OYUN BİTTİ

Bölüm 16'Koku'

_

_

_

_

Bölüm: 'Koku...'

Keyifli okumalar...

"Kendini saklamak için iyi bir yer seçmişsin!" arkadan gelen sese dönmeye bile gerek duymadan manzarayı izlemeye devam ettim. Yanıma gelip oturduğunda da gözümü manzaradan ayırmadım. "Kendimi sakladığımı kim söylemiş?" diye sorduğumda o da beni taklit edip manzara çevirdi gözlerini. "Kendimi saklasam da beni bulacak elbet birileri olur tıpkı senin gibi" dedim. "Bulunmamak istiyorsan iyi bir yere saklan, sende?" başımı olumsuz anlamda salladım. "İyi bir yere saklansam ne fayda, iyi bir yer bulamadığım da" Buğra yan profilime bakıp hayretle ellerini kaldırdı. "Tamam pes ediyorum, sen kazandın!" dediğinde güldüm. Bir süre sustuk. "Neden koşarak buraya geldin anlat bakalım" diye sorduğun da denizin ferah kokusunu içime doldurdum. "Ayşin Hoca'ya yarışmaya katılacağımı söyledim" dedim. Cansu'yu kıskandım onun için katıldım desem güler geçerdi. "Bu yüzden mi kendini saklıyordun?" diye alayla sorduğunda güldüm.

"Buğra küçükken yaptığın gibi pelerinini takıp beni uzaklara uçurmaya çalışsana?" dedim. "Sanırım pelerinim şuan evin çatı katında bir yerlerde eskimeyi bekliyordur." dediğinde gözlerimi devirdim. Beni güldürmek için yaptığını biliyordum. "Hayat üstüne üstüne gelen birine ne önerirsin?" diye sorduğum yan profiline döndüğümde elini çenesine koyup düşünür gibi yapan Buğra'ya zorla güldüm. "Kızlara göre kesin çözüm dondurma ya da çikolatadır ama erkeklere göre ya da bana göre kesin çözüm kaybolmak" dediğinde anlamaz gözlerle Buğra'ya döndüm. "kaybolmak mı?" diye sordum. Başını olumlu anlamda sallayıp "Hı hı" diye içinden geçirdi. "Ben her düşünmek için yada hayat üstüme üstüme geldiğinde nereye gitmediğimi bilmeden ilerlerim kaybolmayı falan önemsemem..." deyip durakladı "... Geri dönüşün varsa dönersin yoksa da Allah'a emanet!" dedi. "Bu önerini kulak ardı edeceğim" dediğimde güldü.

"Hayat gelip geçici, ölümlü dünya; şimdi her şeyi aklına takarsan diğer tarafta düşüneceğin düşleyeceğin hayal edeceğin bir şey kalmaz... düşünüp içine atacağına dile getirip paylaş, bir dinleyiciye ihtiyacın varsa her zaman dinlerim." deyip göz kırptı. Bir insanın bir tane de dosta ihtiyacı vardı. Benim bir dostum hatta bir abim vardı... Buğra. Küçüklükten beri dinmeyen dostluğumuz dinmeyen sevgimiz vardı.

"İyi ki varsın Buğra" dediğimde gülümseyip yanıma yaklaştı. "Sende iyi ki varsın Asya "dedi.

* * * *

Başıma yediğim sayısız yastıkları aldırmadan uykuma devam etmeye devam ettim. Sabah'ın bilmem kaçında soluğu benim güzel uykum ile aşk yaşarken tepemde yastıkları kafama indirip uyandırmaya çalışırken almışlardı. "Ya kalk artık Asya!" diye isyan eden Esra'yı bir taraflarıma takmadım. "Asya mı?" diye şaşkınca soru soran geri zekalı Sarp bozuntusunu da takmadım. Esra Sarp'a gerçek Adım'ı açıklarken Buğra kulağıma eğilip "Uraz ve çetesinin karşısın da böyle uyuyarak günü açman senc-" sözünü bitiremeden "Ne!" diye yastıktan başımı ayırdığımda etrafa bakındım. Ama etrafta Sarp'ın şaşkın bakışları, Esra'nın bir şey anlatma çabaları ve Buğra'nın iğrenç kahkahalarından başka kimse yoktu. Pislik beni kandırmıştı! Yanımda ki komodinin üzerine oturmuş gülmeye devam eden Buğra'nın suratına yanımda ki Esra'nın yastığını alıp Buğra'ya fırlattım. Bu sefer uyku mahmurluğu ile isabet ettirememiş duvara çarpıp yeri boylamasına neden olmuştum. Yastığımla buluşmadan önce "Dünya daha iyi bir yer olduğuna uyandırırsınız!" deyip yastığımla buluşmama daha fazla geç kalmadım. "Dünya'nın iyi bir yer olacağı vardı zaten" deyip göz devirdiğini tahmin ederek laf atan Esra'ya gözlerim kapalı bir gözde ben devirdim. "Kızım görende gece boyu şey edip yoruldun zannedecek" diye ima ile konuşan Sarp ile yastığımdan özür dileyip Sarp'a ölümcül bakışlarımı gönderdim. "Sen bir ölüp gelsene" dediğimde havalı bir edayla saçlarını yana atıp sırıtarak bana döndü. "Kızlarım üzülür, olmaz" dediğinde bu sefer de elime geçen yastığı Sarp'a fırlattım. Yastıkta Sarp'a kin beslemiş olacak ki tam anlının çatına gelmişti.