diyorum!" diye tekrar bağırdım. Ama bu sadece kaşlarının biraz daha çatılmasına neden olmuştu. Allah'ım! İhtiyar beni diri diri toprağa gömecekti. "Sana diyorum aç şu kapıyı ineceğim!" dememle kaşları çatıklığını giderirken şimdi de sinir bozucu bir şekilde sırıtmasına neden olmuştu. "Kendin gelip bindin arabama güzelim. Sıkıysa in bakalım." dediğinde dişlerimi sıkarak tiz bir çığlık attım.