15. BÖLÜM

117K 3.7K 201
                                    

"Neden geldin." Betül kızgınlıkla adama bakarken Hamza elindeki iki poşeti kadına doğru uzattı. Betül şaşkınlıkla tekrar Hamza'ya baktı.

"Bu ne?"

"Ayva."

Ayva?

Betül'ün ayva adını duyduğu anda tüyleri diken diken oldu. Kapıdan bir iki adım geriye adım atıp adamın elindeki poşete dikti gözlerini.Gözleri parladı ister istemez. Hormonları aynı anda tavan yapınca ağzının içinde toplanan sulara engel olmakta zorlandı.

Hamza kadındaki değişimi şaşkınlıkla izledi. Kaşlarını usulca kaldırıp muzipçe baktı ona. Gerçekten ayva istemişti kadın.

Betül hiç düşünmeden refleks ile ileriye uzandı ve adamın elindeki poşete sarıldı. O ayvayı hemen yemezse ölebilirdi. Hamza'nın elindeki poşet çekilirken bile dudakları kıvrıktı.

Taki yüzüne kapanan kapıya kadar.
Kalakaldı genç adam. Yüz ifadesi aynı anda değişti.

Betül ise elindeki poşeti hızla açıp içindeki koca ayvayı çıkardı ve yıkamaya bile gerek duymadan ısırdı.

İstediği tek şey bir ayvaydı. O sert yüzeyi diline dediği an aklını kaybedebilirdi. O nahoş tadı boğazını yakarken çıldırabilirdi. Sırtını kapıya yaslayıp gözlerini kapadı ve şu anın tadını çıkardı.

Genç adam bir kaç saniye öylece dikildi. Gerçekten hiç bir şey anlamamıştı. Sinirle yerinde homurdandı. Teşekkür bile edemeyecek kadar takmıyorlar mıydı birbirlerini sahi. Emeğinin karşılığını isterdi Hamza. Ne olursa olsun...

Tekrar ileriye uzandı ve tam zili çalacağı anda kapı tekrar geriye açıldı. Betül tatminkar bir duygu ile karşındaki adama bakarken ağzında yediği şey ile meşguldü.

Uzanıp Hamza'dan aldığı iki siyah poşeti adamın eline tutuşturdu. Tam arkasını dönüp kapıyı kapatacağı anda bir şey unutmuş gibi duraksadı ve geriye döndü. Aslında hiç bir şey demeden tekrar eve girecekti ama vazgeçti.

"Şey... teşekkür ederim. Yani ayva için" Ağzı dolu olduğu için boğuk çıkmıştı sesi. Komikti. Yüz ifadesinin yanında sarı kafası daha komik duruyordu kadının. Saçlarını tutturduğu kalem, o gür saçlarını öyle sıkı sarmıştı ki Hamza o kalemin yerinde olmak istemişti ister istemez.

Sonra neler düşündüğünü düşünüp bu hayalden kurtuldu. Ölü tavuğa bakan tilki misali Betül'e bakmaya devam etti. Bir an kadının haline gülmek istese de gülemeyecek kadar dumura uğramıştı.

"Gerçekten mi?" Dedi inanmazcasına. Genç adam elinde tuttuğu iki poşeti havaya kaldırdı.

"Her şey bir ayva için mi sahiden?" Sormak istedi ister istemez. Çünkü her daim bu kadının yanında değildi. Evet bunun tek suçlusu kendisi de değildi. Ama yinede bu kadını hamile hali ile yalnız bırakmak çokta hoşuna gitmiyordu.

Betül usulca elini kaldırdı ayvayı göstermek için. Elinde tuttuğu yarısı ısırılmış koca ayva neredeyse yüzünün yarısı kadardı.

"Tekrar teşekkür ederim." Adam hiç umurunda değilmiş gibi davranıyordu Betül. Nedense Hamza'yı elinde ayva poşeti ile gördüğünden beri, yani beş dakika öncesine kadar ondan defalarca nefret ettiğine dair iç sesi hep konuşmuştu. Evet hala öyle düşünüyor olabilirdi ama biraz daha az. Çünkü hak ediyordu adam. Nefret edilmeyi ve nefret ettirmeyi hak ediyordu. Betül'e insafsızca davranışlarını bir ayva ile çözmeyecekti.

Tekrar kapıyı kapatmak için yeltendiğinde Hamza engel oldu.

Koca eli ile kapıyı tutarken diğer elini kapının tırabzanına yasladı . Betül anlamsızca baktı adama. Ne yani, içeriye davet mi bekliyordu bu kütük.

SERT VE GÜZEL (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin