Bölüm 15'Saklanmak'

287 24 2
                                    

_
_
_
_


Bölüm 15 'Saklanmak'

İyi okumalar...


Acıyla inleyip bir küfür savuran Uraz ile güldüm. Başıını yerden kaldırıp bana çevirmesiyle gülmem anında soldu. Öyle bir bakış atmıştı ki benim yerimde olan çoktan altına kaçırmıştı, korkudan. Açtığı mesafeyi kapatarak tekrar beni ağaç ile arasında sıkıştırdığında derin bir nefes verdim. "Ne oldu sıkıldın mı? Buğra'n yok ne de olsa!"diye sesini yükselttiğinde gözlerimi kıstım. Buğra ne alakaydı? "Buğra'nın ne ilgisi var?"diye sorduğumda kaşlarını daha çok çattı. Sabahta yüzüme bile bakmadan omzuma çarpıp gitmişti! "Gecenin bir yarısı çardakta sarmaş dolaş olduğun kimdi?!"diye yarı soru yarı sinirle tıslama olan bir kelime söylediğinde. Şimdi anlaşılmıştı sabah ki tavrı. Benden kork imajı vermesi... "Buğra"diye masumca sorusunu yanıtladığımda hafif gevşemiş olan çatık kaşları daha da çatıldı. Çimen yeşili gözleri koyu yeşile döndüğünde korkmam mı gerekiyordu? Sanırım evet hatta kaçıp kendimi kurtarsam daha iyi olurdu! Uraz gözlerini gözlerimden ayırıp çeneme bakmaya başladığında gözüm istemsizce dudaklarına kaymıştı. Böğürtlen rengine kaçan dolgun dudaklar, dudağını dili yardımıyla ıslatmasıyla istemdışı sesli bir şekilde yutkundum. Bu hareketim ile dikkatini çenemden alıp gözlerime verdi. Çimen yeşili gözlere dönmemle gözlerini kısıp tek kaşını kaldırmış Uraz ile kaldım.Göğsüm soluksuz aldığım nefesler ile göğsüne değerken adete elektrik çarpmış gibiydim.

Aklımı başka şeylere odaklamam gerekiyordu. Belki de birazdan ilk öpücüğümü kaptırabilirdim. Acilen aklımı dağıtabilecek birşey bulmam gerekiyordu.Derken Uraz'ın gözler aklıma geldi. Gözlerimizi değişelim mi Uraz? Desem ne tepki verirdi acaba! Çok iyi bakarım desem kesin verirdi! "Heyecanlandın?"diye imayla konuşan Uraz ile aklımı dağıtmaktan çok toparlamıştım. "Hayır ne münasebet, ağaçla ve o iri bedenin arasında kalıp nefes alamayan her kız derin nefes almaya çalışır" diye açıklama yaptım ama batırdım da denebilir. Her kız nedir ya! Adama resmen ilham veriyordum. "Her kız ağaç ve benim iri bedenimin arasında kalmayı ister ve heyecanlanır!"diyerek lafımı düzettiğinde kaşlarımı çattım. Ne düzeltmesi be! Kablolar yandı!  "Ben her kız değilim" deyip elimi göğüsüne koyup ittirmeye çalıştım. İtmekten çok daha da kendime yapıştırdığım söylenebilirdi. "Uraz oksijenimi kapatıyorsun!"diye bağırdım. 'Bana ciddi misin?' bir bakış attığında gözlerimi devirdim. "Ya çekil!" deyip tüm gücümle ittirdim. Geriye doğru sedelediğinde bende ağacın yanından uzaklaştım.


"Buraya bir şeyin var mı diye sormak için geliyoruz senin yaptığına bak!" diye bağırdığımda hızla yanıma gelip baş ve işaret parmağını yanaklarıma koyup sıktı. Neye sinirlenmişti şimdi? "Bir daha bana sesini yükseltirsen o koca dilini koparır köpeklere yem ederim, Asi kız!" diye bağırıp yanağımı daha çok sıktı. Ellerimi yanağımda ki ellerinin üstüne koyup çekmesi için elini ittirdim. Ama benim gücüm onun yanında yavru kedi gibiydi. Harika, Asi kızımız süt dökmüş kediye döndü! Yanağımdan ellerini çektiğinde boş durmayıp "Sen kimsin! bak yükseltiyorum sesimi ne yaparsın!" diye sabrını sınadım. Çimen yeşilleri koyu bir renge dönerken doğrulup karşısında büyük bir cesaretle durdum. Yumruklarını sıktığını ve sabrının kalmadığının farkındaydım. Sıkmaktan eklem yerlerinin beyazladığı da gün yüzündeydi.


"Bana bulaşma! Bir daha böyle sakin kalmayıp hiç aklına gelmeyecek şeyler yaşatırım sana!" deyip arkasını dönerek uzaklaştı. Dengesiz! Bir öyleydi bir böyle! Kendimi toparlayıp derin bir nefes verdim. Yanaklarıma iki ellerimi de koyup ovuşturdum. Biraz daha sıksaydı kemiklerim kırılacaktı neredeyse! Başımı sağa sola sallayıp az önce ki yaşananları aklımdan sildim.

OYUN BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin