Bölüm 14'Yıldızlar'

279 24 0
                                    

_

_

_

_

Bölüm 14.'Yıldızlar'

İyi okumalar...


Sarplar odalarına giderken ben hava almak için otelin yeşil ağaçlıklarla çevrili kuru topraklarında kısa topuklu botlarımın sesleriyle yürüyordum. Esra sahneden inerken topuklu ayakkabısının merdivenlere takılmasıyla bileğini burkmuştu. Buğra Esra'yı odaya götürürken Sarp'da benimle gelmek istemişti ama kabul etmeyip Buğraların peşinden göndermiştim. Sarpla aramız iyileşmişti. Sarp ile Şu son 2ay içinde kardeş gibi olmuştuk.

Gölün hemen üzerine ağaç dallarından yapılmış çardaklardan birine oturup gölü izlemeye başladım. Suyun o şırıl şırıl sesleri o kadar huzur vericiydi ki.. Her şeyden soyutlanmış gibi hissettiriyordu. Daha 4 Yıl önce yokluk içinde yaşayan Asya'ydım. Şimdi her şey elimin altındaydı. Babamın akşam eve bir paket çikolata ile gelmesine sevinirdik. Annemin yemekten sonra demesine dayanamayıp sakladığı yerden 4 yaşında ki daha yeni yeni yürümeye başlayan Asrın ile bulup bölüşerek yerdik. Bir çikolataya sevinecek kadar saf ve temizdim. Ama şimdi saymakla bitmeyen günahlarım vardı belki de...

Eski Asya değildim. Aileme yalan söyleyip hiç hak etmediğim hayatı yaşıyordum üstelik belki bir çok günahları olan çocuğa oyun oynayıp gururunu zedeleyecektim. Sevgi kelimesinin nasıl alçakça yitirttiğimi görecekti. Ben böyle biri değildim. Ben bu olamazdım. Ben Demet Akman'ın kızıydım. Ben kimsenin gururuyla oynayamazdım. Dirseklerimi dizime dayayıp yüzümü ovuşturdum. Ben bu işten nasıl kurtulacaktım. Kurtulsam bile Vural Kolçer beni yaşatmazdı. Ailemi tek kurşunla hayata gözlerini yumdururdu. Ailem için demekten bıkmıştım. Daha koşup sarılamadığım ailem, kokularına hasret kaldığım ailem. Ailem için başka birinin hayatını bitiriyordum. Ellerinde maşa görevi görüyordum resmen.

Hayat üstüme üstüme gelip beni bir köşeye sıkıştırıyordu. Artık kaldıramıyordum. Bir sevinip bir üzülmek beni fazlasıyla yoruyordu... Omuzumda hissettiğim elle ellerimi yüzümden çekip gelene baktım. Buğra

"Çok düşüncelisin?" diye sorduğu soruyla histerik bir kahkaha attım. Aslında kahkaha atmaya bile gücüm kalmamıştı. "Hayatın bana el sallamasına karşılık veriyorum" diye bir cevapta bulundum. "Şu mesele mi?" diye oynadığım saçma oyunu sorduğunda hafifçe başımı sallayıp onayladım. Derin bir nefes alıp tahta sandalyeye yayılıp başını yukarıya çevirdi. Tıpkı küçükken yaptığı gibi... "Hayat bazen üstesinden gelemeyeceğimiz oyunlar oynar, mesela sana..." deyip başını gecenin o büyüleyici görüntüsünden ayırıp bana döndü. "...o oyunu kazanmak senin elinde, ya kazanacak hayatına bakacaksın ya da kaybedip kaçacaksın!" ya kazanacaksın yada kaybedeceksin! Gülümseyip tekrar büyüleyici manzaraya döndü. "Galiba ben burada kaybedip kaçacak olanım?" dediğimde güldü. "Kazanmak senin elinde" dedi. Kazanmak benim elimde! Haklıydı kazanabilirdim. Ama bunu yapmak istiyor muydum? Bilmiyorum.

Derin bir nefes alıp Buğra'ya daha da yaklaştım. Kollarımı göğüs hizamda birleştirip yıldızları izlemeye başladım. "Bazen yıldız olup sadece geceleri belirginleşmek istiyorum..." deyip Buğra'ya döndüm. Gülümsediğini gördüğümde devam ettim. "... Karanlık uzayda ışık saçmak gibi" dediğimde bana dönüp omzuma kolunu atıp beni kendine çekti. "Hatırlıyor musun? Küçükken yıldızları paylaşamayıp kavga ederdik?" diye sorduğunda gülüp başımı olumlu anlamda salladım. "Ama orada sen haksızlık yapıyordun benim seçtiğim yıldızları seçiyordun" dedim. Buğra düşünür gibi elini çenesine koyup ovuşturdu. "Sanırım, olabilir" deyip güldü. "Her neyse gel bakalım" deyip elimden tutup kaldırdı. Çardakların orada ki renkli yastıkların olduğu bir yere geldiğimizde elimi bırakıp büyük yastıkları birleştirip yastıkların üzerine yatıp ellerini başının altına koyup yıldızlara bakmaya başladı. Küçükken evimizin orada ki bahçede Buğra'nın evden getirdiği minderleri birleştirip yıldızları izlediğimiz günü hatırlatmıştı bu bana. Gülümseyip bende yanına yatıp yıldızları izlemeye başladım. "Hatırladın mı?" diye sorduğunda "Hı Hım!" dediğimde güldü. "Şurada ki mi senin kiydi?"diye sağda ki acrab yıldızını gösterince başımı şağa sola salladım. "Hayır..." deyip solda ki Denebola yıldızı'nı gösterek "... Şurada ki" dedim. "Sen bana inat yıldız adlarını da ezberlemiştin değil mi?"diye sırıtarak sorduğunda bende güldüm. Evet, küçükken Buğra'nın verdiği gazla azda olsa bir çok yıldız adlarını ezberlemiştim. Vega, Altair, Giedi, Denebadige, Spica, Bungula, Antaras, Sinistra gibi bir çok yıldız adlarını biliyordum.

OYUN BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin