28.BÖLÜM

67.7K 2.7K 52
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

***

Kapı iki yataktan ibaret olan küçük odaya açıldı. İçeriye giren adam elindeki tepsiyi iki yatağın arasında ki küçük komidine bıraktı ve odaya şöyle bir göz gezdirdi ancak fazla sessiz ve ıssız görünen odanın aslında o kadar da ıssız olmadığını fark etti. Yerlere atılmış yatak örtüleri neredeyse yırtılacak kadar hırpalanmış, plastik sürahi ve bardakların her biri dört duvardan ibaret olan odanın bir köşesine fırlatılmıştı. Bu kadar kısa sürede bu odanın nasıl bu hale geldiğini anlamayan adam yatak örtüsüz olan yatağın üzerindeki iki çocuğa öfkeyle baktı. Burayı bu hale onlar getirmişse - ki bunu onlardan başkası yapacak değildi- Allah bu çocukların annesine sabır versindi.

"Sizi yaramaz veletler," dedi adam gözlerini iki çocuğun üzerlerinde gezdirirken. İki dakika onlara yemek getirmek için çıkmıştı odadan ancak odanın son hali buydu. "Ne diye dağıttınız bu odayı böyle?"

Karşısında öylece yatakta oturmuş aval aval ona bakan çocukları görünce ağzının içinden bir şeyler homurdandı ve salonda oturmuş pizza yiyen arkadaşına seslendi. "Yaşar." İçeriden ses geleyince tekrar bağırdı. "Yaşaaar..."

"Efendim abi," dedi yirmi iki, yirmi üç yaşlarındaki adam. Ardından odaya girdi ve odayı öyle görünce yerin de durdu.

"Şuraları temizle, bu veletler darmaduman etmiş odayı," dedi ve ardından komidinin üzerindeki tepsiyi alıp çocuların birbirine sarılmış vaziyette oturdukları yatağa oturdu. "Ben sizin kulaklarınızı çekesini bilirdim de siz abiye dua edin," diye tekrar ağzının içinden homurdandı ve sabırla tepsiyi sertçe yatağa bırakarak "Zıkkımlanın," dedi.

Yiğit ve Eymen karşılarında oturan kirli sakallı adama kaşlarını çatarak baktılar. Aslında ikiside bu iki adamdan korkmuyorlardı kendilerince ancak ne vardı ki henüz küçüklerdi ve ne yazık ki güçleri bu iki çelimsiz adama yetmiyordu. Buna rağmen ikisine de kök söktürmüşlerdi geldiklerinden beri. Daha kaçırılmalarının üzerinden bir gün bile geçmeden annelerini ve babalarını çok özlemişlerdi tabi birde küçük kardeşleri vardı.

"Biz hamburger yemeyiz," dedi Eymen küçük burnunu kırıştırarak. "Hem biz kola da içmeyiz," diye ekledi hemen ardından. Kirli sakallı adam küçük çocuğun bu tavrına her ne kadar sinirlenmiş olsada gelen emirler yüzünden tek bir viske vuramıyordu. Bulundukları bağ evine patronları tarafından onlarca kamera yerleştirilmişti ve düzenli bir şekilde de izleniyorlardı. Hepsi kayıt altındaydı sonuç olarak ve adam canı ne zaman isterse gelip izliyordu. Görüntüleri silmek vardı ama bu iki cahil adam ne anlardı öyle vasat cihazlardan. Onların işi eşkiyalar gibi adam kaçırmak, darp etmek ve çalmaktı. Kafaları basmazdı öyle işlere.

"Allah Allah, benim bildiğim siz bücürler çok seversiniz böyle şeyleri," dedi kirli sakallı adam kaşlarını kaldırırken. Nasıl çocuklardı yahu bunlar?

"Annemiz izin vermez böyle şeyler yememize, hele sizi gibi adamlar veriyorsa hiç izin vermez," derken Yiğit gururla göğsünü kapartmıştı. Annesinden bahsediyordu sonuçta tabiki o güzel kadınla gururlanacaktı.

"Yaşar, hele şu küçük veletlere bak sen," dedi kirli sakallı adam, ortalığı temizleyen arkadaşına seslenirken. Yaşar yerden aldığı sürahi ve bardakları komidine bırakırken kafa salladı.

"Görüyorum abi görmez miyim? Süt çocuğu bunlar anlamazlar öyle her şeyden zevk almayı."

"Sensin süt çocuğu, biz babamız gibiyiz tamam mı? Bize kimse süt çocuğu diyemez," diyen Yiğit ayağa kalktı ve önlerinde duran tepsiye tekme atarak yere düşmesini sağladı. Ve hemen ardından ayakta duran Yaşar denen adamın arkasına ğeçip sırtına çıktı. Adam veletin tepsiyi devirmesi yetmiyormuş gibi bir de sırtına çıktığını görünce sinile ayağa kalktı. Bu sırada Eymen'de boş durmamış ve önlerinde oturan kirli sakallı adamın sırtına atlayarak saçlarını çekiştirmeye başlamıştı.

İki adam küçük odada deli divaneler gibi koştururken Yiğit ve Eymen ise o sırada gayet eğleniyorlardı. Adamların bağırışları, çocukların kahkahaları tüm bağ evini doldurmuş hatta evin dışına bile taşmıştı.

***

Merhaba arkadaşlar...

Nasılsınız? Beni soracak olursanız hala hastayım ama az kaldı iyileşeceğim inşallah. Bu arada bir önceki bölüme gelen yorumlar için hepinize teşekkür ederim. Geçmiş olsun dileklerinizi aldım ve sanırım sayenizde en kısa zamanda iyileşeceğim. Bu bölüm kısa oldu ama bilerek kısa yazdım çünkü çocukların neler yaptıklarına, nerede olduklarına dair kısa bir kesit olmasını istedim.
Evet şimdi ben kaçar çünkü odam buz gibi ve ben burada dondum (Annem kafamı kıracak 😳).

YORUMM YAPIINNN diyorum ve kaçıyorum. Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın 🙋🙋😘

SERT VE GÜZEL (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin