-
-
-
-İyi okumalar...
Nihayet cumartesi gelmişti.
Yataktan kalkıp banyoya ilerledim kısa bir duştan sonra bornozuma sarılıp başıma da havlu takıp çıktım.
Çıkmamla yatağıma yayılmış sırıtarak şaşkın halime bakan Sarpla kalakaldım.
Bunun burada hatta odamda ne işi vardı?
"Senin burada ne işin var?"diye sordum, sinirle.
"Sinirlenince çok tatlı oluyorsun asi kız"dediğinde elime geçen ilk şeyi suratına attım. Suratına gelen tişörtümü yüzünden çekip şimdi de kahkaha atmaya başladı.
"Ya çık odadan üzerimi değiştireceğim!"dedim sakin kalmaya çalışarak. Elinde ki tişörtümü kenara koyup ayağa kalktı. Yanıma gelip tam karşımda durdu.
"Bence benim yanımda da giyinebilirsin, ha?"diye alayla sorduğunda, ellerimi göğüs hizamda birleştirip ayak ucumla belli bir ritimde yere vurmaya başladım.
Bu benim dilimde iki saniyede çıkmazsan badozlama girişeceğim demekti.
"Ah, tamam tamam çıkıyorum"deyip kapıya ilerledi, çıkmadan önce göz kırpdığında yatağın üzerinde ki tişörtü tekrar alıp tekrar ona attım ama kapıyı hemen kapattığından tişört kapıya çarpıp yerde tok bir ses bıraktı.
Dolaba ilerleyip birşeyler bakmaya başladım.
En sonunda gri üzerinde büyük harfler ile ADİDAS yazan tişört, yırtık kot pantolon, bordo renkte beyaz ve siyah çizgileri olan gömlek çıkarıp,
Gri tişört ve pantolonu üzerime geçirip gömleği de belime bağladım. Beyaz spor ayakkabıyı da girip banyoya ilerledim. Saçımda ki havluyu çıkarıp fön makinesini fişe taktım. Saçlarımı bir güzel kuruttuktan sonra kalem, rimel ve parlatıcı da sürüp odadan çıktım.
Merdivenleri inip salona ilerledim.
Bir yandan kahvaltı yapan bir yandan da konuşan ihtiyar ve Sarp'ı gördüğümde yanlarına gittim."Günaydın"deyip yerime oturdum.
"Günaydın" diye karşılık veren Sarp'a ölümcül bakışlar attım.
"Günaydın"diyen ihtiyara ise,
"Günaydın"diye yanıt verdim.Kahvaltımız sessiz sakin ilerlerken İhtiyar bu sessizliği bozup,
"Dün bayağı eğlenmişsiniz"dediğinde sinirle Sarp'a baktım.
Herşeyi anlatmış mıydı?
"Evet, biraz öyle oldu"dedim, zorla.
İhtiyar gülüp kahvesinden bir yudum aldı.* * * *
"Hâlâ gücün yerinde"diye dalga geçen Çağatay ile güldüm. Çağatay benim dövüş hocamdı. Bütün sene boyunca onun elinden ders almıştım.
"Öyle mi diyorsun..."diye sorduğumda gülüp başıyla onayladı daha sonra devam ettim"... var mısın dövüşe?"diye sorup ilerledim. Boks eldivenlerini elime takmaya başladım.
"Varım!"deyip bir boks eldiveni de kendine aldı.
Boks stadına gidip bir kaç deneme yaptım. Çağatay da geldiğinde başladık.
Tam yumruk atacakken kendini geri çekip engelledi. Ellerimi önümde tutup boş zamanını bekleyip bir tane daha attım bu sefer tam denk gelmiş yüzüne yumruğu yemişti.
İşte bu!
Yanağını tutarak
"Bu iyiydi"dediğinde güldüm. Ve gelmesini işaret ettim.Bir kaç saat sonra kazanan tabi ki de ben olmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BİTTİ
Novela JuvenilDünya yerinden oynasa ben sadece tutuklu kaldığım bedende hapsolmayı isterim... Acımasız ve duygusuzluğu ile kendine yol çizen, kendisini o yolda hiç olmadık bir duygunun içinde bulan Karanlık bir genç çocuk... Aşk oyununda tutkunun ateşine kapı...